loading
close
SON DAKİKALAR

Amfibi merakı

Amfibi merakı
Tarih: 03.05.2016 - 00:00
Kategori:

Melih Aşık; Birinci Körfez Savaşı’nda (1990 - 91) Saddam’ın Scud füzelerine karşı korunmasız olduğumuz için Irak sınırına NATO ülkelerinden Patriot füzeleri getirtilip yerleştirildi.

Birinci Körfez Savaşı’nda (1990 - 91) Saddam’ın Scud füzelerine karşı korunmasız olduğumuz için Irak sınırına NATO ülkelerinden Patriot füzeleri getirtilip yerleştirildi.
Aradan 25 yıl geçti. Durum aynı. Savunmaya her yıl milyarlarca lira harcandığı ve öncelikli olduğu bilindiği halde hava savunma sistemine en ufak yatırım yapılmadı... Arada ne işe yarayacağı bilinmeyen 4 Awacs uçağı alındı, 2 milyar dolar ödendi.
Geçen hafta da Sedef tersanesinde törenle çok maksatlı “Amfibi Hücum Gemisi Anadolu”nun inşasına başlandı.
Gemininin yapımı 4 - 5 yıl sürecek, maliyeti şimdilik 1 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Bir tank taburunu taşıyacak kapasiteye sahip, aynı zamanda uçak iniş kalkışlarına da uygun dev bir çıkarma gemisi bu.
Tanıtım broşüründe:
“Ege, Karadeniz ve Akdeniz harekât alanları ile Hint Okyanusu ile Atlantik Okyanusu’nda kullanılabilecek” deniyor.
Hepsi iyi güzel ancak... Her gün Kilis’te can kaybı vererek eksikliğini hissettiğimiz hava savunma sistemi yerine dev çıkarma gemisine yatırım yapmanın mantığını kim izah edecek?
Türkiye zaten dev bir uçak gemisi konumunda. Buna rağmen Yunanistan’ın Ege adaları işgaline engel olamıyoruz, Koyun Adası’nda tatbikat yapıyorlar, sadece seyrediyoruz... Bu dev çıkarma gemisini nerede kullanacağız?
Hedef NATO’nun bizi ilgilendirmeyen kimi ihtiyaçlarını karşılamak mıdır?

ANKARA

Güneydoğu’da her gün şehit veriyoruz. On binlerce polis ve asker ailesi geceleri endişeden uyuyamıyor. Öte yandan Suriye batağına giderek daha çok gömülüyoruz. IŞİD’le bile başa çıkamıyoruz. Ankara ne mi yapıyor? Seçimde 330’un üzerinde milletvekili çıkarıp Anayasa’yı değiştirmenin ve başkanlığı getirmenin savaşını veriyor. Meclis’teki kavgaların nedeni de bu...
Bu arada Hocacılar ile Reisçiler kapışıyor. Hoca’nın yerine bir başka başbakan arayışı sürüyor. PKK, İŞİD, Paralel ile kapışmalar yetmedi bir de Hoca Reis kapışması girdi gündeme. İnsanlar ölüyor, aileler acı ve endişe içinde kıvranıyor. Onlar can derdinde, Ankara koltuk derdinde... Çok talihsiz bir dönem yaşıyor ülke.

İktidar Taksim’i 1 Mayıs’ta emekçiden koruma gayretini nedense askeri ve polis karakollarını korumada gösteremiyor!
***
Sevda ne yana düşer usta, huzur ne yana, zamlar, kazalar, bombalar, yasaklar hep bize, bize mi düşer usta?
Akif Kökçe

ŞIRNAK

“PKK Şırnak’ta hastaneye saldırdı, çatışmaların yoğun olarak sürdüğü Dicle Mahallesi’ndeki İl Sağlık Müdürlüğü, Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği binası, Nurullah Kadırhan Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi PKK tarafından tamamen tahrip edildi...”
Gazetelerde bu haberi okurken... TTB Merkez Konseyi, İstanbul Tabip Odası, Ankara Tabip Odası internet sitelerine bakınız. Bu konularda bir tek haber, tepki ve PKK eleştirisi göremezsiniz...
PKK acaba biz bilmeden Türk tıbbına hizmet mi ediyor? Tabip Odaları öyle olduğunu düşünüyor olmalı. Yoksa bu koruma ve kollama, bu dolaylı destek başka nasıl yorumlanabilir?

Kavakçı ne demiyor!

Bundan 17 yıl önce, 2 Mayıs 1999 günü... Dönemin RP milletvekili Merve Kavakçı Genel Kurul’da türbanla yemin etmeye kalkınca olaylar çıkmıştı. O Kavakçı’nın kendisi gibi türbanlı olan kız kardeşi AKP milletvekili Ravza Kavakçı Kan dün bu olayın yıldönümü dolayısıyla Meclis’te düzenlediği basın toplantısında kılık kıyafet özgürlüğünü savunup kıyafete karışmanın yanlışlığını uzun uzun anlattıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gelen iki soru ve verdiği iki yanıt özetle şunlar oldu.
- Bugün türbanı dahi İslami açıdan yeterli bulmayıp peçe takan kadınlar var. Siz böyle birinin de o kıyafetle Meclis’e milletvekili olarak gelmesine evet der misiniz?
- Şu anda gündemimizde öyle bir konu yok. Ama tabii ki belli kurumların belli kıyafet kuralları vardır.
- Yani peçeli milletvekili olamaz mı diyorsunuz?
- Hayır, öyle birşey demiyorum.
- O zaman peçeli milletvekili olur, diyorsunuz?
- Hayır, onu da demiyorum.
- İyi de ne diyorsunuz?
- Gündemimizde öyle bir konu yok diyorum.
***
- Türbanı savunanlar bunu sadece üniversite öğrencileri için istediklerini söylemişlerdi. Ama gördük ki türban kısa zamanda anaokullarına kadar indi. Buna ne diyorsunuz?
- Çocuk özgür iradesiyle türban takıyorsa bunu kim ne diyebilir ki.
Bu yoruma! kim ne diyebilirdi ki?

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları