loading
close
SON DAKİKALAR

AKP iktidarında kadın olmak

AKP iktidarında kadın olmak
Tarih: 10.03.2017 - 09:23
Kategori: Kadın

CHP’li Yılmaz, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çerçevesinde 'AKP İktidarında Kadın Olmak' başlıklı bir rapor hazırladı.

CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çerçevesinde Türkiye’deki kadınların ve kız çocuklarının yaşadığı sorunlara dikkat çekmek amacıyla bir rapor hazırladı. “AKP İktidarında Kadın Olmak” başlıklı rapora göre, Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranı OECD ülkelerinin yarısı düzeyinde. Kadın istihdamında ise Türkiye, Yunanistan ve Güney Afrika’nın bile gerisinde yer alıyor. Kadınlar en çok iş ya da eş cinayetlerine kurban gidiyor. 2016’da eş ve aileleri eliyle 328 kadın katledildi. İş cinayetlerinin yüzde 6’sını ise kadınlar oluşturdu. Geçen yıl 368 kız çocuğu cinsel istismara uğradı. Yılmaz, Türkiye’de kadın olmanın ne kadar zor olduğunun raporla bir kez daha görüldüğünü belirterek, “Siyasete egemen kılınmaya çalışılan kavga dilinin karşısına, uzlaşı kültürü konularak, kadın hakları kadınlarla beraber savunulmalıdır” dedi.

Kadının işgücüne katılımı OECD’NİN yarısı

Yılmaz’ın hazırladığı raporda, Türkiye’de kadınların, neoliberal politikaların neden olduğu çalışma koşulları içerisinde iş hayatının dışına itildiğine, çalışan kadınların ise yine bu politikalarla esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerine maruz bırakıldığına dikkat çekildi. Kadının tek rolünün “annelik” olduğu vurgusuyla, kadınların eve hapsedildiği ifade edilen raporda, yarı zamanlı, esnek çalışma koşullarının meşrulaştırıldığı vurgulandı. Kadınların işgücü katılma ve istihdam oranlarının OECD ülkeleriyle karşılaştırıldığı rapora göre, Türkiye’de erkeklerin işgücüne katılım oranı kadınların katılım oranının 2 katından fazla olduğu görülürken, kadınların işgücüne katılım oranı dünyanın çok gerisinde. Fransa’da yüzde 51.6, İsveç’te yüzde 69.5, Almanya’da yüzde 54.7 olan kadınların işgücüne katılım oranı, Türkiye’de sadece yüzde 31.5 düzeyinde.

Kadın istihdamında tablo daha da kötü

OECD ülkelerinde kadınların istihdama katılım ortalaması 2015 yılında yüzde 61.8 iken, bu oran kadınlarda yüzde 30.5 düzeyinde kalıyor. OECD ülkelerinde kadın ve erkek istihdam oranları arasındaki fark düşükken, Türkiye’de ise makas çok daha geniş. 2015 yılındaki istihdam oranlarına bakıldığında Türkiye kadınların istihdam oranında son sırada bulunuyor. Güney Afrika ve yakın süreçte büyük bir ekonomik kriz yaşayan Yunanistan’ın kadın istihdam oranı dahi Türkiye’den yüksek.

Kayıtdışılık ve işsizlik

Rapora göre, Türkiye’de istihdam edilen kadınların yarısı kayıt dışı çalışmaya zorlanıyor. Bu da kadınları güvencesizlik ve geleceksizlik kıskacına itiyor. Türkiye’de kadın işsizliği son 2 yılda yüzde 36 artarak 1 milyon 151 binden 1 milyon 566 bine yükseldi. Genç kadın işsizlik oranı ise yüzde 19.4’ten yüzde 28.6’ya çıktı. En büyük artış ise tarım dışı genç kadın işsizliğinde gözlendi.

Kadınlar eş ve iş cinayetlerine kurban gidiyor

Türkiye’nin kadınları yaşatan bir ülkeden çok öldüren bir ülke olma yolunda hızla ilerlediğine dikkat çekilen raporda, hızla artan toplumsal şiddet, ayrımcılık ve eğitim sisteminde yaşanan derin sorunların bu şiddeti artırdığı, kadınların ya iş ya da “eş” cinayetlerine kurban gittiği vurgulandı. Rapora göre, 2016’da 325 kadın eşleri ya da aileleri eliyle katledildi. Uluslararası Af Örgütü`nün yaptığı araştırmalara göre, 15-40 yaşları arasındaki birçok kadın kanser, trafik kazaları ya da sıtma gibi hastalıklardan değil erkeklerin şiddeti nedeniyle ölüyor ya da yaralanıyor.
2016 yılında iş cinayetine kurban giden 1970 işçinin yüzde 6’sını ise kadınlar oluşturuyor.

Kız çocuklarına istismar

Rapora göre, 2016 yılında 368 kız çocuğu cinsel istismara uğradı. Bu çocukların yüzde 3’ü engelliyken, cinsel istismarların yüzde 59’unun okullarda yaşandığı tespit edildi. Bunun dışında kız çocukları sokakta, zorla götürüldükleri evlerde, alıkonuldukları araçlarda, kandırılarak götürüldükleri evlerde, kurslarda, otobüslerde ve parklarda cinsel istismara maruz kaldı.
2015’te zorla evlendirilen çocuklardan 31 bin 337’sini kız, 1483’ünü ise erkekler oluşturdu. Son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu zorla evlendirildi. 2010-2015 yılları arasında 16-17 yaşlarında zorla evlendirilen kız çocuklarının sayısı ise 232 bin 313’ü buldu.

“Kadını eve hapseden anlayıştan vazgeçilmeli”

Yılmaz, raporun sonuç bölümündeki değerlendirmesinde, Türkiye’de neoliberal ve gerici politikaların, erkek egemen anlayışla ortaklaşarak kadın emeğini ve kimliğini önemsizleştirdiğine dikkat çekti. AKP’nin, kadınların kamusal yaşamda, aile ve çalışma hayatında ve siyasette erkeklerle eşit konuma gelmeleri yönünde bir iradesinin bulunmadığını vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
“Özellikle son dönemlerde AKP hükümetinin yürütmekte olduğu toplumu ayrıştıran, kutuplaştıran ve ötekileştiren politikalar ile kadınların yaşadığı sorunlar katlanarak artmaktadır. Cinsiyet ayrımcılığı AKP’nin ayrıştırıcı politikalarının bir ayağını oluşturmaktadır. Son 14 yılda, kadınların güçlendirilmesine ve kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik hiçbir niteliksel gelişme sağlanamamıştır. Kadınlarımız için öncelikli olarak cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerektiği açıkça ortadadır. Kadını eve hapsetmeye çalışan, toplumsal hayattan ve çalışma hayatından dışlayan, ikincil plana atan erkek egemen anlayış terk edilmeli, herkese güvenceli iş ve güvenceli istihdam koşulları yaratılmalıdır. Esnek ve güvencesiz çalışma koşullarının yerini tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları almalıdır. İşyerlerindeki cinsiyetçi politikalar son bulmalı, kadınlara yönelik şiddet ve taciz vakalarının üzeri örtülmemeli, cezalar arttırılmalıdır. Kadınlarımızın görevi gibi görülen ev içi sorumluluklar kamu politikalarıyla aşılmalıdır.”

“Hedefimiz özgürlüklerin Türkiye'sini yaratmak”

CHP’nin 1931 programında “kadınlara milletvekili seçilme hakkı verilmesi” gibi dönemin tüm çağdaş uluslarının da ilerisinde çağdaş bir hakkın tanınacağını belirttiğini, 1935 programından önce bu hedefin gerçekleştiğini kaydeden Yılmaz, “Kadınlarımızın aile, çalışma, toplumsal ve siyasal hayattaki yerinin güçlendirilmesi ve var olması partimiz için önceliklidir ve partimizin tarihsel rolüdür. Partimizin önceliği, hukukun üstünlüğünü ve temel hakları yeniden tesis edip, korkuya son vererek, ‘Özgürlükler Türkiyesi’ni’ yaratmaktır. Ülkemizin genç, kadın, emekçi ve kırılgan tüm kesimlerinin her türlü baskıcı ve ataerkil güç odaklarına karşı savunulması gerekmektedir. Haklarına sahip çıkan özgür kadınlar, demokratik ve kalkınmış bir toplumun temel taşıdır. CHP, haklar ve özgürlükler siyasetini hayata geçirerek kadınlarımızı güçlendirecek ve özgürlüklerini teminat altına alacaktır. Bugün toplumun yaşadığı tüm sorunların odağında kadınlarımız yer almaktadır. Unutulmamalıdır ki, bir siyasal sistemin özgürlük anlayışı kadına bakışı üzerinden ve şekillenir ve ölçülür. CHP olarak, kadınlarımızı siyasal, toplumsal ve üretim alanında güçlü hale getirmek bizim tarihsel rolümüzdür” diye konuştu.

Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları