loading
close
SON DAKİKALAR

CHP’liler ‘milleti’ mi ‘menfaati’ mi düşünüyor

CHP’liler ‘milleti’ mi ‘menfaati’ mi düşünüyor
Tarih: 20.08.2014 - 00:00
Kategori:

Yalçın Bayer; Kurultay, partideki zihinsel berraklık ve özgüvenin tazelenmesi için fırsattır...

42 YILLIK avukat Dinçer Önal’ın bu görüşlerine ne dersiniz?
“CHP yakın tarihli kurultay kararı aldı. Muhalefetimiz, AKP’nin çok kolay alt ettiği partiler halinde. Anayasa’ya aykırılıklar, kişisel menfaat saplamalara her gün bir yenisi ekleniyor.
Nasıl başarısız spor takımında oyuncular değiştiriliyorsa ve milli başarı isteniyorsa, hep kaybedenler de değişmelidir. Aslında Kılıçdaroğlu kendiliğinden çekilse yıpranmazdı. Kurultay sonucu CHP’nin gerçek yüzünü gösterecek: Milleti mi düşünüyorlar, yoksa kendi menfaatlerini mi düşünüyorlar anlaşılacak.
Üçü dışında iller ona destek veriyormuş. Çok yazık. Demek ki, CHP hep gerileyecek veya yerinde sayacak. Partiler, kanuna göre milli menfaat için çalışır. 78 il yalakalığını ilan etmiş. İnsaf! Bunlar kötü şartları görmeden vekil olmak isteyenler olmalı.
Olmazsa ya ortalık karışır ya yeni bir parti çıkar iktidar olur. Halka bilgi ulaşması engelleniyor. Buna çare bulan kazanır. Eski zaman siyaseti sökmez artık.

Muhalefete dersler
KOÇ Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Çarkoğlu, Taraf’a verdiği söyleşide muhalefete dersler veriyor: “Memleketteki en önemli oy verme kriteri, ideolojik muhafazakârlık ve ekonomi. İnsanları, bugünden yarına daha az muhafazakâr yapamazsınız, ideolojilerini değiştiremezsiniz. Dolayısıyla muhalefet için çok basit bir kural var. Kısa dönemde değiştirilebilecek algılar üzerine oynaması lazım. Bu algıların en önemlisi de ekonomiye dair olandır. O nedenle sizin sürekli ekonomi konuşmanız lazım. CHP ‘Mitinge gidiyoruz. Kimse bize ekonomi sormuyor. Niye ekonomi konuşalım’ diyor. Ama sokaktaki insanın sizi ittirdiği yerden çıkamıyorsanız zaten stratejiniz gündem tarafından kilitlenmiş demektir. Oysa partinin kendisi strateji üretmeli. Muhalefetin her dakika ekonomi konuşması lazım. Ekonomiyle ilgili seçmeni ikna ediyor olması lazım.”

Ormanda yolunu kaybetme sendromu
SAĞLIK Bakanlığı’nın verilerine göre son 5 yılda psikolojik rahatsızlıkların oranı üç kat arttı. Bu patlamanın nedenleri arasında:
Ekonomik yoksullaşma...
Gençler arasındaki işsizliğin büyük boyutlara varması...
Politik polarizasyon ve gerginliğin büyük ölçüde artmasıyla birlikte güvensizlik duygusunun çoğalması gibi daha birçok neden sıralayabiliriz.

KENTSELLEŞMEDE UYUM SORUNU

Türkiye’nin asıl sorunu kırsallıktan kentleşme aşamasındaki uyum sorunudur. Türkiye’nin psikolojik rahatsızlık haritasına baktığımızda bunu en yoğun olarak İstanbul, Ankara ve Anadolu’daki kentleşmenin başını çeken, yani gittikçe nüfusu kırsaldan gelenlerle artış gösteren şehirlerde olduğunu kolaylıkla görebiliyoruz.
Bu geçiş döneminde eski yaşam kuralları, değerleri ve yaşam biçimleri hızla değişirken, bir değerler erozyonuna uğramışken insan psikolojisi bu hızlı değişime aynı hızlılıkla cevap veremiyor. Kentleşme aşamasında yeni yaşam biçimleri ve kurallarını özümsemek, kabullenmek, eskilerden vazgeçmek uzun ve sancılı oluyor. Burada ‘ormanda yolunu kaybetme’ sendromu yaşanıyor.
Kaybedilen değerlerin yerine yenilerinin gelmesi ve hâlâ kırsaldaki değerleri kentselleşme ortamında ayakta tutma mücadelesine insanların büyük bölümü yenik düşüyor. Yapılan araştırmalar bu geçiş dönemindeki psikolojik rahatsızlıkların tavan yaptığını gösteriyor.
Dr. İnci ŞEN (dr.incisen@gmail.com)

Bonzai ve Gezi
ADİL Hacıömeroğlu’nun bonzai konusundaki görüşü dikkat çekici. “Ortadaki tüm gerçekler göz önüne alındığında bonzainin ‘Haziran Direnişi’ (Gezi) sonrasında gençliğin yolunu kesmek için birileri tarafından yaygınlaştırıldığını söylemek yanlış olmaz sanırım. Türk gençliği bir saldırıyla karşı karşıyadır. Bu belanın def edilmesi konusunda herkes üzerine düşeni yapmalı.”

15 bin TIR taşıyan konteyner Tekirdağ’da
DÜNYANIN en büyük denizcilik şirketlerinden biri olan İtalyan kökenli MSC’nin, Kore’de yaptırdığı 399 metre uzunluğunda dünyanın en büyük (şimdilik) konteyner gemisi ‘MSC London’ ilk seferinde Türkiye’ye geldi. Dün saat 17.00’de Tekirdağ Barbaros’ta Türk ortaklarıyla yaptırmakta olduğu konteyner limanı Asyaport’un açıklarında, yeni büyükşehir olan Tekirdağ’ı selamladı.
MSC London’un rakamları şöyle: 399 metre boyuyla Eiffel Kulesi’nden daha uzun, 4 futbol sahası büyüklüğünde, 189 bin ton ağırlığı ile 170 bin otomobile eşdeğer; 15 bin TIR’ın taşıyabileceği kadar yük kapasitesi var. Ambar içinde 10 kat, güvertede ise 9 kat konteyner yüklenebiliyor. Enerjisi ile tüm Tekirdağ aydınlatılabilir.

MESAJ PANOSU
AÇIKLAMA; pazar günkü Ayvalık-Dikili-turizmle ilgili yazımızda, Ayvalık’taki Thea Sailling firmasının tekne fiyatlarının günlük 4 bin Euro olduğunu yazmıştık. Ancak firmadan yapılan açıklamada, tekne boyutlarına göre, fiyatların haftalık 2 ile 4 bin Euro arasında değiştiği bildirildi. Düzeltir, özür dileriz.

Laikliği doğru anlatabilmek

DEMOKRASİNİN olmazsa olmazı olan laiklik ilkesi CHP tarafından doğru anlatılmazsa CHP’nin iki yakası bir araya gelmez! Laiklik din ve vicdan özgürlüğü olmakla birlikte inançlı bir kişinin her gün beş vakit namaz kılmasının ve aynı zamanda camilerden beş vakit ezan okunmasının da en büyük güvencesidir. Laikliğin insanların inançlarıyla alıp veremediği hiçbir şeyi yoktur. Yeter ki bu ilke doğru dürüst anlatılabilsin! Doğru dürüst anlatılamayan laiklik, ne yazık ki kimi politikacılar tarafından dinsizlik olarak algılatılmıştır! Zekai BULUÇ

OKUYUNUZ

Kurultay, partideki zihinsel berraklık ve özgüvenin tazelenmesi için fırsattır...
CHP İstanbul eski İl Başkanı Nebil İlseven’den; “16 Ağustos 2014 tarihli köşenizde, geçtiğimiz hafta İstanbul’da CHP İstanbul örgütünde farklı bölgelerden gelen bir grup partilimiz ile birlikte benim de eski bir İl Başkanı sıfatı ile davetli olarak katıldığım; ayrıca CHP eski PM üyemiz ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sayın Metin Feyzioğlu’nun da konuk olarak yer aldığı bir toplantı haber konusu yapılmıştır. Bu niteliği ile, yapılan bu toplantı, gerek yerel seçimlerde gerekse de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aynı sıfat ile katıldığım, görevlendirildiğim veya davetle yer aldığım çalışmalardan farklı olmayıp, bu çalışmaların devamı niteliğinde bir toplantı olmuştur.
Bunun ötesinde, 20 kişiye yakın katılımın olduğu bir toplantıya “gizli toplantı” gibi maksadının ötesinde nitelikler atfedilmesi, özellikle parti kamuoyunun kasıtlı olarak yönlendirilmesine yönelik bir çabadır. Parti Politikaları ve Yapılanması ile ilgili gizli kapaklı, kapalı kapılar arkasında yapılacak girişimlerin benim kişisel uslubuma da CHP’nin partililik ahlakına da uymayan gayrı ciddi ve boş yaklaşımlar olarak değerlendirdiğimi bir kere daha teyit etmek isterim.
Türkiye’de son seçimler siyasi tarihimizde kritik bir eşik oluşturmuştur. Bu tarihi kavşak noktasında, CHP’nin siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda çoğulcu, katılımcı ve en geniş anlamda özgürlükleri ve toplumsal refahı hedefleyen yeni politika önerilerini gündeme getirmesi beklenmektedir.
Tam da bu noktada, Genel Başkan bir Olağanüstü Kurultay çağrısı yapmış bulunmaktadır. Bu Kurultayda geniş toplum kesimlerinin geleceğe yönelik beklenti ve umutlarına hizmet edecek ve kendi içinde uyum sağlamış ve etkinlikle çalışan yeni kadroların belirleneceği anlaşılmaktadır. Öte yandan, Kurultay, partideki zihinsel berraklık ve özgüvenin tazelenmesi için önemli bir fırsat olarak değerlendirilmektedir.
Bu bağlamda Kurultayın Haziran 2015 Seçimleri ve ötesine yönelik olarak oluşturacağı siyasi mesajlar ve bu mesajlar ile ilgili siyasi iradeyi sandığa taşıyacak olan kadroların yetkinliği Türkiye’de ve
bölgemizde çok ihtiyaç duyulan barış ve istikrar umudunun en önemli dayanağı olacaktır.
Bu konu, kişilerin ve ünvanların tartışma konusuna dönüştürüldüğü her türlü zoraki çabanın üstünde ve ötesinde bir konu olup, bütün uğraşmalarımızın da temelini oluşturmaktadır.”

Yalçın Bayer - Hürriyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları