loading
close
SON DAKİKALAR

CHP’yle yüzleş!

CHP’yle yüzleş!
Tarih: 28.01.2015 - 00:00
Kategori:

Melih Aşık; CHP Genel Merkezi programdaki bu satırları destekliyor mu?

Hrant Dink’i anma yürüyüşünde ikisi genel başkan yardımcısı üç CHP milletvekilinin “Yüzleşin Hrant’la, soykırımla” pankartını tutarak yürümesi parti içinde sıkıntı yarattı. İstifa eden İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler gerekçeleri arasında bunu sayıyor:
“Gerçek dışı soykırım suçlamaları Yeni CHP yöneticileri tarafından adeta desteklendi” diyor.
Pankart taşıyan milletvekilleri suçlamalar karşısında sessiz kaldıkları gibi Genel Merkez de bir açıklama yapma gereğini duymadı.
CHP programında “Sözde Ermeni soykırımı iddiası ile ülkemizin haksız önyargılarla suçlanmasına karşı kararlı duruşa sahip çıkmaya devam edilecektir” deniyor, konunun bağımsız tarihçiler tarafından ele alınması öneriliyor.
CHP Genel Merkezi programdaki bu satırları destekliyor mu?
Yoksa Program’ın rafa kaldırılan diğer birçok maddesi gibi bu madde de çöpe atıldı mı?
Bir açıklama gerekirdi. Yapılmadı. Kılıçdaroğlu’na önceki gün Strasbourg’daki duruşma soruldu. Cevabı çok ilginç:
- Doğu Perinçek’in açıkladığı bir düşünce dolayısıyla yargılanmasını doğru bulmam. Düşünce özgürlüğü dediğimiz bu kavramın arkasında durmalıyız.
Oysa Strasbourg’daki dava Doğu Perinçek’in özel davası değil. Türkiye’ye yönelik soykırım suçlaması karşısında 75 milyonun gerçekleri savunma hakkıyla ilgili bir ülke meselesi.
CHP bu konuda da politikasız...

Osmanlıcacılık...

Başbakan Ahmet Davutoğlu siyasette Osmanlıcı, dilde Osmanlıcacı... Buna rağmen Osmanlıca sözcükleri doğru kullanmıyor. Osmanlıcı olmayan ama en azından Türkçe bilen bir dostumuz uyarıyor:
“Bilindiği üzere esnaf, teferruat, defaat gibi sözcükler kendiliğinden çoğul sözcüklerdir. Bunlara çoğul takısı eklenmez. Başbakan Ahmet Davutoğlu bu yanlışların son örneğini bugünkü grup toplantısında verdi. Esnaflar, tezviratlar dedi. Ha bir de defaatlice! diye bir sözcük çıktı ağzından. Böyle bir sözcük ne Türkçe, ne Arapçada mevcut....”
CB Tayyip Erdoğan da İsmet İnönü’nün sözünü tekrarladı, dün şöyle dedi:
- Namuslu insanlar namussuzlar kadar şerefli olmadıkça, cesur olmadıkça başarılı olamayız.
İnönü’nün cümlesinde “şerefli” sözcüğü yoktur. Erdoğan ekledi.

ATE

Yunanistan’ın yeni başbakanı Aleksis Çipras ateist olduğundan dini yemin etmeyi reddederek göreve başladı. Yunanistan tarihinde bir ilk gerçekleşti.
Yunanistan Avrupa Birliği içinde laik olmayan tek ülke.
Yunan Anayasası’nda, devletin Ortodoks olduğu yazılı...
Türkiye ise malum; sözde laik bir ülke... Ama sıkıysa bir siyasetçi çıkıp “Ben ateistim” diyebilsin. Diyemez... Ama dindar görünüp eylemde dinin reddettiği her şeyi yapabilir, örneğin çalıp çırpabilir, yalan söyleyebilir, hak yiyebilir, kumpas kurabilir, torpil yapabilir.
Özetle, bizde dindar görünümlü ahlaksızlık makbul olup, dinsiz görünümlü ahlak o kadar makbul değildir. Bu ortamda da tabii demokrasi fidanı yetişmez...

Erdoğan “Namuslu insanlar da en az namussuzlar kadar cesur olmalı” diyor.
Cesurlar ki... TOMA’ların, gaz bombalarının, plastik mermilerin üzerine göğüslerini açıp yürüyorlar...
***
İlahiyatçı Profesör “Aldatan kocaya tahammül etmek ibadettir” diyor! Kadına şiddet yalnızca silahla değil, fetvalarla da uygulanıyor.
Akif Kökçe

SYRİZA

Yunanistan’da iktidara gelen Syrİza:
“Banka ve hastaneleri devletleştireceğim, asgari ücreti
750 euro’ya çıkaracağım, zenginlerden yüzde 75 gelir vergisi alacağım, yabancı askeri üsleri kapatacağım” diyor.
Bizim ülkemizde bunları değil iktidardaki AKP, muhalefetteki CHP ve MHP bile dile getiremiyor!
Sonra da ülkede Syrİza’nın benzerini arıyoruz...

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları