loading
close
SON DAKİKALAR

Buldan'dan iktidara: Kürtleri yok sayarsanız kaybedersiniz

Buldan'dan iktidara: Kürtleri yok sayarsanız kaybedersiniz
Tarih: 21.03.2018 - 17:08
Kategori: Gündem

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Bu ülkenin barışa ihtiyacı var, bu ülkenin kardeşliğe ihtiyacı var, bu ülkenin demokrasiye, özgürlüğe ihtiyacı var. Eğer bunları elinizin tersi ile iterseniz, Kürtleri yok sayarsanız kaybedersiniz" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve Ahmet Türk, Diyarbakır’da düzenlenen Newroz kutlamalarına katıldı.

Yüksekdağ ve Demirtaş'tan Newroz mesajı

Newroz alanındaki kitleye seslenen Buldan, şunları söyledi:

"Newroz, Mezopotamya ve Ortadoğu halklarının, özgürlük eşitlik, kardeşlik ve barışı haykırdığı bir gündür. Newroz baharın gelişi, dirilişin sembolüdür. Newroz bir kez daha devrimci Kawaların isyan ettiği gündür. Newrozunuz bir kez daha kutlu olsun. 

Bugün Afrin’de devrimci Kawa’yı bir beton yığınından ibaret görenler şunu bilmeli ki, bu meydanda toplanan herkes birer devrimci Kawa’dır. Devrimci Kawaların heykelini yıkarak Kürdistan’daki milyonların özgürlük ve eşitlik taleplerini asla yok edemezsiniz.

'Afrin’e atılan bombalar buraya atılan bombalardır'

Onlar, devrimci Kawa’dan korkuyorlar. Onlar, bu meydana gelmek isteyen Kemal Kurkut’tan korkuyorlar. Bu ülkeye barışın, kardeşliğin gelmesinden korkuyorlar. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar bu halk özgürlük mücadelesini bırakamayacak, bu halk barış taleplerinden vazgeçmeyecek. Bu halk kardeşlik ve eşitlik mücadelesini her daim sürdürecek.

Afrin’ saldıranlar, Afrin halkını oradan sürgün edenler şunu bilmelidir Afrin halkı burada yaşayanların kardeşidir. Hakkari’de yaşayan, Mardin’de yaşayan, Şırnak’ta yaşayan Kürtlerin kardeşidir. Onların başına yağan bombalar, buraya atılan bombalardır. İşte bu kardeşlik bağını, bu tarihsel bağı koparmaya güçleri yetmeyecektir.

'Çözüm sürecini bitirenler, herkesi mahkum ettiler'

Sayın Öcalan, 2013 yılında burada, Amed’de okunmak üzere gönderdiği mektubunda barıştan bahsediyordu. O mektupta sadece Türkiye’nin değil tüm Ortadoğu’nun demokratikleşmesinden bahsediyordu. Kardeşlikten bahsediyordu. Artık silahlar susacak, siyaset konuşacak diyordu. Ancak çözüm sürecini bitirenler, herkesi mahkum ettiler.

'Bu ülkenin barışa, kardeşliğe, demokrasiye, özgürlüğe ihtiyacı var'

Sayın Öcalan 2 yıldan beri tek kişilik hücrede ağırlaştırılmış bir tecritle karşı karşıya bırakıldı. O süreçte rol alan, misyon üstlenen arkadaşlarımızı mahkum ettiler. Onlar bunu yaparken, barışı, kardeşliği ve özgürlüğü ellerinin tersiyle itmeye çalıştılar. Ancak bugün bu meydanda bir kez daha görüyoruz ki, eşitlik, özgürlük ve direniş bizim gündemimizden hiçbir zaman çıkmadı, çıkmayacak.

Bu ülkenin barışa ihtiyacı var, bu ülkenin kardeşliğe ihtiyacı var, bu ülkenin demokrasiye, özgürlüğe ihtiyacı var. Eğer bunları elinizin tersi ile iterseniz, Kürtleri yok sayarsanız kaybedersiniz.

Kürtler her zaman kardeşliğin, barışın, demokrasinin ve özgürlüğün takipçisi olacaktır. Buradan bir kez daha haykırıyoruz. Bu ülkede barış yanlılarını rehin alarak cezaevine koydunuz, bu ülkede demokratik siyaset yapanları rehini aldınız. Şimdi burada olması gereken partimizin genel başkanlığını yapan sevgili Selahattin Demirtaş’ı, Sevgili Figen Yüksekdağ’ı rehin aldınız cezaevine koydunuz. Bu ilin milletvekillerini, sevgili İdris Baluken’i, Çağlar Demirel’i rehin aldınız cezaevine koydunuz. Bizim irademizdir dediğimiz, bu ilin yüzde 70’inin yüzde 80’inin oy vererek seçtiği belediye başkanını, sevgili Gültan Kışanak’ı rehin aldınız cezaevine koydunuz.

Bizler, tekçiliğe karşı çoğulculuğu, zulme karşı direnişi, esarete karşı özgürlüğü esas alan bir anlayışla, tüm arkadaşlarımız özgürlüklerine kavuşuncaya kadar mücadele edeceğimizin sözünü bir kez daha veriyoruz. Onlar en kısa zamanda aramıza gelecekler, bizimle birlikte olacaklar. Sevgili Selahattin Demirtaş’ın, sevgili Figen Yüksekdağ’ın aramıza gelmesi için mücadeleye devam edeceğiz.

'AKP-MHP koalisyonunun kaybedeceği tarih çok yakındır'

Biz biliyoruz ki, bu ülkeyi, özellikle AKP-MHP koalisyonuyla yönetmeye çalışanlar, bir halkın özgürlük talebini yok sayıyorlar. Kürt düşmanlığı üzerinden, kadın düşmanlığı üzerinden bir halkın iradesini görmezden geliyorlar. Ancak, işte milyonlar, işte Amedliler, “biz iradeyiz, biz buradayız” diyorlar. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın, Hiç kimse karamsarlığa kapılmasın. Bir halkın özgürlük talepleri karşısında zulmü dayatanlar bir gün kaybedecektir.

O gün çok yakındır. AKP-MHP koalisyonunun kaybedeceği tarih çok yakındır. İşte zulmedenlere zorbalık uygulayanlara, şiddet uygulayanlara bir halkı inkar edenlere bir halkı imha etmeye çalışanlara vereceğimiz ders seçim sandıkları olacaktır. Kurulan sandıkta, ilk seçimlerde onlara tarihi bir ders vereceğiz. Onları bu ülkeden göndermenin tarihi olarak seçim tarihin belirleyeceğiz.

Ama seçimlere kadar elbette bu mücadele devam edecek. Bizim özgürlük demokrasi kardeşlik mücadelemizin asla sekteye uğramaması gerekiyor. Ve bunu için de yapılması gereken iki şey var. Birincisi, Kürt halkının birlik ve beraberliği. Kürt halkı birlik ve beraberliğini mutlaka sağlamalıdır. Yaşadığı her coğrafyada, yaşadığı her yerde birlik ve beraberlik içerisinde, ulusal birliğin temellerinin atılacağı günleri şimdiden başlatmak lazım.

Biz biliyoruz ki, Kürtler birlik ve beraberliklerini sağlarlarsa onları yok etmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Yapılması gereken ikinci şey bu ülkeyi yönetenlerin savaş politikalarını bir yana bırakmasıdır. Bu ülkeyi savaşla yönetemezsiniz. Bu ülkeyi inkarla yönetemezsiniz. Bu ülkeyi gözaltılar ve tutuklamalarla yönetemezsiniz. Yapacağınız tek şey vardır; barış politikalarını yükseltmek ve 2013 Newrozu’nda okunan Sayın Öcalan’ın mektubunu esas alarak onunla görüşmeleri acilen başlatmanız gerekmektedir.

O kapıyı açarak İmralı kapısını açarak Sayın Öcalan’la yapacağınız görüşmeler sadece Türkiye için değil tüm Ortadoğu halkları için barışın ve özgürlüklerin kapısını açacaktır. Geç kalınmadı. Elbette ki bunu yolu var. Elbette ki bunları yapmak için zaman var. Afrin’e girmeden önce Sayın Öcalan ile görüşseydiniz, bu savaş sarmalının içine girmemiş olacaktınız. Fakat yine de bu yolu tercih etmeniz gerekir. Bu yolu tercih ederek Kürt halkının onurlu mücadelesine saygı duymalısınız."

Ahmet Türk: Afrin saldırısı Kürt halkını adalet ve eşitlik mücadelesinden alıkoyamayacak

Diyarbakır’da düzenlenen Newroz kutlamalarına katılan Ahmet Türk, burada yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: 

"7 Haziran’dan sonra sindirme ve çürütme politikalarının yürütüldüğünü çok iyi biliyoruz. Bu da yetmedi çünkü o sindirme ve çürütme, tehdit politikalarının para etmediğini gördüler. Eşbaşkanlarımızı, belediye başkanlarımızı, aydınları, akademisyenleri, devrimcileri, dostlarımızı sindirmek için her türlü yönteme başvurdular. Bu da yetmedi. Bu sefer, bir Afrin’e saldırıyla kendi iktidarlarını sağlamlaştırmak için adeta halklarımızın genleriyle oynadılar. Ama şunu bilsinler ki Afrin saldırısı bile onlara bu iktidarı sağlamayacaktır.

'Kemal Kurkut Newroz şehididir'

Geçen yıl Amed Newrozu’nu kutlamaya gelen 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Kemal Kurkut kardeşimiz polis kurşununun hedefi oldu. O, Newroz şehidimizdir.

'Afrin’e gidişi zafer olarak görenler halkları karşı karşıya getirmenin zafer olmadığını anlayacaklar'

Demokrasi mücadeleleri uzun solukludur. Birileri günü kurtarmak için yüzyıllarca birlikte yaşayan halklarımızı karşı karşıya getirmek için insanlık dışı yöntemler kullanıyor. Ortadoğu’da Türkiye’yi bataklığa sürüklemek isteyen egemen güçleri de biliyoruz. Bugün Afrin’e gidişi zafer olarak görenler halkları karşı karşıya getirmenin zafer olmadığını, Türkiye’ye de Kürt halkına da zarar verdiklerini görecekler. Afrin saldırısı da Kürt halkını özgürlük, demokrasi, adalet ve eşitlik mücadelesinden alıkoyamayacak.

'Kürtler bir araya gelmek zorundadır'

Bugün Kürtler artık ulusal birlik için yeniden düşünmek zorundadır. Bir ulusal kongreye en hızlı şekilde gidilmek zorundadır. Bütün Kürtler, bütün Kürt partileri, bütün Kürt aydınları, devrimciler, sosyalistler, vicdan sahibi insanlar demokratik birlik için bir araya gelmek zorundadır. Daha geniş bir birliktelik, demokrasi için ortak mücadeleyi esas alan bir mantıkla hareket etmeliyiz.

'Türkiye’nin kurtuluşunu Öcalan üzerindeki tecridi kaldırarak ve diyalog ortamı ile sağlayabiliriz'

Bugün Ortadoğu bataklığına sürüklenmek istenen Türkiye’nin kurtuluşunu da Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kaldırarak ve diyalog ortamını kurarak sağlayabiliriz. Sayın Öcalan asla halkların karşı karşıya gelmesini istemez. Bugün barışın önündeki engelleri kaldırmakla görevliyiz. Ortadoğu’da, Türkiye’de barışçıl bir sürecin gelişmesi için tüm gücümüzle çaba göstermeliyiz.

Bugün bu iktidara sesleniyoruz. Sindirme çürütme politikalarıyla halklarımızın geleceğini karartıyorsunuz. Bunu yapmayın. Kürtler bu ülkede adil, özgür, eşit bir yaşamı esas almıştır. Bundan dolayı biz koşullar ne olursa olsun halklarımızın geleceğini güvence altına alacak, demokratik siyaseti büyütecek, sorunları diyalogla çözecek bir aklın ortaya çıkması için çaba göstereceğiz."

 

Kaynak : Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları