loading
close
SON DAKİKALAR

Antibiyotik hastalandırıyor

Antibiyotik hastalandırıyor
Tarih: 19.10.2011 - 14:34
Kategori: Sağlık, Yaşam

Son aylarda, insanda nörolojik sorunlar oluşturan, böbreklerde kalıcı hasar bırakan ve ölümle bile sonuçlanan E.Coli bakterisinin sebep olduğu Hemolitik Üremik Sendrom (HÜS) vakalarında artış gözleniyor.

Son aylarda, insanda nörolojik sorunlar oluşturan, böbreklerde kalıcı hasar bırakan ve ölümle bile sonuçlanan E.Coli bakterisinin sebep olduğu Hemolitik Üremik Sendrom (HÜS) vakalarında artış gözleniyor. Özellikle çocukları vuran hastalık konusunda uzmanlar uyarıda bulunarak, "Her ishal vakasında antibiyotik ve ishal kesiciler kullanmayın ve mutlaka uzman bir hekime görünün. Sebze ve meyveleri yıkayarak yiyin ve etleri iyi pişirin." diyor.

Sakarya, Gebze ve Düzce gibi illerden Kocaeli Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 12 çocuğun HÜS teşhisi sebebiyle tedavi görmesi, dikkatleri bu sendroma çevirdi. HÜS, daha önce ABD ve Avrupa'da salgınlara sebep olmuş ve ölümle sonuçlanan vakalar görülmüştü. 

Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Şefi Prof. Dr. Oğuz Karabay, her ishal vakasında antibiyotik ve ishal kesici kullanılmasının HÜS riskini artırdığını, bu sendromun nörolojik komplikasyonlar, kalıcı böbrek hasarı ya da ölümle sonuçlanabileceği uyarısında bulundu.
Karabay, Entero Hemorojik Escherichiz Coli (E. Coli, EHEC) bakterisinin klinik öneminin ilk kez 1982 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde yaptığı salgından sonra anlaşıldığını, yiyeceklerin tamamının 70 ºC ve üzerinde pişirilmesi durumunda bakterinin canlılığını kaybedeceğini söyledi.

Bakterinin inek, koyun, keçi, geyik, deve gibi çift tırnaklı hayvanların bağırsağında yaşadığını, ancak hayvanlarda enfeksiyona yol açmadığını belirten Karabay, şu bilgileri verdi:
"İnsanlar için en büyük kaynak ineklerdir. İnsanlara, hayvan ya da enfekte insan dışkısı ile bulaşmış yiyeceklerin ağızdan alınması ile bulaşır. Pastörize edilmemiş çiğ süt ve iyi pişirilmemiş et bulaştırma riski en yüksek olan yiyeceklerdir. Bunun yanında, kontamine çiğ sebze ve meyvelerin iyi yıkanmadan tüketilmesi, hayvan ya da hastalığa yakalanmış kişilerin dışkısı ile temas sonrasında ellerin yeterince dezenfekte edilmemesi, kirlenmiş suların içilmesi ya da kirlenmiş sularda yüzerken su yutulması ile de bulaşabilir. Şimdiye kadar, iyi pişirilmemiş hamburger, biftek, salam, çiğ süt, yoğurt, peynir, taze sebze ve meyve gibi yiyeceklerin kaynak olduğu çeşitli salgınlar bildirilmiştir."

Bakteri alındıktan, ortalama 3-4 gün sonra hastalık belirtilerinin başlayacağına dikkat çeken Karabay, "Karın ağrısı, ishal ve kusma ile seyreden ishale neden olur. İshal, genellikle kanlı ishal şeklindedir. Bazen hafif ateş olabilir. Çoğu hasta 10 günde iyileşir. Ancak az bir kısmında, özellikle 5 yaş altı çocuklar ve yaşlılarda, ciddi enfeksiyon tablosu ile HÜS gelişebilir. HÜS, EHEC'in hayati tehlikesi olan ciddi bir komplikasyonudur. Hastaların, yaklaşık yüzde 5-10'unda görülür. Genellikle ilk gastrointestinal semptom başladıktan bir hafta sonra ortaya çıkar. Bu da çoğunlukla ishalin düzelme dönemine rastlar. Akut böbrek yetmezliği, kansızlık ve trombositopeni ile karakterizedir." diye konuştu.
Bu hastaların hastaneye, hatta bazılarının yoğun bakım ünitesine yatırılarak tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizen Karabay, "Bazı durumlarda diyaliz veya plazmaferez ihtiyacı olabilir." dedi. Karabay, hastaların çoğunun birkaç haftada iyileşmekle birlikte, yüzde 25 nörolojik komplikasyonlar, yüzde 50 kalıcı böbrek hasarı ya da yüzde 3-5'inde ölüm meydana geldiğini vurguladı. 
HÜS'ün, en çok 5 yaş altı ve çocuklarda görüldüğünün bildirildiğini ifade eden Karabay, hastalık tanısının ise dışkı kültüründe bakterinin üretilmesi ve Şiga toksini Stx2'nin gösterilmesi ile konduğunu kaydetti. 

Sıvı elektrolit dengesinin sağlanmasının tedavinin esasını oluşturduğunun altını çizen Karabay, şu uyarılarda bulundu: "Toksin üretimini ve HÜS riskini artırabileceği nedeni ile genellikle antibiyotikler ve ishal kesici ilaçlar kullanılmamalıdır."

Karabay, korunmada genel hijyen kurallarına uyulmasının en önemli nokta olduğunu belirterek, şu tavsiyelerde bulundu: "El ve gıda temizliğine çok dikkat edilmelidir. Tuvaletten sonra, yemek hazırlamadan ya da yemek yemeden önce, hayvanlarla veya çevre ile temas ettikten sonra mutlaka eller yıkanmalıdır.

Etler pişirilmeden yenmemelidir. En az 70 derecede etin tümü pişirilmelidir. Pastörize edilmemiş çiğ süt ve süt ürünleri tüketilmemelidir. Çiğ sebze ve meyveler iyice yıkanarak (sirkeli suda bekletilebilir) yenmelidir. Göl, nehir, havuz gibi sularda yüzerken, su yutmamaya özen gösterilmeli ve havuzların yeterince klorlanmasına dikkat edilmelidir."

Sakarya Sağlık İl Müdürü Hasan Bektaş, Sakarya'da 4 HÜS vakası görüldüğünü, bu vakaların Kocaeli'nde tedavilerin sürdüğünü söyledi. HÜS'in çok ciddi bir hastalık olduğunu belirten Bektaş, uzmanların görüşlerine kulak verilmesi gerektiğini kaydetti. 

Sakarya Çocuk ve Kadın Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Aziz Öğütlü de hastanelerinde HÜS'e karşı duyarlı olduklarını, teşhis konulan hastaları zaman kaybetmeden tedavi merkezlerine yönlendirdiklerini vurguladı.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları