loading
close
SON DAKİKALAR

'Hedef Menbiç'

'Hedef Menbiç'
Tarih: 30.08.2016 - 00:00
Kategori:

Melih Aşık; ÖSO birlikleri içinde yer alan Sultan Murad Tugayı’nın komutanı Albay Ahmed Osman’ın verdiği demeç dün gazete manşetlerine çıkmışt

ÖSO birlikleri içinde yer alan Sultan Murad Tugayı’nın komutanı Albay Ahmed Osman’ın verdiği demeç dün gazete manşetlerine çıkmıştı:
“Hedef Menbiç”
Albay Osman, Menbiç’i hedef seçmelerinin nedeninin YPG’nin kenti boşaltmaması olduğunu belirtmişti.
Biz bunları okuyunca merak ettik...
Cerablus harekatında kararları Türkiye mi veriyor yoksa ÖSO mu?
Albay Ahmed Osman ÖSO’nun komutanı mı? Türkiye’nin neden bir askeri sözcüsü yoktur?
Stratejist Cahit Dilek diyor ki:
- Toplama silahlı grupların ne zaman ne yapacağını kestirmek zordur. En üst seviyede hedef ve kapsam net değilse alttakiler de durumu kendilerince yorumlayıp farklı arayışlar içine girebilirler.
Emekli General Nejat Eslen der ki:
- Türkiye, Suriye’deki askeri harekatın siyasi amacını ve askeri hedeflerini tanımlamalı ve açıklamalıdır. Siyasi amaç nedir; Kürt koridorunu engellemek mi, IŞİD’i bölgeden çıkarmak mı, güvenli bölge oluşturmak mı, yoksa bunların hepsi mi? Hangi sonuçlar elde edilince harekat başarılı sayılacaktır... Bunlar açıklanmalıdır.
Albay Ahmed’in beyanları üzerine ABD sözcüleri üst üste açıklamalar yaptı:
‘IŞİD’in olmadığı bölgelerdeki çatışmalar kabul edilemez’ diyorlar.
ABD, “YPG’nin Fırat doğusuna çekileceği” sözünü unutmuşa benziyor.
Belli ki tartışmalar artık Menbiç’in boşaltılması üzerinde yoğunlaşacak.
Ancak bu diplomasiyi yürütecek ve stratejik kararları verecek olan Türkiye’dir. Albay Ahmed değil.



ZAFER

Bugün 30 Ağustos Zaferi’nin 94. yıldönümü... 30 Ağustos 1922 tarihi işgalci Yunan ordusunun Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde imha edildiği gündür. Açıkçası:
“Kanla irfanla kurduk biz bu Cumhuriyeti...”
Cumhuriyet kanla, irfanla kuruldu ama ilke olarak: “Yurtta sulh cihanda sulh” şiarını benimsedi. Atatürk noktayı koydu:
“Milletin hayatı tehlikeye düşmedikçe savaş bir cinayettir.”
Ancak Cumhuriyeti kuranları anlamayan, milletin hayatıyla kumar oynayan bir kadronun icraatı yüzünden... Bugün ne yurtta sulh kaldı, ne cihanda sulh... Bu hüzünlü günde...
Atatürk başta olmak üzere, bize bu ülkeyi armağan eden şehit ve gazileri rahmet ve saygıyla anıyoruz. 30 Ağustos kutlu olsun.

Osmangazi’den sonra
Yavuz Sultan Selim’in zararını da vatandaş ödeyecekmiş!
Ne Osmanlıymış yahu!
Öde, öde borcu bitmiyor...
Akif Kökçe

DT

Devlet Tiyatroları bu yıl yalnızca yerli oyunları oynama kararı aldı. DT Genel Müdürü Nejat Birecik, Devlet Tiyatroları’nın “Menfur saldırıdan bağımsız hareket edemeyeceğini” öne sürerek, “Vatan bütünlüğüne, birliğine katkıda bulunmak amacıyla sadece yerli oyunlarla sahnelerimizi açıyoruz” diye konuştu.
Demek ki yıllardır oyunları sahnelenen Shakespeare, Moliere, Brecht, Çehov, Gogol, İonesco, Lorca gibi yazarlar vatan bütünlüğünü ve birliğini bozuyormuş.
15 Temmuz’daki menfur saldırıda dolaylı katkıları varmış!
Hayır, tiyatronun evrensel bir sanat olduğu, dünyayı anlamamıza yardımcı olduğu gibi anlatımlara girmeyeceğiz. Cehalet dibe vurmuş durumda, kime ne anlatacaksınız...

Neler oluyor!

Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından tartışmalı konuları oldu bittiyle çözmeye çalışan adımlar atıldığını görüyoruz.
- Taksim Gezi Parkı’na “Topçu Kışlası”nı kondurma ısrarı...
- TSK’nın emir komuta zincirinin bozulması, askeri okulların kapatılması, kışlaların alelacele şehir dışına taşınması...
- Adli Yıl Açılışı’nın “Beştepe”ye kaydırılması...
- Laiklik anayasadan çıkarılmalı, Türkiye eyalet sistemiyle yönetilmeli diyen E. Tuğg. Adnan Tanrıverdi’nin Saray’a Başdanışman atanması...
- Kadın polislere türban serbestisi...
- Haydarpaşa Askeri hastanesinin adının “Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi”ne çevrilmesi.
- Tiyatrolarda yabancı oyunların yasaklanması.
- 30 Ağustos resepsiyonlarının şehitler bahane edilerek yasaklanması...
Bunlar İslami dönüşümün hızlı adımlarıdır.
Kadın polislere türban serbestisi talep edilmesi başlı başına tahriktir. Kadın polisleri hem teşkilat içinde hem halka karşı güç durumda bırakır.
Devlet memurlarına üniforma giydirilir ki dinsel veya benzeri aidiyet belirtisi olmasın... Memur bu yüzden futbol takımı rozeti bile takamaz. Tabii uygar olma iddiasındaki bir ülkeden söz ediyoruz. Suudi Arabistan özentisi bir ülkeden değil...

*Düşündüğünü söylemeye korkmaya başladı mı kişi, düşünmekten de korkmaya başlar.
Vedat Türkali’ye saygıyla.

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları