loading
close
SON DAKİKALAR

CHP Sözcüsü Tezcan: Tek adam rejimi kriz üretmeye aday bir rejimdir, TBMM derhal olaya el koymalıdır

CHP Sözcüsü Tezcan: Tek adam rejimi kriz üretmeye aday bir rejimdir, TBMM derhal olaya el koymalıdır
Tarih: 16.07.2018 - 15:12
Kategori: Siyaset

CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Tezcan’ın açıklamaları şöyle:

"2 yıl önce parlamentoda üzerimize bombalar atılırken hain darbe girişimine karşı hep birlikte kararlı bir direniş gösterdik. Beklentimiz bu güçlü direnişten güçlü milli beraberlik çıkarmaktı. İktidar her zaman olduğu gibi buradan toplumun milletin bütünlük içinde çıkması yerine milleti bölen açıklamalar ve tutumlarla bir yeni siyasi fırsat yaratma peşine düştü. Bu süreç içinde darbeye karşı demokrasi ekseninde güçlü bir beraberliği kurma fırsatı 20 Temmuz OHAL darbesiyle heba edildi. Ve tek adam rejimi inşa edildi.

Dün darbeye karşı direnişin 2. yıl dönümü. Gazi Meclis en kararlı direnişi göstermiş, tepesine bomba atılmış ve bizler ordayız. 1. yıl dönümünde özel oturum yapılmışken 2. yılında yapılmadı. AK Parti ve MHP’li vekillerin oylarıyla 15 Temmuz özel oturumU yapılması engellenmiştir. Parlamento bu meseleyi birlik ve dayanışma süreci olarak ele alıp özel oturum yapması gerekirken özellikle AK Parti 15 Temmuz üzerinden toplumu bölmeye devam ediyor. MHP de bu süreçte AK Parti’ye destek vermişlerdir. Aynı tutum AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın dünkü konuşmalarında görülmüştür. 15 Temmuz’a karşı genel başkanımız net bir şekilde darbe nereden gelirse gelsin karşıyız mücadele edeceğiz demiş, bizleri d e Meclis’e göndermiştir. O gece Meclis’e ilk giden 3 vekilden biriyim.

Şimdi milletin tankların üstüne çıkması zamanıdır diyenleriz biz. Bunlar yaşanmamış gibi darbeye kendisi direndiği genel başkanımızın da uzak durduğu yalan ve iftirası üzerinden propaganda yapmaya devam ediyor. Milleti bölme arayışında. Erdoğan’a soruyoruz, sen devletin bütün imkanlarını arkana alıp 4 uçakla koruma ordusuyla alan güvencesi sağlanana kadar havaalanına inmedin. Bizim tepemize bombalar atılırken İstanbul’da havaalanına inmemiştir. Çankırı tünelinde başbakanın ne işi vardı? Hangarda saklananlar kimlerdi? Gürcistan’da bulunanlar kimlerdi? Yunan hava sahasında dolanıp havada güvenlik altına alınıncaya kadar kendini garanti altına almaya çalışanlar kimlerdi? Siz kendi güvenliğinizi sağlayıncaya kadar havaalanına inmeyeceksiniz, genel başkanın güvenliğini sağlayacak önlem alana kadar Bakırköy Belediye Başkanını evinde ne işin vardı, diyeceksin.

Genel başkanımız 16 Temmuz’da darbenin etkisi devam eder, İstanbul’da uçaklar çalışmazken karayoluyla Ankara’ya gelebilmiştir. 4 gün sonra gelebildin sen güvenlik endişesiyle. Ankara’ya 4 gün sonra gelmekten korkan birisinin ertesi gün TBMM’ye bütün imkanları zorlayarak gelen genel başkanımıza söyleyecek sözü yoktur. Tartışılacak bir şey varsa siyasi ayağını tartışacağız. 100 binin üzerinde insan ihraç edildi. 100 binlerce kişi hakkında işlem yapılmıştır. Hala siyasi ayak ortaya çıkarılamadı. Memur, tatlıcı, öğretmen, işçi var her ne hikmetse darbeyle ilgili siyasetçi hala ortaya çıkarılmamıştır. 2 yıldan beri bu iktidar OHAL yetkilerini darbeni siyasi ayağını gizlemek için kullanmıştır. Çünkü siyasi ayak kendilerine uzanıyor. Bir memur FETÖ’cü diye ihraç edildiğinde değil kendisi 7 göbek akrabasına bile pazarcılık yapmayı bile yasakladılar. Erdoğan’a yakınsanız kardeşiniz FETÖ’den tutuklu da olsa bakan olabilirsiniz. Darbenin siyasi ayağının niye ortalığa çıkamadığını merak ediyorsanız bakılacak yer burası adres yeni oluşturulan kabinedir.

Suç ve şahsidir. Kuşkusuz kimse kardeşleri nedeniyle sorumlu tutulamaz. Sıradan vatandaşa kardeşleri, yakınları, babaları FETÖ’cü diye hayatı zindan eden anlayış bakanlık koltukları dağıtmak söz konusu olduğunda aynı şekilde davranmamaktadır. Bakan yapmak için uyguladığınız suçun şahsiliğini sıradan vatandaşa da uygulamak zorundasınız.

12 cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayınlandı. Devlet bir kişinin iki dudağı arasında şekillendirilmektedir. Bu tek adam rejiminin fotoğrafıdır. TBMM’nin yetkileri tek adam tarafından gasp edilmektedir. Tek adam rejimi kriz üretmeye aday bir rejimdir.

3 gün önce yayınladıkları kararnameyle profesör olmayanların rektör olabileceklerini düzenlediler. Dün bunu kaldırdılar. Keyfiliğin ölçüsünü göstermesi açısından çarpıcı bir örnektir. 3 gün içinde ne kadar plansız iş yapıldığının göstergesidir. TBMM derhal olaya el koymalıdır. Hukuki olmayan bir düzenle karşı karşıyaydık, şimdi hukuki olmayan düzen kanunsuz hale getirilmektedir. KHK ile kanunlar kaldırılıp yerine cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle devlet dizayn edilmektedir. Bu artık yeni rejimin kanuna bile uymak zorunda hissetmediğinin kanunsuz bir düzen kurulduğunun en net ifadesidir. Bu kararnameleri boşa çıkarmanın yolu TBMM’nin kanun yapmasıdır.

Biz CHP olarak milletin iradesine sahip çıkma kararlılığını sürdüreceğiz. Diğer siyasi partilere özellikle MHP’lilere AK Parti içinde de milli iradeye saygı duyacak vekillere önemli görev düşmektedir.

Bu hafta Meclis önemli bir konuyu görüşecek. OHAL’den sonra Türkiye’de sürekli OHAL durumu düzenlenecek bir yasayla karşı karşıyayız. Buna sürekli OHAL yasası diyoruz. Teklif henüz TBMM’ye getirilmedi alınan işaret odur ki sözde OHAL’i kaldırdığını söyleyen iktidar Terörle Mücadele Kanunu adı altında getireceği yaslarla Türkiye’de sürekli OHAL rejimi yerleştirme niyetindedir. OHAL’in kalkmadığını OHAL’in kalıcılaştırıldığını görüyoruz. Terörle mücadele gerekçesi hukuksuzluğun bahanesi olamaz. Hak ve özgürlükler çağdaş rejimlerde anayasa güvencesi altındadır. Terörle mücadele etme bahanesiyle anayasal güvenceler ortadan kaldırılamaz. Parlamentoya getirilecek teklife bu çerçevede tutum takınacağız.

Türkiye militan hakimler ülkesi oldu. Artık hakimler hukuka göre değil iktidarın talimatıyla karar vermektedir. Diktatör diyenler tazminata mahkum edilmektedir. ODTÜ öğrencisine hapiste, diktatör diyene tazminat, Zuhal Olcay’a hapis cezası. Oluk oluk kan akacak diyenlere beraat. Erdoğan'ın çizgisinde söz söyleyenler mahkemelerin militan hakimlerinin koruması altındadır. Diktatör diyenlerin yeri mahkumiyet. Bir kısım hakim  militan hakim, bir kısımsa ellerine Recep Tayyip Erdoğan’ın dosyası geçmesinden ödleri kopuyor. Vicdanlarıyla korkuları arasında sıkışmışlar. Önümüzdeki dönem bu Türkiye'de adaletsizliğin yok edilmesi için mücadeleye ihtiyaç olan bir dönem.
Enis Berberoğlu hala tahliye edilmedi. Yeniden vekil seçilen kişi dokunulmazlığa yeniden kavuşur. Yargılamanın devam etmesi için dokunulmazlığının yeniden kaldırılması gerekir. Hukuk ayaklar altına alan bir karar Türk yargısının utancı olacaktır. Tahliye kararı verilmesini bekliyoruz.

Ekonomide alarm zilleri çalmaya devam ediyor. Cari açık 2 katına çıktı, Fitch kredi notunu düşürdü. Mutfaktaki enflasyon yüzde 30'lara dayandı. Soğanda yüzde 185,  peynirde yüzde 20, yumurtada yüzde 36, pirinçte yüzde 15 enflasyon var. Hayat pahalılığını ortadan kaldırmanın, istikrarı kurmanın yolu güçlü bir hukuk devletinden geçiyor. Türkiye iç ve dış piyasalara güven verecek bir tutum takınmak zorunda. Bunun için de tek adam rejiminden kurtulmak zorundayız.

(Genelkurmay’ın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması) Genelkurmay Başkanlığının sivil otoriteye bağlanmasının çok anlamı yok. Bütün sistem tek kişiye bağlanıyor. Basit bir sivil otoriteye bağlanması değil iş, iş sistemin bir kişiye teslim edilmesidir. Problem burada.
(Olağanüstü kurultay için imza toplanması) Bizim edindiğimiz izlenim kurultay toplanamayacağı yönünde. Olağanüstü kurultay isteyen arkadaşlar var. 15 gün içinde görürüz. 81 ilin durumunu biz de biliyoruz. Böyle bir sayının toplanmayacağı görünüyor. Biz tüzüğün dışında adım atmadık, atmayacağız."

Kaynak : Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları