loading
close
SON DAKİKALAR

CHP'den Kilis Raporu

CHP'den Kilis Raporu
Tarih: 29.04.2016 - 13:57
Kategori: Gündem

CHP Heyeti Kilis raporunu ve çözüm önerilerini açıkladı.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi ve İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Başkanlığında, TBMM İnsan Hakları İzleme Komisyonu Üyesi Gamze Akkuş İlgezdi, Milli Savunma Komisyonu Üyesi İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, İçişleri Komisyonu ve Milli Savunma Komisyonu üyesi İzmir Milletvekili Murat Bakan ve Dışişleri Komisyonu Üyesi Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın oluşan CHP Heyeti Kilis raporunu ve çözüm önerilerini açıkladı.

CHP Heyeti'nin Kilis Raporu şöyle:

"Kilis Valisi Süleyman Tapsız, kentte bulunan mülteci nüfusun kent nüfusunun 1,5 katına ulaştığını aktararak Öncüpınar ve Elbeyli Mülteci kampları yanı sıra kentte yerleşik olarak yaşayan mülteciler ve vatandaşların koşulları ile ilgili bilgi aktarımında bulunmuştur. 40.000 er mültecinin barındığı her iki konteyner kampta ek barınma alanı açılacağı bilgisini aktaran Vali Öncüpınar Kampında ek 25.000 mülteciye yer yapıldığını aktarmıştır. Kent nüfusu 93.000 olan Kilis'te bu 80.000 kamp sakini dahil olmak üzere toplam 130.000 kayıtlı mülteci bulunmakta. Merkez nüfusun yüzde 52'sini Suriyeliler oluşturuyor. Kilis ilinin en kurak en susuz bölge olduğuna dikkat çeken Vali İller Bankası'ndan belediyelere aktarılan bütçenin resmi nüfusa orantılı olması nedeni ile Belediye Hizmetlerinin yeterli düzeyde karşılanamadığını, alt yapı ve sistem sorunları yaşandığını aktarmıştır. Kilis'te bulunan Mültecilerin çalışma ve iş yeri açmasına olanak tanıyan kanun ve yönetmelik sonrası bölge halkının hem haklı hem haksız olduğunu belirten Vali, halkın da mültecilerin de isteğinin sınır ötesinde bulunan kamplarda yerleşim düzenlemesinin gerçekleştirilmesi olduğunu aktarıyor. (Bu RTE ve AKP iktidarının güvenli bölge söylemini destekler nitelikte bir açıklamadır) Bu yönetmelik uyarınca Kilis'te yaşayan mülteciler vergi ödemeksizin, Türk vatandaşlarının işletme ruhsatlarını kiralayarak dükkân açabiliyorlar. Vergiden muaflar. Esnaf Türk vatandaşına ve Suriyelilere farklı yevmiye veriyor. Her sektörden Suriyeli (tarım, esnaf, sanayici ) işletmeci, sanatkâr ve patron mevcut.

VALİ'NİN GÖRÜŞÜNE GÖRE HALK HEM KİRA HEM RUHSAT KİRASI ALIYOR YİNE DE MEMNUN DEĞİL

Vali'nin görüşüne göre halk hem kira hem ruhsat kirası alıyor yine de memnun değil. Suriyeliler ise aç, açık değil para kazanıyor ama masraf çokluğundan şikâyet ediyor. Sınır ötesinde en az 120.000 göçmen bekliyor. ÖSO kontrolünde olan alana ÖSO'dan özel izin alarak gidebilen gruplardan oluşuyor. 10.su 35.000 kişilik yeni bir merkez olmak üzere toplam 10 kamp mevcut. Bunlara bizden giriş çıkışının açık olmadığı aktarılmıştır. Tüm girişlerin kayıtlı ve kontrol altında. Ancak bu mültecilere de bizden yardım gidiyor. Yardım yerli ve yabancı STK'lar aracılığı ile 15 günde bir Vali ya da Vali Yardımcısı başkanlığında verilen bir liste ile sağlanıyor. Bu kapsamda hastane tarafından ödenmek koşulu ile tedavi olanağı da sağlanıyor. Malzemeler karşıya Kızılay üzerinden karayolu ile tek elden ulaştırılıyor. Diyanet Vakfı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Bazı iş adamları ve İstanbul Valiliği aracılığıyla koordine edilerek temin edilen yardımlar iletiliyor. Her gün valilik tarafından bu uygulamayla 100.000 ekmek, 52.000 kişilik 3 öğün yemek gönderiliyor.

KONU SAVAŞIN BİTMESİ. HEPİMİZ BUNU İSTERİZ. POLİTİKA BİZİM İŞİMİZ DEĞİL

Vali Süleyman Tapsız, bu başarılı uygulama sayesinde güvenli alan çalışmaları ortaya çıktığını, öncüsü ve fikir sahibi olduklarını aktarmıştır. Sınırda ÖSO, İŞID (kendi tabiri ile DAEŞ) ve YPG (kendi tabiri ile PYD) hakimiyetinin günlük olarak değiştiğini, yüz ölçümü en küçük bölgede süren çatışmalarda hergün köy bazında ele geçirmelerin yaşandığı bilgisi verilmiştir. Orada yaşanan patlamaların burada gibi hissedildiği, düşen roketlerden yöre halkının tedirgin olduğu bilgilerini aktaran Tapsız, konunun bir Milli Güvenlik meselesi olduğunu, kendisini ve ailesinin de can güvenliği bulunmadığını, kendisinin bölgede yürütülen Hükümet politikalarını uygulamakla ve verilen talimatları yerine getirmekle yükümlü olduğunu çözümün kendisinde olmadığını birkaç kez vurgulamıştır. Açık sınır kapısına hayır diyemeyeceğini ifade etmiştir. Heyetimizin ziyaretinden bir gün önce bölgeye ziyaret gerçekleştiren Genel Kurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz 'a da aynı bilgileri bize aktardığı gibi aktardığını dile getirmiştir. "Konu savaşın bitmesi. Hepimiz bunu isteriz. Politika bizim işimiz değil" diyerek halkın gazete okumadığını, yerel TV olmadığını bu nedenle de STK ve partileri özellikle ağırladıklarını ve gocunmadan aynı bilgileri aktardıklarını dile getirmiştir. Tüm bu bilgileri bizimle paylaşan Vali, değerlendirmelerinin arasında “Bu füzelerin düşüyor olması eleştiriliyor tabii ki düşecek havada mı kalacak yerçekimi varö gibi bir espri yaparak ölümlerin ve yaralanmaların olduğu gün bile olayın ciddiyetinin farkında olmayan kanıksamış bir tavır içine girmiştir.

CAN GÜVENLİĞİ OLMADIĞI İÇİN HALKIN ABDEST ALMADAN SOKAĞA ÇIKMAMASINI ÖNEREN SKANDAL

4 yıldır bölgede görev yapan Vali, Kilis halkının her dönem devletine saygılı, tevekkül sahibi, başkaldırmayan, hoşgörülü bir halk olduğunu vurgulayarak, yaşanan sakin tepkilerin doğal olduğunu, herhangi bir çatlak ses çıkmadığını, taşkınlık ve şiddet olmadığı sürece her gün kaygı içinde yaşayan insanların sessizce tepki dile getirmesine olanak tanıdıklarını aktarmıştır. "Bu koşuldaki bir tepki için ben de çıkayım yürüyeyim, burada siyaset olmamalı. Gün milli beraberlik günü. Devlet politikaları milletimizin güvenliğini ilgilendirir. Bir iki kişinin taşkınlığından öte tepki çıkmadı. Zaman zaman siyasi suistimal olabilir" demiştir. Bu açıklamaların ardından heyetimizin dönüşü ertesi Vali Süleyman Tapsız, bölgede can güvenliği olmadığı için halkın abdest almadan sokağa çıkmamasını öneren skandal bir açıklamaya da imza atmıştır. Sınırdaki son durumu bir harita çıktısı üzerinden anlatan Vali'nin aktardıklarına göre: Türkiye'de İŞID ile sınırı olan iki il, Kilis ve Gaziantep'tir fakat Kilis kent merkezinin sınıra çok yakın olması sebebi ile füzeler Kilis'e atılmaktadır. Gaziantep kent merkezi ise sınıra çok yakın olmadığı için füzeler açık alana düşeceğinden buraya füze atılmamaktadır. Çobanbey Köyü ÖSO'dan geri alındıktan sonra Halep'e yardım yolu tamamen kapalı olduğundan İŞID'a karşı Türkiye'nin muhalif güçlere desteğinin İŞID tarafından cezalandırma amaçlı bilinçli olarak füze ve roket atılıyor ve özellikle kent merkezleri hedef alınıyor. Bu anlamda 18 Ocak'tan bugüne kadar ilki bir okula isabet eden 48 roket atıldı. Hayati tehlikesi olmayan 22 kişi yaralandı. 4 ve 12 yaşlarında 2'si çocuk olmak üzere 6 kişi vefat etti

"SÜPERMEN" OLMADIĞINI ROKETLERİ HAVADA YAKALAYAMAYACAĞINI AKTARMIŞTIR

Bu bilgileri Milli Savunma Bakanı'na da aktardığını belirten Vali, tedbirler almaya katkı sunduklarını, halkı anonslarla bilgilendirdiklerini, kendilerinden kaynaklı bir sıkıntı olmadığını ancak kendisinin "süpermen" olmadığını roketleri havada yakalayamayacağını aktarmıştır. Çözümün o tarafta bir güvenli bölge olduğunu, ABD'nin Türkiye'nin çözümüne yanaşmadığını, 24 Kasım'da düşen Rus uçağı nedeni ile Rus S 300 ve S 400'lerinin varlığından dolayı Suriye hava sahasına bizim uçaklarımızın giremediğini buna bağlı olarak koalisyon uçaklarının bombalamaya devam edişine karşı yapılabileceklerin yapıldığını söyleyerek "Kurşun adres sormaz ki" şarkısını hatırlatan Vali Tapsız, önlem almada Ankara'dan ileride çalışmalar yürüttüklerini söyleyerek, AFAD'ın yeni kuracağı alarm sistemi için öncü fikri verdiklerini aktarmıştır. Haber kaynaklarından alınan bilgiye göre kırmızı, sarı alarm tanımları yapılacağını ve bunun halk tarafından anlaşılabilir ve benimsenir olması için eğitimler verilmesini önerdiklerini belirtmiştir.

"BEN BİLDİĞİMİ SÖYLERİM, İNANMANIZ GEREK" CÜMLELERİ

Heyetimizin sınır karakoluna gitme talebinin Kara Kuvvetleri'nden ve Bakanlıktan izin gerekliliği nedeniyle karşılanmasının mümkün olmadığı, ancak her zaman gelen heyetlerin kamp ziyaretlerini mümkün kıldıklarını an itibariyle yoğun çatışma yaşanması nedeniyle Elbeyli kampına gidişin olanaksız olduğunu aktararak Öncüpınar kampı için yönlendirme yapmıştır. Sınırdan Türkiye'ye petrol geçişi için safsata nitelendirmesini yapan vali tam tersine sınır ötesinde bulunan kampların ısınma sistemi için mazot gönderildiğini, bunun dışında gönderim olmadığını belirterek silah ve mühimmat gönderilmesinin ise söz konusu olmadığını belirtmiştir. "Ben bildiğimi söylerim, inanmanız gerek" cümleleri ile kendi çocuğunun da okula gittiğini, Roketin 200m ötelerine düştüğünü, kendilerinin de korktuğunu aktarmıştır.

KİLİS DEVLET HASTAHANESİ

Hastane Baştabibi Erşan Öztin, daha önce 162 yataklı 60 uzman hekim ve 12 pratisyen ile hizmet veren hastanenin bakanlığın yatırımı ile 115 yataklı çelik konstrüksiyon ek hizmet binasına kavuştuğunu ancak bunun da yetersiz olduğunu aktarmıştır. Toplam 320 yataklı kapasiteye ulaşıldığını, daha önce 17 olan yoğun bakım kapasitesinin 29'a ulaştığını, daha önce yeni doğan kapasitesi yokken şimdi 8'e ulaştığını, uzman hekim sayısının 91, pratisyen hekim sayısının ise 34' eriştiği bilgisi paylaşılmıştır. Genel Kurmay Başkanı ve bakana ait heyetin ziyareti sırasında kapasitenin hâlâ yetmediği bilgisi aktarılarak 300 yataklı ek hastane için talep iletildiği bilgisi heyetimize de aktarılarak, bu ihtiyaç için bizden de destek talep edilmiştir. Bu ikinci sağlık merkezi için Belediye tarafından 30 dönüm arazi verilmiş, yatırım onaylanmış ancak halen çalışmalara başlanamamış durumda.

KİLİS TİCARET VE SANAYİ ODASI

Ticaret odası Başkanı Mehmet Erdal Öndeş tarafından aktarılan bilgilere göre; Suriyelilerin Türkiye'ye geçişinde Kilis'e akın yaşandı. Gelenlerin yüzde 75'i buradan dağıldı. Kilis'te nüfus ikiye katlandı Türk'ten çok Suriyeli var. Ancak asıl sıkıntı atılan roketlerden sonra başladı. Lokomotif olan inşaat sektörü durdu. Atılan roketler neticesinde yapılan anonslarla ticaret durdu. Bankalar kredi teminatı kabul etmiyor. Nakit akışı yok. Suriyelilerle sorunumuz yok. Nobel'e adayız. Tepki roketlere yönelik. Birkaç Suriyeliye bu kızgınlıkla saldırı oldu. Sonra yapanlar da üzüldü. Daha çok sıkıntı Suriyelilerin kendi aralarında yaşanıyor. Kentte büyük korku ve tedirginlik hâkim. Evlerimizde odaların yerini değiştiriyoruz. Arka tarafa bakan odalarda yaşamaya çalışıyoruz. Devlet ÖSO'yu destekliyor ama bunların IŞİD'den farkı yok. 40km, 90km içinde güvenli bölge içinde bu kişilerin barınması sıkıntı doğuracak. Bu kişilerin İŞID ile savaşı göstermelik. Alınan köyler geri veriliyor, geri alınıyor. Atılan roketler IŞİD bölgesinden geliyor. Roket atışları biz saldırıda bulununca başladı. İntikam ve ceza için atılıyor. Dış politika yanlış yürüyor. Mısır'la İsrail'le nasıl anlaştıysak Suriye ile de anlaşmalıyız. NATO'yu yanımızda göremiyoruz. IŞİD'e 27 plakalı araçlarla Türkiye'den silahlar gidiyor. Kim temin ediyor, kim göz yumuyor bilmiyoruz. Mehmet Erdal Öndeş sözlerini şöyle tamamlıyor: Keşke sınırımıza eski komşumuz Esad gelse, hiç değilse bir devlet olur.

ESNAF VE VATANDAŞLARLA SOKAK ZİYARETLERİ

"Suriyelilerin gelişi ekonomik olarak ilk 1 yıl fayda getirdi ama ondan sonra her yıl sorun oluştu ve büyüdü. Kiralar 1000 TL den 2000 TL'lere vurdu. Alım azaldı. Kazanç düştü. Ekonomi durma noktasında." "Asayiş sorunları da oluştu. Konuştuğumuz esnaf sırf benim kasam 3 kez soyuldu ve bu gibi olaylar sık yaşanıyor" "Baştan yapılan yanlışların bedelini ödüyoruz. Esad babamın oğlu değil ama onunla uğraşılması yanlış. Ben bunu AKP'ye oy verdiğim halde söylüyorum. Sınırımız 4 parça. Rus uçağı düşürüldü. Ekonomi daha berbat oldu ve olacak" "Belediye başkan yardımcısı yolsuzluktan yargılandı şimdi il idaresinde. Bu çarşıyı rant için satmaya kalktılar. Yer göstermeden istimlâk etmek ve yıkmak istiyorlar. İnşaattan para kazanacaklar." "Burası en ufak bir kıvılcımda karışmaya hazır. Yürüyüş tepkiydi. Biz yürüyene kadar kimsenin burada olanlardan haberi yoktu. Her şey tozpembe gösteriliyor. Yürüyüşte her kesimden insan her partiden oy vardı." "Roket 50 metre yanıma düştü. Muhalifler düşman, IŞİD'de düşman. ÖSO büyük sorun. Ama devlet onları koruyor."

HÜKÜMETİN YANLIŞ POLİTİKALARI KİLİS'İ BİTİRDİ. SURİYELİLERİ KOYMAYACAKLARDI. USANDIK

"Hükümetin yanlış politikaları Kilis'i bitirdi. Suriyelileri koymayacaklardı. Usandık. Para yok. Güvenlik yok. Şimdi bir de can derdi çıktı." "Kadınlar eve güvenle yürüyemez olduk. Sakallı adamlar yiyecek gibi bakıyorlar bize. ÖSO, IŞİD karışık. Korkuyoruz. Rahatsızız"

IŞİD'LİLER BIYIKSIZ OLUYOR. ONLARI ORADAN AYIRIYORUZ. HASTANEYE GELİYORLAR TEDAVİ OLUP GİDİYORLAR

"IŞİD'liler bıyıksız oluyor. Onları oradan ayırıyoruz. Hastaneye geliyorlar tedavi olup gidiyorlar. Bazı sağlık merkezlerinde tedavi görüyorlar. Yaptığımız görüşmelerde ÖSO için savaştığını anlatan haftanın belli günlerinde gelip ihtiyaç temin ettiklerini söyleyen kişilere rastladık. Sınırdan acil müdahale için getirilen yaralı IŞİD ve ÖSO askerlerine tanık olduk. Ciddi bir güvenlik zafiyeti ve sınır ihlali olduğu açıktır.

KİLİS ÖZELİNDE YAPILMASI GEREKENLER / ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 

KİLİS hızla AFET /TERÖR bölgesi kapsamına alınmalıdır. Atılan roketlerin menzil dışına çıkarılması için Suriye topraklarında bir güvenlik bölgesi oluşturulması, yani ortalama 20 km. içinde teröristlerin etkin olmayacağı emniyetli bir bölge yaratılmasına yönelik girişimlerin siyasi olarak desteklenmesi gerekir. Mültecilere ayırılan bütçe ve AB'den gelen ek bütçe içinden Kilis'e özel tanımlanan bütçe açıklanmalı, bugüne kadar yapılan harcamalar ve yapılması planlanan harcamalar şeffaflıkla bildirilmelidir. Bölgeye gerekli alt yapının sağlanması için yatırım yapılmalıdır. Kilis'te ve bölgede yaşananlarla ilgili olarak kamuoyuna bilgi aktarılırken iç politikaya yönelik propaganda anlayışı terk edilmelidir. Objektif bilgi akışı sağlanarak, bölge halkının mağduriyetlerine çözüm geliştirecek adımlar hızla tasarlanarak gündeme alınmalıdır. Ekonomik teşvik politikaları gündeme alınmalı, borçlar ve krediler için kolaylık sağlayacak düzenlemeler ivedilikle getirilmelidir. Bölgede yardım sağlayan STK ve kuruluşların listesi, yardımların içeriği ve kimlere verildiği şeffaflıkla paylaşılmalıdır. Öncüpınar Mülteci Kampı'nda; uluslararası kriterler uygun hale getirilmeli, etnik ve dini ayrımcılığa son verilmeli, kadınların ve kız çocukların cinsel tacize maruz kalmamaları için gerekli önlemler alınmalı, devletin sosyal ve ekonomik desteği ile her türlü güvencesi sağlanmalıdır." 

Vişne Haber Ajansı - Çiçek Güçlü

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları