Atatürk ve 24 Kasım

Yalçın Bayer; Eğitimdir ki, bir ulusu ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır ya da bir ulusu esaret ve sefalete terk eder. Mustafa Kemal ATATÜRK

24 Kasım Günü, 1981'den beri her yıl Öğretmenler Günü olarak kutlanır.
O nedenle tüm öğretmenlerimizin anımsandığı bu günde, sizlere Yüce Önderimiz ve Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün, öğretmenlerimize ve eğitim sistemimize ne kadar değer verdiğini ve de önemsediğini içeren konuşmalarından birisini yeniden bilgilerinize sunmak istedim:
“Devlet bünyesinde yüzyıllar boyu derin idari ihmallerin neden olduğu yaraları iyileştirmede verilecek emeklerin en büyüğünü, hiç kuşku yok ki irfan yolunda göstermemiz lazımdır.
Şimdiye kadar uygulanan eğitim ve öğretim yöntemlerinin milletimizin geri kalmasında en önemli etken olduğu kanısındayım. Onun için bir milli eğitim programından söz ederken, eski devrin boş inançlarından ve yaratılışımızla hiç ilgisi olmayan yabancı fikirlerden, doğudan ve batıdan gelebilen bütün etkilerden tamamen uzak, milli karakterimiz ve milli tarihimizle uyumlu bir kültür kastediyorum. Çünkü milli dehamızın gelişmesi ancak böyle bir kültür ile sağlanabilir.
Herhangi bir yabancı kültür, şimdiye kadar izlenen yabancı kültürlerin yıkıcı sonuçlarını tekrar ettirebilir. Kültür ortamla uyumludur. O ortam milletin karakteridir. Çocuklarımız ve gençlerimiz yetiştirilirken onlara özellikle varlığı ile, hakkı ile, birliği ile ters düşen bütün yabancı unsurlarla mücadele etme gereği; milli düşünceleri büyük bir olgunlukla her karşıt düşünceye karşı şiddetle ve fedakârlıkla savunma zorunluluğu öğretilmelidir.
Yeni neslin milli ruhuna bu özellik ve yeteneklerin aşılanması çok önemlidir. Sürekli ve müthiş bir mücadeleden ibaret olan hayat, bağımsız ve mutlu olmak isteyen her milletten bu özellikleri şiddetle istemektedir.
Gelecek için hazırlanan vatan çocuklarına, hiçbir güçlük karşısında baş eğmemelerini; sabır ve metanet ile çalışmalarını, çocuklarımızın anne ve babalarına da yavrularının öğrenimlerini tamamlamaları için her fedakârlığı göze almalarını tavsiye ederim. Büyük tehlikeler önünde uyanan milletlerin ne kadar sebatkâr olduklarını tarih doğrulamaktadır.
Silahıyla olduğu gibi aklıyla da mücadele etmek zorunda olan milletimizin, birincisinde gösterdiği kudreti, ikincisinde de göstereceğine asla şüphem yoktur” (1921, Ankara).
Mustafa Kemal ATATÜRK
Turkish Forum adına Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

ÖĞRETMENLER GÜNÜ

- EĞİTİMDİR ki, bir ulusu ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır ya da bir ulusu esaret ve sefalete terk eder.
Mustafa Kemal ATATÜRK

(Öğretmenler Günü nedeniyle eski bir sezgi gücü anısı)

Kaval ve kitap

BİR taşra ilinde görev yapan ilkokul öğretmeni dolaşırken üç öğrencisini bir bahçede görür. Bahçenin sahibi ilin en zenginlerinden biridir.
Öğrencilerinden zengin olanın oğlu elinde bıçakla ağaç dalı yontmaktadır. Öteki öğrencilerden biri kaval çalmakta diğeri ise kitap okumaktadır.
Pazartesi günü üçünü de tahtaya kaldırır.
Ağaç yontana “Sen babanın servetini yemekten başka bir işe yaramazsın” demiş.
Kaval çalana “Senden olsa olsa zurnacı olur” demiş.
Kitap okuyana ise “Oğlum sen adam olursun” demiş.
Ağaç yontan ömrünü hiç çalışmadan babasının parasını yemekle geçirmiş.
Kaval çalan önce zurnacı sonra ülkenin ilk ve en önemli klarnet sanatçısı olup Muzaffer Sarısözen ile birlikte Türk halk müziğini ayağa kaldıran, unutulmaz isimlerinden Seyfettin Sığmaz olmuş.
Kitap okuyan öğrenci ise profesör olup daha sonra belki de ülkenin en kişilikli, arkasından tek laf edilmemiş Milli Eğitim Bakanı Rıfkı Salim Burçak olmuş.
Prof. Akın YILDIZ

Erdoğan’sız ve AKP’siz bir Trabzonspor istiyoruz

TRABZONSPOR Kongre üyesi ve Trabzonspor’un kökeni olan Trabzon İdman Ocağı’nın (2015) kurucusu Hıfzırrahman Raşit Öymen’in torunu Örsan K. Öymen, yaklaşan Trabzonspor kongresi bağlamında, mevcut başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’na karşı bir basın açıklaması yaptı. Öymen, “Trabzonspor’un Erdoğan ve AKP ile özdeşlememesini” istedi.
6 Aralık 2015’te gerçekleştirilecek kongre öncesinde Öymen şöyle dedi: “TS üyeleri ve taraftarları içinde, AKP’lilerin dışında, CHP’liler, MHP’liler ve başka siyasi partilere üye olanlar veya oy verenler veya hiçbir siyasi partiyi desteklemeyen kişiler de bulunmaktadır. Hacıosmanoğlu bu gerçeği tamamıyla göz ardı ederek, Trabzonspor’u AKP siyasetine bulaştırmış, Erdoğan ve yakın çevresi ile kurduğu ve bir spor kulübü başkanına yakışmayacak özel ilişkiler nedeniyle, Trabzonspor’un itibarının yıpratılmasına ve kulüp hakkında çeşitli spekülasyonların yapılmasına yol açmıştır. Önümüzdeki kongrede, Trabzonspor’u daha yükseklere çıkaracak, şampiyonluk kupaları için AKP’den ve Erdoğan’dan medet ummayacak, Trabzon-
spor’un kendi öz bağımsız gücüyle Trabzonspor’u Trabzonspor yapacak olan bir adayın ortaya çıkmasını ve seçilmesini dilerim.”

Biliyor musunuz?

-İKKB Koordinatörü Nazan Moroğlu’nun, Milli Eğitim Bakanlığı’na anaokulundan başlayarak eğitimin her kademesinde toplumsal cinsiyet eğitimi verilmesi için hazırlanan yol haritasının ayrıntılarını bugün İstanbul Barosu’nda kamuoyuna açıklayacağını...
CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu’nun öğretmenlere 24 Kasım’da, o yılın kasım ayı maaşı oranında Öğretmenler Günü ikramiyesi ödenmesi için bir kanun teklifi verdiğini...
İBB Meclisi’nde, Kartal Yakacık’ta bulunan bir alanı sosyal kültürel tesis alanına alarak cemevi inşa etme projesinin İBB AKP’li meclis üyelerinin oylarıyla reddedilmesi üzerine CHP’li CHP’li meclis üyesi Hüseyin Sağ’ın “Bir Alevi olarak bu kararın alınmasından utanç duyuyorum” diye tepki gösterdiğini...

BM Güvenlik Konseyi Suriyeyi av sahası ilan etti

BM Güvenlik Konseyi 2249 sayılı karar ile, Fransa’nın teklifini/tasarısını kabul ederek, imkan ve kapasiteler nispetinde koordineli hareket edilerek, Suriye ve Irak’ta bulunan IŞİD unsurlarına karşı yapılacak operasyonlara yasal zemin sağladı.
Bu karar ile Irak ve Suriye’de IŞİD ile mücadelenin güçlendirilmesi için (lojistik bütün desteğin yok edilmesi), bölgede olanlara ve BM üyesi ülkelere de bu bölgelere yabancı savaşçı geçişleri ve terörün finansmanının önlenmesi hususunda görev çağrısı yapıldı.
Ankara katliamına Fransız kalanların, (katliamlar arasında ayrımcılık, yeni tür bir ayrımcılık olarak dikkat çeker bir halde) Paris katliamı sonrasında, yine halihazırda BM üyesi olan bir ülkede, mevcut hükümetin talebi olmadan, askeri operasyon yapmanın önünü (Suriye) hem de Güvenlik Konseyi kararı ile açmaları, “Uluslararası hukuk bakımından bir skandal mı yoksa uluslararası güvenlik bakımından bir zorunluluk mu?” teknik olarak tartışmaya açık bir konu...
Kararın oy birliği ile ve BM şartı çerçevesinde alındığı ileri sürülüyor... Güvenlik Konseyi’nin Atlantik ittifakı karşısında konuşlanmış üyelerinden Rusya, Suriye’ye müdahil oldu. Çin, bugün yarın Rusya’nın yanında katılacağı işaretlerini veriyor. Koalisyon güçleri zaten sahada, kimin yanında kime karşı çarpıştığı net olmayan düzinelerle örgüt var.
BMGK, bu kadar şiddete bulaşmış bir bölgeyi serbest atış alanı ilan etti, Uluslararası, sözde medeni toplumun, Suriye’yi getirdikleri nokta ve buldukları çare bu.
Küçük bir yavrunun, bu vahşetten kaçarken boğulan masum bedeni daha dün denizden çıkarıldı.
Bugüne kadar, milyonlarca insanın sersefil olmasını, video film seyreder gibi izleyenler, her nasılsa insafa geldiler ve durumun vahametinin idrakine vardılar diye düşünüp, insanlık adına teselli bulmak için bile vakit çok geç gözüküyor.
Bad El Harab Ül Basra... Moğolların istilalarından arta kalan harabeyi tasvir eden, yaygınlaşmış bir deyim. Bugün ne yazık ki, bütün Ortadoğu’yu kuşatan bir manayı ifade ediyor...
Hicabi DOĞRUSÖZ

Milas’taki Zeytin Hasadında neler oldu

MUĞLA’nın Milas ilçesinde Memecik zeytininden üretilen zeytinyağı son yıllarda yeni araştırmalar ile ismi öne çıkan bir ürün oldu.
Okurumuz Şeyma Gümüş Işık Şenköy’deki hasar şenliğini yazdı:
Milas’ta ikinci gün, ilk günün heyecanı henüz yürekte. Çocukların şiir, kompozisyon, resim yarışmalarının sevinç çığlıklarıyla doğuyor güneş, binlerce kilometrekarelik zeytinliklere.
Şenköy’e gidiliyor konvoy halinde, hasat yapılacak, taze Memecik (Tekir) zeytinyağı tadılacak. EUROMASS bizi selamlar Selimiye’den geçerken. Açık denizdeki balık çiftliklerinden çipuralar, tempo tutar berekete doğru gidişimize. Saat on civarı tepelerdeki Şenköy’e vardığımızda iri taneleriyle karşılar bizi memecik zeytini.
Aklıma birden akşam yemeğindeki hoş sohbeti ile Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ve tadım uzmanı Nurdan Kaykı geldi. Tadımın nasıl yapılacağını zevk ve keyifle anlatan bir hanımefendi. Zeytinin efendisi zeytinyağının damağımızdaki şahane ve çarpıcı lezzetini bu taneler mi saklıyormuş dedim.
Hasat bitiminde Doç. Dr. Mehmet Günlük’ün sıkım tesislerine gittik. Nefis bir çökelek peyniri, üzerinde çörek otu ve memecik zeytinyağının şifalı lezzeti kahvaltıyı ziyafete döndürmüştü. Milas’a has otlarla yapılan börekse herkes tarafından beğeniyle yenildi.
Bereket dileyerek, başta Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar olmak üzere herkes birer kase zeytini sıkım makinasının zeytin havuzuna boşalttık. Çıkan zeytinyağını tattık. Meğer ne kadar lezzetliymiş. Soğuk sistemle Zeytinyağını üretiyor Günlük ailesi...

SINIR TANIMAYAN ŞEFLER

Sınır tanımayan şeflerin olağanüstü lezzetleri ortaya çıkarttığı organizasyon ve şef Ahmet Çetin ve Zeytindostu derneği il temsilcisi Feridun Kaykı ile daha da renklendi.
Şeflere meydan okuyan 14 köyden gelmiş maharetli köy (mahalle olmuş) kadınının lezzetli ev yemekleri şeflerde ve bizde hayranlık uyandırdı.
Muğla konumundan dolayı hem Akdenizli hem de Egeli rüzgarları ağırlar tepelerinde... Akdeniz ve Ege’nin oksijen dolu esintileriyle okşanan zeytin ağaçları Şenköy’ün tepelerinde görülmeye değerdir. Şeyh Bedrettin Türbesi (15 yy’da Sultan Beyazıt’ın damadı) etrafına dizilmiş asırlık çınarlara rakip asırlık zeytin ağaçları bizi en güzel meyveleri ile selamladı.
İstanköy’den (Kos) Yaşar ve Kadri Memiş, babasından kalan ‘Arap’ adlı lokantalarında davet ettiler şenliğe katılanları...

ZEYTİNLE DANS

Bu arada bölgenin zeytin üreticisi ve satıcısı Derya Günaltay’ın zeytinle nasıl dans ettiğini gösteren çeşitleri şenliklerin izleyicileri tarafından takdir topladı.

HASAT PANELİ

MİLAS 2. Zeytin Hasat Şenliği kapsamında, ‘Organik Zeytin – Zeytinyağı Üretimi ve Pazarlama Stratejileri’ konulu panel düzenlenildi. Panelistler Yrd. Doç. Dr. Figen Çukur (MMYO öğretim üyesi/Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Zeytincilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü) Prof. Dr. Uygun Aksoy (Ege Üni. Tarım Ekonomisi Bölümü, Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği Onursal başkanı), Doç. Dr. Sabri Erdil (Marmara Üni. İktisadi ve İdari Bilimler Fak.), Moderatör Yrd. Doç. Mehmet Günlük (MMYO öğretim üyesi)
Milas’ta zeytinliklerine “organik” belgesi almaya hak kazanan üreticilere yönelik konuların ele alındığı ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Günlük’ün moderatörlüğünü yaptığı
Panelde Muğla Tarım, Gıda ve Hayvancılık İl Müdürlüğünden Ziraat Müh.Sema Köseoğlu, Muğla Tarım, Gıda ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından Muğla İli ve Milas İlçesinde organik tarım ile ilgili olarak yürütülmekte olan projeler hakkında;
Ege Ziraat Fakültesinden Prof. Dr. Uygun Aksoy; organik tarım, organik ürün kavramları hakkında Muğla S.Ç. Üniversitesi’nden Zeytincilik Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Figen Çukur; organik zeytin ve zeytinyağı pazarlaması hakkında... Marmara İşletme Fakültesinden Doç. Dr. T. Sabri Erdilise markalaşma süreci ve Milas’taki organik zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin markalaşma sürecinde uygulamaları ve dikkat etmeleri gereken konular ile ilgili bilgi paylaşmışlardır.

MİLAS’TAKİ İŞLETMELER