loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu: FETÖ'nün siyasi ayağını ortaya çıkarmayanlar tarihin en şerefsiz insanlarıdır

Kılıçdaroğlu: FETÖ'nün siyasi ayağını ortaya çıkarmayanlar tarihin en şerefsiz insanlarıdır
Tarih: 20.02.2018 - 14:53
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmaları şöyle:

"-Geçirdiğim rahatsızlık nedeniyle telefonlarını esirgemeyen bütün siyasi parti yöneticilerine, bürokratlara, vatandaşlara teşekkürlerimi sunuyorum.

-Bizim mücadelemiz hak mücadelesi, bizim mücadelemiz insanlık, mazlumların hakkını alma, zalimin karşısında durma mücadelesi, bizim mücadelemiz dürüst ve namuslu adam olma mücadelesidir. Siyaseti kirlilikten arındırmak, siyaseti herkesin rahatlıkla konuşabileceği alan haline dönüştürmek görevimizdir. Ülkemize nasıl cumhuriyeti getirdiysek, Allah'ın izniyle demorkasiyle taçlandıracağız. Bu bizim görevimiz.

-26 yıl önce Hocalı Katliamı oldu. Onların dertleri dertlerimiz, sevinçleri sevincimizdir. Katliamda hayatını kaybedenlere rahmet diliyoruz. Genel müdürlük yaptığım dönemde çatışmada gazi olanlara araba götürmüştük. Her türlü katkıyı her dönemde yaptık. Türk halkının yürekleri Azerbaycan'da atıyor.

"Bitlis'te sigara fabrikası var. Yabancılara verdiler. Bir de milli geçiniyorlar"

-Her sorun bir şekilde bize yansıyor ve biz çözüm üretmek zorundayız. Artvin Murgul'da haklarını arayan işçiler var. Uzlaşmadan sonra 179 işçiyi işe başlatıp 480 işçiyi başlatmıyorum demişer. Buradan saygıdeğer işverene seslenmek istiyorum. 480 işçinin günahı ne? Sendikalara da sesleniyorum neden bu işçilerin haklarına sahip çıkmıyorsunuz, benim sırtıma yüklüyorsunuz? 480 hane nasıl geçinecek? Grev yapıp haklarını almışlar, işveren olarak haklarını vermişsiniz. Bunu doğru blmuyoruz.

-Özeleştirme kanununda değişiklik yaptılar. Devlete gelir sağlamak için yaptılar. 14 şeker fabrikası özelleştirilecek. Bu fabrikalarda çalışan arkadaşlara seslenmek istiyorum: Bizim dışımızda sizi savunan bir parti gösterin. Biz ve sendikalar yargıya başvurmayalım diye yasal düzenlemeler de yapıldı. Kardeşim niye hakkını savunmuyorsun? Hükümet baskı kurarsa bana haber vereceksin, yanında kapı gibi duracağım. Yıllarca özelleştirmelerin Türkiye'ye haksızlık olduğunu anlattık. Bitlis'te sigara fabrikası var. Tamamını yabancılara verdiler. Bir de milli geçiniyorlar. Özelleştirmelerin sıkıntısını Güneydoğu, Doğu daha çok çekiyor. Fabrikalar kapanıyor.

"Kadın kardeşlerimize söylüyorum, kim sizi 2. sınıf görüyorsa oy vermeyin"

-Geçen hafta Kadın Kolları kurultayımız oldu, sayın Köse ipi göğüsledi, kendisini kutluyorum. Bir kurultay yapıyoruz birden fazla aday çıkıyor. Onlarda (iktidar) bir kişi karar veriyor. Hiçbir şey yapmıyorsak dahi demokrasinin varlığını seçimle ortaya koyan tek parti CHP'dir.

-2019'un en temel aktörleri kadınlar olacak. Türkiye Cumhuriyeti'ne demokrasiyi kadınlar getirecekler. İnsanoğlunun tarihsel süreci içinde geldiği nokta demokrasidir. Kadınların demokrasi konusunda daha duyarlı olmaları gereğin ötesinde zorunluluktur. Kadın kardeşlerimize söylüyorum, kim sizi 2. sınıf görüyorsa oy vermeyin. 15 yıldır ülkeyi yönetip yoksulluğu bitiremeyenlere oy vermeyin. Sözümüz söz 4 yılda yoksulluğu bitireceğiz.

"Çocuk istismarlarını sonlandıracağız"

-TV'lere çıkıp konuşuyorlar. 6 yaşında çocukla evlenebilir, diye görüş bildirenlere destek veren iktidara destek vermeyin. Bunları söylüyorlar, kimseden ses yok. Bunların sırtı sıvazlanıyor. Çocuklarınızı seviyorsanız bunlara onay vermeyin. Eğitim sistemini alt üst ettiler. Çocuklarınızı kobay gibi kullanmaya başladılar. 2019'da kadın-erkek olarak tarih yazacağız. Eğitim düzenini allak bullak eden bu iktidara kimsenin oy vermemesi gerekir.

Kılıçdaroğlu güzel konuşuyorsun da hangisine oy vereceğiz diyenlere söylüyorum, sana kim seçme ve seçilme hakkı verip yolunu hangi parti açtıysa o partiye gidip gözün kapalı oy vereceksin.

Kadın evde otursun çalışmasın diyorlar. Kadın ve erkek evliyse zaten çalışıyorlar. Kırsalda kadın erkekten daha fazla çalışıyor. Kente gelince evden çıkmasın. Niye çalışmasın, o da çalışacak, kadın-erkek engelleri birlikte aşacaklar.

Çocuk istismarlarına karşı en ağır cezayı vereceğimizi 2 hafta önce dile geitrmiştik. Hükümet bugün gündemine almış. Bu konuyu sonlandıracağız. Eğitimle, cezayla sonlandıracağız. Toplumsal barışı sağlayacağız.

-Yoksulluğu tarihe gömeceğiz.

"Çocukalarımız özel yurtlarda değil sadece devlet yurtlarında kalacak"

Kız çocuklarının okuması için ailelere özel destek vereceğiz. Ablam okuma yazma bilmiyor ama benim 2 kızım da üniversiteyi bitirdi. Kız çocuğunun kimseye muhtaç olmadan ayakta durması için destek vereceğiz.

Çocukalarımız özel yurtlarda değil sadece devlet yurtlarında kalacak. 1 yıl içinde hiçbir çocuk benim yurdum yoktur, demeyecek. Taşımalı eğitime son vereceğiz.

2019'da 2 hedefimiz var. Birincisi yerel yönetimler. İstanbul'u, Ankara'yı, Bursa'yı, Denizli'yi, Antalya'yı, Mersin'i, Adana'yı alacağız. Gerekli dersi vereceğiz. Hep birlikte huzur içinde yaşamak ne demektir göstereceğiz.

Kırsalla kent arasında sağlıklı diyalog kurmayı bu kentlerde de yapacağız.

YSK'ye: Vallahi de billahi de çetesiniz

İkinci hedefimiz, seçimimiz 50+1 diyorlar. En az yüzde 60. YSK içindeki çete dahi bizim başarımıza gölge düşürmesin. YSK'de çete var demiştim. Hemen suç duyurusunda bulunmuşlar. Çete yasa dışı işler yapmak için bir araya gelmiş topluluk demek TDK'ye göre.

Mühürsüz oy geçerli kararı aldılar mı aldılar, yasalara aykırı mı aykırı, bir araya geldiler mi geldiler. Vallahi de billahi de çetesiniz. Asıl siz suçlusunuz. Yasayı tanımıyorsunuz. Kendi kendinize oturup karar aldınız. Talimat aldınız. 1 kişi muhalefet şerhi koydu. Ona saygım var. YSK içindeki çetenin dahi bütün oyunlarına rağmen yüzde 60 alacağız ve ülkeye demokrasiyi getireceğiz.

-OHAL bütün süratiyle devam ediyor. Çok sayıda insan hapiste. İddianamesi olmadan hapiste olan çok sayıda insan var. Adalet sadece bizim için değil herkes için geçerli. Adaleti bütün dünya için isteyeceğiz.

"Yargı bağımsız değil, satın alınmış vaziyette"

İstanbul 26. Ağır Ceza mahkemesi Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Mehmet Altan hakkında ağırlaştırılmış hapis cezası verdi. Nazlı Ilıcak, Mehmet-Ahmet Altan hangi cebir ve şiddeti kullandı? Bunların elinde bildiğim sadece kalem var. Birisi gidip Danıştay'da hakim öldürmedi. İddianamede 'eylemleri söz ve yazıyla' diyor. Dünya tarihinde ilktir herhalde. Düşünce özgürlüğü önündeki engelleri kaldıracağız dedik. Yapılan uygulamayı doğru bulmuyoruz, saraydan alınan talimatla alınan bir karardır.

Yargı bağımsız değil, satın alınmış vaziyettedir. Kimisine makam, vekillik sözü veriliyor. Satılan yargı yargı değil, satılan hakim hakim değildir. FETÖ'cü diye suçluyorlar. FETÖ'cü diye baklavacı, esnaf, memur, profesör, polis buldun. Bir tane siyasi yok mu? Aynı menzile yürüyenler nerede? FETÖ'nün siyasi ayağını ortaya çıkarmayanlar tarihin en şerefsiz insanlarıdır. Aynı menzile yürüyecek ne istedilerse vereceksin intikamını gazetecilerden alacaksın.

Şahin Alpay kararında dosyada delil yoktur, diyor. Hitler döneminde führere göre karar verilirdi. Bunlar da aynı yolun yolcusu. Ahmet Şık, Akın Atalay'ın ne günahı var. Ahmet Şık FETÖ'ye karşı diye tutuklandı. Darbe girişimi oldu, aynı Ahmet Şık FETÖ'cü diye içeride. Mahkemenin, hakimin karşısında dik ve onurlu durdu diye içeride. Murat Sabuncu aynı şekilde. Akın Atalay yurt dışındaydı karar çıkınca Türkiye'ye geldi. Böyle bir adalet söz konusu olamaz.

"Erdoğan Deniz Yücel'e terörist dedi. İddianamede de ajan ya da terörist lafı da geçmiyor"

Deniz Yücel olayı... Geçen yıl gözaltına alındı. 14 gün gözaltında kaldı. 365 gün çoğu hücrede olmak üzere hapis yattı. 366. gün 3 sayfalık iddianame hazırlandı. Mahkemeye çıkmadan tahliye edildi. Aynı gün gönderilen uçakla Almanya'ya döndü. Tahliye olmasına sevindim. Deniz Yücel için ne dediler? 5 Mart 2017'de Erdoğan Tokatlılar gecesinde konuşuyor 'Bu adam terörist, gazeteci değil. 26 Mart 2017'de  Sancaktepe toplu açılış töreninde 'Merkel'e o gazeteci değil, terörsit dedim' diyor.

13 Mart 2017'de 3 TV'nin ortak yayınında, 'ben bu makamda olduğum sürece vermeyeceğiz, tam bir ajan, terörist.' diyor. Merkel'e '4 bin 500 PKK'lının dosyasını verdim, 1 kişi bile iade edilmedi' demiş. Merkel de 'bizim yargımız var, o karar verir' deyince Erdoğan da 'Bizim yargımız daha adil' demiş. Yücel tahliyesinde, "Bana cezaevinden çıkarken 13 Şubat tarihli tutukluluk kararının devamı kararı verildi. Yine de çıktım. Niye çıktım, 1 sene önce niye tutuklandım bilmiyorum. Ne rehin alınmam, ne bırakılmamının hukuk devletiyle alakası yok' diyor. Ülkenin en tepe noktasında oturan kişi bu ajandır, teröristtir diyor. Ama tahliye ediliyor. Uçağı geliyor, yurt dışına gidiyor. Şimdi bir soru, iddianame dahi hazırlanmadan kalktın gazeteciye terörist dedin, ajansa niye bırakıyorsun. Demek ki değil. Seni kim aldattı sevgili Erdoğan? İddianamede de ajan ya da terörist lafı da geçmiyor.

"Erdoğan oturduğu koltuğu 5 paralık etti, itibarsız hale getirdi"

İbrahim Kaboğlu'nu biliriz. Ne ajan ne terörist yurt dışına çıkış yasağı konulmuş, pasaportuna el konulmuş. Erdem Gül'ün eşine yurt dışına çıkış yasağı var. Bir yerlerden telefon gelince yurt dışına çıkışına izin veriyorsun.

4 bin 500 PKK'lı dosyasına bir kişi bile vermediler diyorsun, nasıl oluyor da ajan olduğunu söylediğin kişiyi serbest bırakıyorsun?

17 Nisan'da Büyükada'da STK temsilcileri toplantı yapıyorlar. 8 kişi hakkında tutuklama kararı çıktı. Ajan, terörist dediler. Havuz da köpürttü. Bir süre sonra serbest kaldılar. Alman ve İsveç vatandaşlarının yurt dışına çıkışlarına izin verdiler, diğerlerinin yasakladılar.

Türkiye'de birden fazla suikasti organize etmekten tutuklu 2 Rus casusu iade ettiler. Oturduğu koltuğu 5 paralık etti, itibarsız hale getirdi. Bizim derdimiz o. Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarını yerle bir ediyorsun. 2012'de Türkiye'yi Orta Doğu'nun şamar oğlanı haline getirecek demiştim şimdi egemen devletlerin şamar oğlanı yapacak.

Putin, Merkel, Macron, İsveç telefon eder adamını kurtarır. Bir de bizde yargı bağımsız diyordun. Yok öyle bir şey. Bir telefon serbest, bir telefon içeri at. Paran varsa, adamın  varsa içeride kalmıyorsun. Garibansan aylarca hapiste yatabilirsin. Bunun hesabını sormak boynumuzun borcudur.

Fatih Sultan Mehmet'e atfedilen bir söz vardır: Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür. Adaletin öldüğü gün devlet ölür. Biz neden Adalet Yürüyüşü yaptık. Kadıyı satın aldıysanız adaleti öldürüyorsunuz. Bazıları devletimiz ayakta diyecektir. Ayaktadır, ayakta kalacaktır ama neden 15 yıl sonra kalkıp Türkiye'nin bekasından söz ediyoruz.

"Yarın çıkıp Tillerson da bizi aldattı diyecek"

-Afrin operasyonu başarıyla devam ediyor. Bu ülkenin bekası için mücadele veriyorlar. Ordumuza müteşekkiriz. Onlar Mustafa Kemal'in askerleri. Mücadeleyi zor koşullarda veriyorlar. Afrin operasyonu dolayısıyla hükümet yetkilileri ABD'lileri en ağır şekilde eleştirdiler. FETÖ'ye, YPG'ye, PKK'ye destek veriyor dediler. Haklılar. Egemen güçlerin buluştuğu bir yerde aklınızı kullanmadan oyunun parçası olursanız kaybedersiniz. Karar alırken bütün ayrıntıları görüşmek, buna göre dil geliştirmek zorundasınız. Birden fazla gücün vekalet savaşlarının yapıldığı yere dönüştü Orta Doğu. Tillerson geldi, 3,5 saatlik görüşme yaptı. Yarım sayfalık metin hazırlandı. Bu metinde Amerika Afrin operasyonuna şartsız destek veriyoruz demiyor. Fırat'ın doğusundaki yapılanmaya devam edeceğini söylüyor, PYD'yi terör örgütü olarak görmüyorum diyor. Silahları toplamayacağım diyor. Bunun altına hangi gerekçeyle imza attınız? Yarın çıkıp Tillerson da bizi aldattı diyecek. Bir defa da bizi dinle. Önüne gelen kandırıyor. Rusya, Amerika telefon ediyor gereğini yapıyorsun.

"3,5 saatlik görüşme yapılıyor, tutanak tutuldu mu bilmiyoruz. Büyük ihtimalle Zarrab ve Halkbankası'nın durumu görüşüldü"

Oldu bittiye, demografik değişikliklere karşıyız diyor metinde. Kürtler, Araplar, Türkmenler kaldı mı yerinde? 3,5 saatlik görüşme yapılıyor. Dünyada tercümanlık yapan başka Dışişleri Bakanı yoktur. Dışişleri Bakanlığından bir tek görevli yok. Devleti devredışı bırakıyorlar. Tuıtanak tutuldu mu bilmiyoruz. Büyük ihtimalle Zarrab, Halkbankası'nın durumu görüşüldü. Duyulmasın diye bunu yaptılar. Allah aşkına Abd'nin ve Rusya'nın egemenliğinden kurtulun. Bölgede 4 devlet var. Türkiye, Irak, İran, Suriye. 4 devletin başkanı bir araya gelemiyor mu, barış içinde yaşanmasında karar veremiyor mu? İlla ki emperyalist güçler mi gelecek. Onların eşliğinde bunu yapamazsınız. Akan kan Müslümanın kanı. Silahı veren ya Amerika ya Rusya. Devlet akılla, bilgiyle, tecrübeyle yönetilir. Kinle yönetilmez.

Afyon'da konuşma yapmış. Diyalogla , akılla konuşsak biz kazanırız, demiş. Ben de onu diyorum. Hep birlikte bedel ödedik diyor. Sen bedel ödemedin, millet ödüyor."

Kaynak : Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları