CHP ile ilgili birkaç tahmin!

Mustafa Mutlu; Keşke CHP, Genel Başkanı'nı tüm üyelerinin katılacağı bir seçimle belirleyebilseydi..

CHP, cumhurbaşkanlığı seçiminde uğradığı hezimetten sonra Olağanüstü Kurultay'a gitme kararı aldı.

Ancak görünen o ki Kılıçdaroğlu bu Kurultay'a "başarısız" olduğunu düşündüğü için değil de kendisini eleştiren "muhalif isimlerden kurtulmak" için gidiyor.

Bunu yaparken, çoğu ilk kez oy kullanacak olan Kurultay delegelerinin kendisine olan sadakatine güveniyor.

Bu nedenle diyorum ki; bana göre Kılıçdaroğlu ve ekibi bu Kurultay'ı açık ara farkla kazanır.

Ama kazanan CHP olmaz...

Çünkü ne yazık ki Kılıçdaroğlu ekibinin göreve getirdiği delegeler, CHP seçmeninin görüşünü yansıtmaktan çok uzak.

Keşke CHP, Genel Başkanı'nı tüm üyelerinin katılacağı bir seçimle belirleyebilseydi... İşte; Kemal Bey, o zaman gerçeği görürdü ve CHP de 2015'te yine bir seçim yenilgisi yaşamaktan kurtulurdu.

***

Bugün 20 Ağustos 2014...

CHP Kurultayı'na iki haftadan fazla bir zaman var ve ben gördüğünüz gibi sonucu ilan ettim.

Peki; bu sonucun değişme ihtimali yok mu?

Yine bana göre, ne yazık ki yok!

Çünkü bugün CHP'yi gerçek CHP'liler değil, parti programını bir kez bile okumamış olan, parti ilkelerini umursamayan ve "Ben CHP'ye değişmek için değil, onu değiştirmek için geldim" diyen "dış güçler" yönetiyor!

Hatta asıl ip belki de CHP Genel Başkanı'nı Ankara'nın lüks bir otelinde sık sık yemeğe (!) davet eden ABD Büyükelçisi ile Fethullah Gülen'in elinde...

İşte; bu yüzden Kemal Kılıçdaroğlu garip garip adaylar çıkarıyor, uğradığı seçim yenilgisini kabul etmiyor.

Ve ben bu nedenle gerek adaylığını açıklayan Muharrem İnce'nin, gerekse aday olacağı öne sürülen Metin Feyzioğlu ile Emine Ülker Tarhan'ın Olağanüstü Kurultay'da hiçbir şansları olmadığını düşünüyorum.

***

Peki; CHP seçmeni, kendisine dayatılan bu CHP'ye oy vermeye devam eder mi?

Bu konudaki tahminimi şöyle özetleyeyim:

Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisini "ötekileştirilmiş" hisseden ve adaysız (!) kalan, bu yüzden sandığa gitmeyen ya da geçersiz oy veren CHP'li seçmen yine oy vermez...

Bu da CHP'yi yüzde 10 barajının altına taşımasa bile eritir.

***

Peki; son seçimlerde sandığa gitmeyen, kadrolar ve yönetim anlayışı değişmezse 2015 seçimlerinde de gitmeme kararında olan seçmen, bu kez nasıl bir tavır alır?

Bağımsız adaylara oy verir!

Öncelikle cumhurbaşkanlığı seçiminde aldıkları tavır yüzünden partiden dışlanması beklenen Emine Ülker Tarhan, Birgül Ayman Güler, Nur Serter, Dilek Akagün Yılmaz, İsa Gök, Süheyl Batum gibi isimleri ne pahasına olursa olsun Meclis'e taşımaya çalışır... Sonra bu isimlere CHP ilkelerini savunan ama Kılıçdaroğlu yönetiminde yer bulamayan başka isimleri de ekler...

Böylece, Meclis çatısı altında gerçek CHP'lilerden oluşan ama mevcut CHP'den ayrı ikinci bir grup oluşturur.

***

Umarım, yanılırım. Umarım, Olağanüstü Kurultay, CHP'ye "özüne dönme" olanağı yaratacak bir sonuçla tamamlanır ve ben sizden özür dilemek zorunda kalırım.

Ancak ne yalan söyleyeyim; hiç umudum yok!

KİM VURDU?

PKK Diyarbakır'ın Lice İlçesi Yolaçtı Köyü'ne sözüm ona bir "şehitlik" kurdu. Yetmedi, tam ortasına kurucularından Mahsum Korkmaz'ın heykelini dikti.

Bu heykel; Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetenlerin büyük zaafı yüzünden, PKK'nın ilk terör eylemini gerçekleştirmesinin 30'uncu yıldönümü olan 15 Ağustos'ta "törenle" açıldı.

Dün de olması gereken oldu ve heykel, "devlet güçleri" tarafından kaldırıldı.

Sorum bu heykelin kaldırılmasına tepki gösteren PKK'lı çocuklara:

Siz onun "devlet" tarafından öldürüldüğünü sanıyorsunuz ama onu diğer lideriniz Apo öldürttü.

Sırf kendi koltuğunu korumak için bir çatışma sırasında sırtından vurdurttu. Sonra da "şehit" ilan edip, adına sözde akademi açtı!

Bugün üyesi olduğunuz ya da sempati duyduğunuz örgüt, işte böyle bir ihanet ve yalan makinesidir!

GÜNÜN SORUSU

Yapılan bir araştırmaya göre ülkemizde psikolojik rahatsızlığı olanların sayısı 2009 yılında 3 milyonken, 2013'te 9,2 milyona dayanmış... Bunun 1,5 milyonu İstanbul'da yaşıyormuş... Ankara'da ise psikolojik hastalıkları bulunanların sayısı 73 binden 5 yılda 487 bine fırlamış... Sorum ortaya:

Bizi kim delirtti?

FUAT AVNİ BİLMECESİ!

Aylardır Twitter'da bir "Fuat Avni" fırtınası esiyor. Bu takma isimle mesajlar yazan ve devletin zirvesinden, özellikle de AKP'nin içinden ve yargıdan son derece gizli bilgiler aktaran Fuat Avni, önceki akşam da "Polise yönelik operasyonlar bu gece İzmir'e sıçrayacak" dedi ve yine yanılmadı.

İşin en komik yanı ne biliyor musunuz?

En son teknolojileri kullanan polisimiz, aylardır peşinde olduğu Fuat Avni'yi bir türlü bulamıyor!

Ya da... Bulmak istemiyor!

Gelelim en kritik soruya:

İyi de bu Fuat Avni, son derece gizli kalması gereken bu tür bilgileri nereden, nasıl ediniyor?

Örneğin; son operasyona katılacak olan polislerin eşlerine bile söylemeleri yasak olan bu bilgiyi Fuat Avni nereden öğrendi de "servise" koydu?

Ve son soru:

Sakın bu Fuat Avni, Başbakan'ın çok sevdiği, çok güvendiği, sürekli yeni görevler verdiği "parlak" bir danışmanı olmasın!

GÜNÜN İSYANI

Atatürk Orman Çiftliğ'i, Atatürk'e bağışlandığı 5 Mayıs 1925'te 55 bin 540 dekarmış... Bugün ise tırtıklana tırtıklana yaklaşık 30 bin dekara düşmüş... İsyanım Atatürk'ün mirasını kemiren farelere:

Dişleriniz kırılsın, yedikleriniz boğazınıza dizilsin!

Mustafa Mutlu - Aydınlık