loading
close
SON DAKİKALAR

Can Ataklı'dan gazeteci İmambakır Üküş'e dayanışma

Can Ataklı'dan gazeteci İmambakır Üküş'e dayanışma
Tarih: 03.05.2016 - 12:45
Kategori: Medya

Bugün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü. Türkiye'de basın özgür değil. 1 Mayıs 2016'da İstanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni İmambakır Üküş Beşiktaş'ta yaşanan bir olayı görüntülerken hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı.

Bugün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü. Türkiye'de basın özgür değil. Çok sayıda gazeteci yazdıklarından dolayı cezaevlerinde..Yine çok sayıda gazeteci yazdıklarından dolayı yargılanıyor. 1 Mayıs 2016'da İstanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni İmambakır Üküş Beşiktaş'ta yaşanan bir olayı görüntülerken ve uygulanan şiddete itiraz ederken hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı.

Türkiye'de AKP hükümetinin basın üzerindeki baskıları başarılı olmuş durumda. Artık gazeteler ve köşe yazarları her yazıyı bir kaç kere kendi kendine süzgeçten geçirerek sansürlüyor. Onlar bunu yapmasa bile yazı işleri buna gönüllü...

1 Mayıs günü İstanbul'da AKP'nin yasaklarına boyun eğmeyen bir grup insan çeşitli yerlerde hukuksuz olarak AKP hükümeti tarafından yasaklanan anayasal hakları olan Taksim Meydanı'na çıkmak için eylemler yaptı. Bu eylemlerden biri Beşiktaş'ta saat 11 civarında yapıldı. 1 Mayıs gösterilerini takip etmek için Beşiktaş'ta bulunan istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni İmambakır Üküş polisin Beşiktaş'ta HKP'lileri gözaltına alırken uyguladığı şiddete tepki gösterdiği için kendisi de gözaltına alındı ve istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni İmambakır Üküş ve 37 HKP'li akşam saatlerinde serbest bırakıldı.

Can Ataklı, AKP hükümeti tarafından yasaklı bir köşe yazarı ve televizyon yorumcusu. Uzun zaman işsiz bırakıldı. Ama dik duruşundan ödün vermedi. Şu sıralar Korkusuz Gazetesinde köşe yazıları ile gündeme damgasını vuruyor. Köşesinde kimsenin yazamadığı yazıları yazıyor ve sorular soruyor.Can Ataklı bu 1 Mayıs'ta olanları ve olmayanları yine köşesinde cesurca yorumladı..

İşte Can Ataklı'nın 1 Mayıs'la ilgili yazdıkları:

Cumhuriyet Gazetesi bu kadar duyarsız olmamalı

1 Mayıs olaysız geçti geçmesine de bazı noktalarda ufak tefek tatsızlıklar yaşandı.
Bunlardan biri Beşiktaş’taydı.

Halkın Kurtuluş Partisi Beşiktaş’ta toplanıp Dolmabahçe’ye doğru yürümek istedi. Ama hükümetin emriyle bütün yollar kapalıydı. Polisler sadece barikat kurup beklese hiçbir şey olmayacaktı ama yine iktidarın “olay çıksın” talimatına uyarak göstericilerin üzerine yüründü.

Bu sıradaki itiş kakışı izleyen ve görüntüleyenlerden biri de İstanbul Gerçeği haber Sitesi’nin Genel Yayın Yönetmeni İmambakış Üküş’tü.

Üküş hem gazeteci kimliği hem de tanınmış bir kişi olmasının verdiği güvenle polislere “Bu kadar sert davranmayın, gözaltına almanıza ne gerek var” uyarısında bulununca kendisi de gözaltına alındı. Çırağan karakolunda tutulan İmambakır Üküş ve HKP’liler akşam üzeri serbest bırakıldı.

Bu haber nedense iddialı sol, ilerici, demokrat internet sitelerinde yer almadı.
Cumhuriyet gazetesi ise isim vermeden “Beşiktaş’ta gazeteci olduğunu iddia eden biri gözaltına alındı” diye verdi haberi.

Ne ayıp şey. İmambakır Üküş CHP tabanında, sol-devrimci çevrelerde ve medyada çok tanınan bilinen bir isim. Çok uzun yıllara yayılmış mücadele geçmişi var. Sıradan bir gazeteci veya eylemci değil.

Bunu en iyi bilen gazete Cumhuriyet. Ama son zamanlarda “bir haller” olan Cumhuriyet bırakın bir meslektaşa nezaket göstermeyi haberciliği bile unutmuş görünüyor. 

Tüm yaşananların net bir şekilde görüldüğü video yayınlandı. İşte o görüntüler:


Bİ SORALIM BAKALIM

DİSK, KESK, TMMOB, TTB Gezi şehitlerini de Bakırköy’de mi anacak?

Sol ve ilerici kuruluşlar 1 Mayıs’ı hükümetle anlaşarak Bakırköy’de kutladılar.
Böylelikle tam 40 yıldır 1 Mayıs’ın sembol mekânı Taksim elbirliği ile tarihe gömülmüş oldu.
İktidar ne kadar sevinse azdır. Yıllarca bu sembolü yıkabilmek için ne çok kişinin ölümüne neden oldu, milyonlara gaz sıkıldı, su sıkıldı, İstanbul’a cehennem hayatı yaşatıldı.
Ne yazık ki direnme gücünü yitirdiği anlaşılan DİSK, KESK, TMMOB, TTB gibi demokratik kuruluşlar teslimiyet içinde iktidarın dayatmasına boyun eğdi.
1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak elbette çok önemli. Ancak eğer iktidar faşizan baskılar yapıyorsa ve bunun sonucu olay çıkması, kan dökülmesi, can alınmasıysa 1 Mayıs için başka yöntemler düşünülebilirdi.
Bugüne kadar hiç miting yapılmamış olan Bakırköy’deki bir pazar yerine gitmek yerine alternatif onlarca gösteri de düzenlenebilirdi.
Hiçbirini yapmadılar, kolayına kaçtılar ama işçi sınıfına da, Türkiye’nin aydınlık, ilerici, demokrat güçlerine de sırtlarını çevirdiler.
Şimdi çok merak ediyorum, acaba bu demokratik kuruluşlar bir ay sonraki Gezi direnişi yıldönümünü ve burada yitirilen canları da Bakırköy’de mi anacak?

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

1 Mayıs’ta her şey vardı ama 1 Mayıs ruhu yoktu.

1 Mayıs bayramı kutlandı geçti.
Medya 1 Mayıs’ı “bu yıl olaysız kutlandı” başlıklarıyla duyurdu.
1 Mayıs’ın “olaysız” kutlanmasına sevinen dünyadaki tek ülkeyiz galiba.
Aslına bakarsanız bizde de hiç olay çıkmayacak da, iktidarımız böyle arzulamadığı için 1 Mayıslar bu hale geldi.
1 Mayıs’ı yasaklayan askerlerdi. 1 Mayıs 1977’deki korkunç olaydan sonra 12 Eylül’e kadar bu meydanda sadece iki miting yapıldı. Biri CHP diğeri AKP mitingi.
12 Eylül’den sonra ise alanda hiçbir mitinge izin verilmedi.

2009 yılında çok büyük bir kalabalık dört koldan Taksim’e yürüdü, barikatlar aşılınca hükümet de çaresiz kaldı.
Ertesi yıl bu kez AKP iktidarı “özgürlüklerin tek sahibi” gibi görünmek için Taksim’i 1 Mayıslara açtı. Hükümet o tarihlerde bütün İstanbul’u “Artık 1 Mayıs hem bayram hem Taksim’de” afişleriyle donattı.
İki yıl 1 Mayıs Taksim’de kutlandı. Tek olay çıkmadı.

Ancak bu 1 Mayıslar öyle bir coşkuyla kutlandı ki iktidar korkuya kapıldı. 2012’de Taksim’deki inşaatı bahane ederek yasakladı. 2013’e de yasakladı. 2013’teki Gezi protestolarından sonra ise Taksim’i tamamen kapattılar.
Şurası bir gerçek ki, yasaklamalarla çok tatsız olaylar yaşandığı son birkaç yıl ama iktidar müthiş bir direniş gösterdi ve 1 Mayısların ruhunu yok etmeyi becerdi.
Bakın bu yılkı kutlamalara. İstanbul’da hatalı bir karar sonucu cılız gösteriler yapıldı. Ankara ve İzmir’de kayda değer bir kutlama olmadı.

Ama Çanakkale, Sakarya, Kahramanmaraş’taki kutlamalarda hükümet övüldü, saraya methiyeler düzüldü, başkanlık istendi, cemaatle mücadelenin devam etmesi gerektiği söylendi.
Sonuçta el birliği ile 1 Mayıslar 1 Mayıs olmaktan çıkarıldı.

Cumhuriyet Gazetesi 1 Mayıs'ta Beşiktaş'ta olan olayları bu linkten bu başlıkla vermişti.

Cumhuriyet'in o haberi;

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/525266/Taksim_e_yurumek_isteyenlere_polisten_sert_mudahale.html

Beşiktaş'ta ikinci polis müdahalesi

Beşiktaş'ta Taksim'e doğru yürüyüşe geçen Halkın Kurtuluşu Partisi(HKP) üyesi ikinci gruba polis yine müdahale etti.

Sabah saatlerinde 20 kişilik bir HKP'li grubun yürüyüşü, polisin biber gazı sıkması ve gözaltı yapmasıyla son bulmuştu. Bu kez saat 12.00 sıralarında yine ellerinde HKP bayrakları olan 20 kişilik bir grup, 'Taksim'de 1 Mayıs Engellenemez' sloganıyla Taksim'e doğru yürüyüşe geçti. Polis, Barbaros Bulvarı'ndan gelen bu grubun yürüyüşüne de izin vermedi. Grubun önünü kesen polis, HKP'lileri etrafını çevirdi. 'Dağılmadığınız takdirde müdahale edilecek" şeklinde polis uyarısının karşılık bulmaması üzerine polis gruptakileri gözaltına almaya başladı. Bu sırada direnen eylemcilerle polis arasında arbede yaşandı. Arbede sırasında bir çevik kuvvet polisinin eylemcilerden birini yumrukladığı görüldü. Grup üyeleri yaka paça gözaltına alındı. Polis grubun dışında olup gazeteci olduğunu söyleyen bir kişiye de gözaltına alıdı. Gözaltına alınıp polis minibüsüne bindirilen gruptakiler burada slogan attı.

Vişne Haber Ajansı - Dilfiraz Değerli

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları