loading
close
SON DAKİKALAR

Bayrak istismarının kanıtı iki fotoğraf!

Bayrak istismarının kanıtı iki fotoğraf!
Tarih: 20.12.2014 - 00:00
Kategori:

Mustafa Mutlu; Fotoğraf bir yıl önce Bolu’da, Fethullah Gülen hareketinin düzenlediği Türkçe Olimpiyatları’nda çekildi.

Fotoğraf bir yıl önce Bolu’da, Fethullah Gülen hareketinin düzenlediği Türkçe Olimpiyatları’nda çekildi.
Tribünler kandırılmış müritlerle ve saf vatandaşlarla dolu!
İyi bakın; tek Türk Bayrağı göremezsiniz...
Çünkü o günlerde bu beylerin ya da hanımefendilerin “bayrak” gibi bir derdi yoktu...
Birileri kazayla ellerine tutuşturduğunda ise, kilim muamelesi yapıp altlarına seriyorlardı!
AKP bayrağını arkalarına almışlardı ya; bu, onlara fazlasıyla yetiyordu.
***
Şimdi bir de “bayrak denizi”ni andıran ikinci fotoğrafa bakın:
Önceki gün Çağlayan Adliyesi’nde çekildi. İçeride tarikat medyasının önde gelen isimlerinin ifadesi alınıyor... Dışarıda da miting havası estiriliyor ki tutuklama kararı çıkmasın!
Herkesin elinde bir bayrak ya da bayrak motifli dev uçan balon.
Sanırsınız tarikat eylemi değil de Cumhuriyet Mitingi...

Bayrak istismarının kanıtı iki fotoğraf!

14 Aralık soruşturmasında karar açıklandı


***

Ey saf vatandaş; sakın kanma!
Bunlar nasıl ki ellerinde kalem tuttukları zaman gazeteci olamadılarsa...
Şimdi bayrağa yapıştılar diye yurtsever, vatansever olmuyorlar...
Kalemi nasıl kullandılarsa...
Dini nasıl kullandılarsa...
Dili nasıl kullandılarsa...
Şimdi de bayrağı kullanıyorlar.
Keyifleri yerindeyken, umurlarında olmayan bayrak; başları belaya girdiğinde ortaya çıkıyor...
Yani bayrağa “flika” muamelesi çekiyorlar...
Sakın kanma bunlara...
Sakın aldanma!
MEVLİT! (52)
Sarayları seviyorlar.
Saraylıları seviyorlar.
Sarayda oturmayı seviyorlar.
Saray yaptırmayı seviyorlar.
“Saray sevicisi” siyasetçilerin bol olduğu bir çağdan geçiyoruz kısacası!
Ama vatandaşı sevmiyorlar.
Kendilerine soru sorulmasını ise hiç sevmiyorlar!
“Huber’i işgal mi ettiniz, hâlâ orada mı oturuyorsunuz? Daha ne kadar oturmayı düşünüyorsunuz?” gibi sorulardan nefret ediyorlar!
***
Yazılarımın “52’si çıktı” arkadaş, konuşmanız için mevlit mi okutayım?
GÜNÜN SORUSU
CHP’li Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü’nün eşi Doçent Nazlı İnönü, Hürriyet’e yaptığı açıklamada Mustafa Sarıgül’ün kendilerini ölümle tehdit ettiğini, eşine istifa etmesi için baskı yaptığını söylemiş... Sorum kendisine: Eşiniz yıllardır Sarıgül’ün sağ koluydu. Hangi “öküz” öldü ki ortaklık bozuldu?
İNDİRA GANDİ HAFTASI
Muhalefet partileri, 17-25 Aralık tarihlerini Yolsuzlukla Mücadele Haftası ilan edip hazırladıkları pankartları parti binalarına astı ya... Polis, “17-25 Aralık” ifadesinin yer aldığı pankartı hangi parti binasında görse, toplamaya başlamış...
Liberal Demokrat Parti Beyoğlu İlçe Başkanlığı’nın özel olarak hazırlattığı “17-25 Aralık İndira Gandi’yi Anma Haftası” pankartı da binaya izinsizce giren polisler tarafından kaldırılmış...
LDP yöneticileri ilçe merkezlerine baskın yapan polisler hakkında dava açmaya hazırlanıyormuş...
***
İndira Priyadarşini Gandhi, Hindistan’da iki kez başbakanlık yapmış politikacı... Hindistan tarihindeki tek kadın başbakan... Adı, bazı seçim yolsuzluklarına da karışmış... 31 Ekim 1984’te korumaları tarafından öldürüldü.
Adının karıştığı yolsuzluk iddialarından olsa gerek bu kadıncağızın adı Türkçe’de “argo” olarak “Bir şeyi cebe indirmek” anlamında kullanılıyormuş...
“Paraları indiragandi mi yaptın lan?” diye bir soru kalıbı bile varmış...
Nedense... En fazla beş-on yıl sonra bu kalıba, başka bir siyasetçinin adının yerleştirileceğinden adım gibi eminim!
MİNİMUM!
İktidarın hınk deyicisi karı-kocadan “kadın” olanı, 17-25 Yolsuzlukla Mücadele Haftası etkinlikleri (!) kapsamında Penguen Türk’e konuşmuş:
“Keşke bakanların alabileceği rüşvet minimuma inebilse...”
***
Eeee; ABD’de “formatlanıp” gazeteci diye Türkiye’ye gönderilirsen, “maksimum” böyle cümle kurarsın!
“Rüşvet alanlar yargılansın, en ağır cezalara çarptırılsın” diyemiyor da “fazla rüşvet almamalarını” öneriyor...
Bunların saç diplerini gübrelemek lazım!
Yoksa beyinleri çalışmıyor...
GÜNÜN İSYANI
Üç çocuğunun annesini yirmi beş bıçak darbesiyle öldüren adam, “duruşmalardaki iyi hali” nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet yerine, müebbet hapis cezasına çarptırılmış... Böylece birkaç yıl sonra salıverilmesinin önü açılmış... İsyanım “iyi hali” hâlâ “kravat”ta arayan yargıçlara:
Duruşmalarda katilin ayakkabısına da baktınız mı? Boyalıysa, hemen salıverseydiniz!

Mustafa Mutlu - Aydınlık

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları