loading
close
SON DAKİKALAR

Başörtüsü CHP’ye

Başörtüsü CHP’ye
Tarih: 01.10.2014 - 00:00
Kategori:

Melih Aşık; 9 yaşındaki çocuğa türban takmak normaldir ama onca sorun dururken öne almak yanlıştır. CHP Genel Başkanı ve yardımcısının söylediği budur.

Anketten çıkan sonuca göre CHP seçmeninin yalnızca yüzde 8’i “bebelere türban”a evet diyor. Yüzde 92’si karşı. Peki bu konuda Y -CHP’nin yöneticileri ne düşünüyor? Önce Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na kulak verelim.
“Türkiye’nin dünya kadar sorunu var. Vatandaş borç batağı içinde, biz neyi tartışıyoruz. 5 yaşındaki çocuğa, 7 yaşındaki çocuğa türban takalım diye gündeme getiriyorlar. Bunlar doğru değil. Biz şimdi çocuğu alıp siyasi meta, siyasi unsur haline getiriyoruz. Yazık, günah bizim çocuklarımıza. Başörtüsü konusundan medet umarak dikkatleri başka yere çekmek istiyorlar. Bu tuzağa düşmemek lazım.”
Görüldüğü üzere Kemal Bey, okulda türbanın laik eğitime, çağdaş ölçülere, Anayasa’ya temelden aykırı olmasına... Kısacası esasa ilişkin tek bir söz söylemiyor. Söylediği; iktidar türbanla çocukları siyasi meta olarak kullanıp gündemi değiştirmeye, dikkatleri başka yerlere çalışıyor, biz bu tuzağa düşmeyeceğiz.
Peki, yardımcısı... Hülle ile dinci cenahtan transfer ettiği Mehmet Bekaroğlu aynı konuda ne diyor? CNN Türk’te dinledik:
“Eğitimin bu kadar sıkıntısı varken, öğretmenlerin bu kadar derdi dururken, İstanbul’da 60-70 kişilik sınıflar varken hâlâ türban konusunun konuşulması talihsizliktir. CHP bu şekilde böyle bir tartışmanın içinde olmayacaktır.”
Yani... 9 yaşındaki çocuğa türban takmak normaldir ama onca sorun dururken öne almak yanlıştır... Genel Başkan ve yardımcısının söylediği budur. Türkiye’de Laik Cumhuriyet’e karşı İslamcı darbe oluyor... Beyler nerelerde dolaşıyor.

“Mecburen yenildik”

Geçen hafta içinde Türkiye Kupası’nda Cizrespor ile Aydınspor 1923 takımları Cizre’de karşılaştılar. Cizrespor karşısında 3-1 yenilen Siyah - beyazlı ekibin başında Silopi’ye giden Başkan Yardımcısı Erdal Karakavukoğlu, üzerinde Atatürk resmi bulunan tişört giyerek yaptığı basın toplantısında özetle dedi ki:

Futboldan çok, korkulması gereken olaylar yaşadık. Orada ayrı bir cumhuriyet ilan edilmiş. Bizi ‘Kürdistan’a hoş geldiniz,’ diyerek karşıladılar. Türkiye Kupası maçı oynamaya gittik. Ancak sanki başka bir ülkeye gitmiş gibi olduk.

Maç başlamadan hocamızı ve futbolcularımızı darp ettiler. Otobüsümüz taşlandı.

Cizre’de yemek organizasyonu yaptılar. Belinde silahlı adamlar yemeğe katıldı.

Biz o atmosferi görünce maça çıkmama kararı aldık. Soyunma odamıza gelip tehdit ettiler... Top toplayıcı çocukların yerine yaşı büyük kişiler sokuldu sahaya ve onlar bile futbolcularımızı ‘Gol atarsanız burada ölürsünüz’ diyerek tehdit etti.

Stadın koltuk sayısı ‘500’ dediler. Ancak 5 bin kişi geldi maça.

Yaklaşık 150 polisin bizi koruma şansı yoktu.

İddia’ya para yatırıldığı ve yenmemiz durumunda maçı iptal ettirmek için ellerinden geleni yapacaklarını da söylediler.

Hayatımızı kurtarmak için maçı kaybetmek zorunda kaldık, arkamıza bakmadan oradan kaçtık.
Türk sporu ve Türkiye’nin hali böyle.
İki yıldır barış süreci yaşanıyor. Sürecin getirdiği barış! İlginize sunulur...

ŞAH

Bu IŞİD adı verilen hilkat garibesi örgüt kime çalışıyor?

Amerikan kamuoyunun Irak ve Suriye’ye müdahalesi için ikna edilmesi gerekiyordu. Acele iki ABD’li gazetecinin gırtlağını kestiler.

Türkiye’nin elinin rahatlaması ve askeri operasyona girişmesi için rehinelerin serbest kalması gerekiyordu. Serbest bıraktılar...
l İngiltere’nin müdahalesi için tahrik gerekiyordu. İngiliz gazetecinin dünya televizyonları önünde boğazını kestiler.

Şimdi Türkiye’nin bölgeye askerini sokması için güçlü bir sebep gerekiyor.
Ve tam bu sırada Türk toprağı sayılan Süleyman Şah Türbesi’nin IŞİD kuşatması altına girdiği, oradaki askerimizin rehin kaldığı haber veriliyor.
IŞİD kime çalışıyor, bir fikriniz var mı?

Zorunlu din dersleri ülkenin sorunlarını çözüyor olsa Osmanlı “rüşvet ve yolsuzluktan” batmamış olurdu...
***
Erdoğan “Avrupa ülkeleri IŞİD’e adında İslam var diye savaş açıyor” diyor. Kendileri de “Adında İslam var” diye destek çıkıyor olmasın.
Akif Kökçe

DOKTOR

IŞİD’in, El Nusra’nın militanları Türkiye’de tedavi ediliyor.
Hipokrat yemini etmiş hekimler doğal olarak bu tedavide rol alıyor...
Ancak Gezi Direnişi sırasında polisin şiddetine maruz kalan yurttaşları tedavi eden hekimler mahkemelerde yargılanıyor, Tabip Odaları’na karşı davalar açılıyor.
Ankara Tabip Odası’na açılan davanın ilk duruşması Ankara’da dün yapıldı. Hatay Tabip Odası’na açılan davanın duruşması ise 14 Ekim’de...
İnsanlık damarları alınmış bir diktatörlük sanki Türkiye...
İktidarın öldürmeye çalıştığı insanlara karşı doktorların sağlık elini uzatmasını suç saymak başka türlü nasıl yorumlanabilir? Doktor siyasetçi değil ki görev yaparken ettiği yemini çiğnesin!

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları