loading
close
SON DAKİKALAR

CHP ve hatipler!

CHP ve hatipler!
Tarih: 26.08.2014 - 00:00
Kategori:

Melih Aşık; Genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu eğitimdeki dinselleşmeye tek bir sözcükle olsun itiraz etmiyor...

İslamcı siyaset gerçek yüzünü giderek daha açık ortaya koyuyor...
Artık çocuklar zorla imam hatip okullarına gönderiliyor.
Son iki yılda (MEB) rakamlarına göre 946 okul imam hatipe dönüştürülmüş, bunlara yeni 115 imam hatip okulu eklenmiş. Bu yıl 40 bin çocuk zorla imam hatibe yazılmış.
Tayyip Erdoğan’ın dindar nesil yetiştirme hedefi biliniyor.
Peki, laik demokrasiyi savunması gereken CHP ne yapıyor bu konuda?
Birkaç milletvekili şahsi çabalarıyla protestolara katılıyor.
Ancak dikkat... Genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu eğitimdeki dinselleşmeye tek bir sözcükle olsun itiraz etmiyor. Üniversitede türbanın serbest bırakılmasının yolunu açan Kemal Bey, daha sonra türbanın ilkokula kadar inmesini, kamuya ve Meclis’e girmesini de asla eleştirmemiştir.
Aynen demokratik çözüm adı altında PKK’ye teslim olmayı tek kelimeyle eleştirmediği gibi...
Bahanesi dindar kesimlerle ve Kürtlerle barışmaktır... Ancak bir parti çeşitli kesimlerle barışacağım diye ilkelerini terk etmez...
Yasal bir parti Anayasa’nın çiğnenmesine izin vermez.
Aslında Kemal Bey’in yaptığı AKP’nin irtica ve bölünme yolunda Anayasa’ya aykırı politikalarına omuz vermektir. Tayyip Erdoğan’a karşı ağır sözler kullanarak muhalefet yapıyor görüntüsü vermekte ama en hayati konularda AKP’ye destek olmaktadır.
CHP’de muhalefet Kemal Bey için “Proje adamı” diyor. Onu okyanus ötesinden çizilen projenin uygulayıcısı olarak gösteriyor... Haksızlar mı?

Parti ağası gibi!

Kemal Kılıçdaroğlu Taraf gazetesine verdiği verdiği röportajda diyor ki:
“Diyarbakırlılara, Hakkarililere, Vanlılara sesleniyorum. Kimi CHP’den milletvekili görmek istiyorsunuz, bana getirin. Söz, ben onları aday göstereceğim.”
Siyasi lider değil de siyasi ağa tavrıyla yapılan bu çağrının pratikte nasıl uygulanacağı bir tarafa... Diyelim ki işin o kısmı bir şekilde halledildi. Peki, bu çağrıya muhatap olan Diyarbakırlılar, Hakkarililer, Vanlılar hangi Diyarbakırlı, hangi Hakkarili, hangi Vanlı yurttaşlarımız? PKK’ye sempati duyanlar mı? Sempati duymak bir yana açıktan karşı olanlar mı? AKP’liler, muhafazakârlar... Dinciler, dahası Hizbullahçılar gibi şeriatçılar mı? Ya da CHP’liler ile daha soldaki solcular mı?
Diyelim ki ayrım yok, çağrı hepsine... İyi de o zaman verilen isimler CHP’ye tamamen zıt... Örneğin PKK veya Hizbullah sempatizanı olursa ne olacak? Sırf o bölgenin insanları istedi diye yine aday mı gösterilecek? Eğer adaylar bu yöntemle belirlenecekse o zaman o bölgedeki CHP örgütlerine ne gerek var? Hemen kapatılmaları gerekmez mi?
Ve son bir soru; dünyada böylesi bir yöntemle aday belirlemiş tek bir parti var mı? Böyle bir şeyi öneren tek bir genel başkan var mı?
Kemal Bey, Doğu ve Güneydoğu’dan oy alacağım diye bu ve bunun gibi uçuk kaçık laflar etmek yerine ciddi bir bölgesel program üzerinde kafa yorsa çok daha iyi olmaz mı? Bu şekilde AKP’yi de somut adımlar atmaya zorlayacaktır...

NEYMİŞ

Başbakan adayı Ahmet Davutoğlu’na yağdırılan iltifatlar yıkama yağlama edebiyatımıza zengin katkılar yapıyor... Bu furyada birinciliği Doçent Cüneyt Kaya’nın şu sözlerine veriyoruz:
“O hemen her dersinde sizi antik dünyadan modern zamanlara kadar farklı medeniyet havzalarının düşünsel ve siyasi tarihlerinde mukayeseli bir gezintiye çıkartır. Bir anda kendinizi Sokrat ve Konfüçyüs’ün yanında bulabilir, biraz sonra Kudüs önlerindeki Selahattin Eyyubi’nin karargâhında, Endülüs’te El Hamra Sarayı’nda ya da Rönesans İtalya’sında gözlerinizi açabilirsiniz.”
Gelin de Davutoğlu’nun yerinde olup:
- Ben neymişim be abi, demeyiniz...


İktidarın “İhale Kanunu’nu 11 yılda 113 kez değiştirmesi” neyi gösteriyor?
Minareyi çalanların kılıf uydurmayı
bir türlü beceremediklerini.

***

Irak Amerli’de 15 bin Türkmen IŞİD işgaline karşı 72 gündür aç susuz direniyor!
“AKP’nin Türkmenlere gönderiyoruz” dediği yardım TIR’ları nerede kaldı acaba!
Akif Kökçe

AMBER

Amberin Zaman ve Ceyda Karan, televizyon ekranındaki tartışmalarda AKP lehine yorumlar yapmadıkları için önce hedef gösterildiler. Sonra sosyal medyada AKP yanlıları tarafından ağır küfürlerle linç edildiler.
Başbakan, işi meslektaşımıza “Edepsiz kadın” demeye kadar vardırdı.
Amberin Zaman bu konuda Taraf’ta yazdığı son yazının bir yerinde şöyle diyor:
“İşin en acıklısı başörtüsü için omuz omuza mücadele verdiğimiz nice kadın arkadaşlarımız bizlere yapılanların karşısında suspuslar...”
Başörtüsü mücadelesine özgürlük savaşı diye omuz veren aydınlar yavaştan uyanırlar mı dersiniz?
Aslında dinci siyasete omuz verdiklerini fark ederler mi?

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları