loading
close
SON DAKİKALAR

Arınç: Biz tek adam partisi değiliz

Arınç: Biz tek adam partisi değiliz
Tarih: 23.07.2014 - 14:37
Kategori: Gündem

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Biz tek adam partisi değiliz. Tayyip Bey şüphesiz karizmatik, başarılı bir liderdi. Ama ona endeksli bir siyaset yapsaydık bu noktaya gelemezdik'' dedi...

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Biz tek adam partisi değiliz. Tayyip Bey şüphesiz karizmatik, başarılı bir liderdi. Çok işler başardı ama ona endeksli bir siyaset yapsaydık bu noktaya gelemezdik" dedi. Arınç dün akşam, Elazığ'da Kanal Fırat televizyonunda yayınlanan "Gündem" adlı programda soruları yanıtladı.

Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda partinin geleceğinin sorulması üzerine Arınç, "Biz tek adam partisi değiliz. Tayyip Bey şüphesiz karizmatik, başarılı bir liderdi. Çok işler başardı ama ona endeksli bir siyaset yapsaydık bu noktaya gelemezdik. İnsan fanidir, hastalık olur, ölüm olur, başka bir sebeple şu olur, bu olur. O gittiği zaman partinin kapısına kilit vuracaksak hiç açmamak daha iyi. Onun gibi çok başarılı ve daima partisini başarıya götürecek, iktidar olacak çok kabiliyetli insanlar var partimizde" diye konuştu.

Arınç, 10 Ağustos'tan sonra partinin başına geçecek isimler arasında kendisinin de adının geçtiğinin sorulması üzerine, "Her şeyin bir çaresi bulunur. Ben bu işlere talip olmam. Kime nasip olacaksa o olur" ifadesini kullandı.


ERKEN SEÇİM İDDİALARI
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 2015 seçimlerine kadar milletvekili olamadığı için başbakan olmasının mümkün olmadığını dile getiren Arınç, şunları söyledi:

"Onu böyle bir kenara bırakalım. Onun dışında başbakan olması mümkün olan pek çok insan var. Onlar bir şekilde götürürler. Yeni hükumetleri kurarlar. Bu arada kongremizi yaparız genel başkanımızı seçeriz. Genel başkan aynı zamanda başbakan olacaksa o da olur. 2015 seçimleri ne zaman olacak derseniz bizim kararımız önümüzdeki yıl. 'Erken seçim olur mu olmaz mı' diyenlere biz 'hayır zamanında olacak' diyoruz. Diyelim ki binde bir ihtimalle erken seçime gittik. O zaman da Abdullah Gül Bey seçimlere girer, milletvekili olur ve partinin gerekiyorsa ve o gün bir karar çıkmışsa genel başkanı olur. Bunların hepsi olabilecek şeyler. Başka partilerde olsa olmaz, birbirlerini yerler, çünkü onlarda 2'inci, 3'üncü, 4'üncü adam yok. Birisini zor bulup getiriyorlar, sonra 20 sene onun kahrını çekiyorlar. "


‘ARA VERMEK İSTİYORUM’
Arınç, "3 dönem" kuralının değişmesini istemediğini de dile getirerek, şunları kaydetti:

"40 senedir siyasetin içerisindeyim artık bir ara vermek gerektiğine inanıyorum. 3 dönemle ilgili değil en az 3-4 seneden beri artık 2015 seçimlerinden sonra ara vereceğimi söyledim. Bu benim şahsi kararımdır. Diğer arkadaşları bağlamaz. Bana genel başkanımız anket yaptığı zaman sordu, 'bu karar kalsın mı, değiştirelim mi' diye. Ben kuralın devam etmesinden yana kararımı verdim. Dolayısıyla benim bir sıkıntım yok. Eğer 2015'te siyaseti bırakacaksak herkes şunu bilsin partide de faal bir görev almam, buna benim ihtiyacım var. Partiyi de çok iyi arkadaşlar yönetir, hükümeti de çok iyi arkadaşlar yönetir ama ben bir AK Parti sevdalısı olarak bulunduğum her yerde, yaşadığım müddetçe ona katkı sağlamaya çalışacağım."


EMNİYETE YÖNELİK OPERASYONLAR
Arınç, emniyet mensuplarına yönelik operasyonla ilgili soru üzerine ise “17 Aralık öncesi ve sonrası emniyet içinde yuvalanmış birtakım unsurların yargıyla da işbirliği yaparak gayri hukuki, gayri kanuni bazı işler yaptığının tespit edildiğini” söyledi. Yaklaşık 3 sene boyunca 200 bine yakın insanın dinlendiğini dile getiren Arınç, şöyle devam etti:

"Bunların dinlenmesinden nasıl bir menfaat elde edilmiş. Şu anda soruşturma gizli ama dışarıya sızanlardan söylüyorum. Şantaj amaçlı kullanılmış bir kısmı. İşadamlarına da şantaj yapılmış, siyasetçilere şantaj yapılmış. Bu kasetlerle aile hayatları, özel hayatları da işin içine sokulmuş. Bunların bir kısmı alan dinlemesi şekliyle, bu alan dinlemesi o hale geldi ki Dışişleri Bakanlığı'ndaki en mahrem odada konuşulanlar bile dinlendi ve ifşa edildi. Bir taraftan da Milli İstihbarat Teşkilatı'na karşı bir operasyon yürütülmüş, başbakanın ofisine ve evine dinleme cihazları konulmuş. Biz bu işlerin sonradan farkına vardık. Polis başmüfettişleri, savcılar soruşturmayı yaptılar. Zannediyorum o soruşturma sonucunda da olaylarla ilgisi olduğu tespit edilebilen veya varsayılan bazı insanlarla ilgili bir operasyon başlatıldı."


‘OPERASYONLAR DEVAM EDEBİLİR’
"Operasyonlar devam edebilir mi" sorusu üzerine Arınç, "Edebilir, çünkü bu bağlantıların sadece emniyet ayağı yok. Başka yerlerde de ayakları bulunabilir" ifadesini kullandı.

Soruşturmanın gizliliğine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Arınç, şunları söyledi: "İnsanlar daha suçlu suçsuz olduğu sabit olmadan, yargılama olmadan, kesinlikle suçlu olarak teşhir edilmemelidir. Bir de bunların hepsi kamu görevlisi ise bu kamu görevlilerine karşı her zaman yaptığımız gibi fena muamele, kötü muamele veya insanlık dışı muameleler yapılmamalıdır. Yani kelepçe, yeri geldiğinde takılmamalıdır, arkalarından kelepçelenmemelidir, teşhir edilmemelidir ve şimdiden suçlu ilan edilmemelidir. Soruşturmanın gizliliğinde, güzel bir yargı süreci sonunda bakarsınız beraat ederler, bakarsınız başka suçlar ortaya çıkar ama bunun sonucunu görmeden bu insanlara kesinlikle kötü muamele yapılmamalıdır. Yargının temiz, şeffaf, adaletli bir şekilde tecelli etmesini şahsen temenni ederim."


‘CEMAATLE BARIŞ SÖZKONUSU DEĞİL’
"AK Parti ile cemaat arasında bir sorun veya barış olur mu? Olaylar daha mı büyür" sorusunu ise Arınç, "Gelişmeler bir barışın şu anda söz konusu olmadığını gösteriyor" diye yanıtladı. İki tarafı da çok iyi tanıdığını ve içinin yandığını aktaran Arınç, sözlerini şöyle tamamladı: "Ama yaşadığımız olaylar var. Bu olayları görmezden gelemeyiz. Dolayısıyla bir şeylerin ortaya çıkması lazım. Bu belli yerlerde yuvalanmış insanların artık bu işlerden vazgeçmesi lazım. Bir de tabi 'biz bunları yaptık ama kusura bakmayın bizi affedin' demeleri lazım. Bunlar yapılmadığı sürece hiçbir hükümet, hiçbir devlet kendisine paralel yapılanmayı kabul etmez. Ne olursa olsun biz nasıl KCK'yı kabul etmediysek, onun benzeri başka bir yapılanmanın da yani yargıda paralel, emniyette paralel, güvenlikte paralel, askerde paralel, bürokraside paralel bir yapılanmayı, kendi büyüklerinden emir ve talimat alarak yasa dışı, kanunlara aykırı olarak kendi amirlerini bir kenara atmalarını, hukuk dışına çıkmalarını kesinlikle kabul etmeyiz."

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları