loading
close
SON DAKİKALAR

Direnişteki işçiler Meclis'te

Direnişteki işçiler Meclis'te
Tarih: 23.11.2011 - 18:07
Kategori: Sendika

Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloku Milletvekili Levent Tüzel, sendikalaşmak istedikleri için işten atılan Savranoğlu ve Kampana Deri işçileriyle Meclis’te basın toplantısı düzenledi.

İşçilerin 247 gündür karşı karşıya kaldıkları zulme dikkat çeken Tüzel, yetkilileri göreve davet etti. İşçiler kazanana kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtirken, Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi de Meclis’i sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldırmaya çağırdı.

Aynı işverene ait İzmir’de Savranoğlu, İstanbul’da Kampana Deri fabrikasında Deri-İş Sendikasına üye olmalarının ardından işten atılan ve 247 gündür direnişte olan işçiler bugün Meclis’teydi. Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi, İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz, İstanbul Şube Başkanı Binali Tay ile Savranoğlu işçileri Aydın Gençarslan, Turan Demirci, Kampana Deri işçileri Dilek Göl, Gaye Erarslan ve 3 yaşındaki oğlu Gani Erarslan İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel’le birlikte basın toplantısına katıldı.

Levent Tüzel konuşmasına, sürgüne gönderilen işçilerden birinin çocuğunun “Sanırım benim babam öldü. Çünkü artık eve gelmiyor” yazan resmini göstererek başladı. Tüzel, “Bir anaokulu öğrencisi bu duyguyu nasıl yaşar? Sendikaya üye olan bir işçiyi, yıldırmak için İzmir’den İstanbul’a gönderen patron, günlerce babasını göremeyen bu çocuğun yaşadığı acıyı, ailesinin üzüntüsünü hissedebilir mi?” dedi. Tüzel, işçiler ve ailelerinin direnişte geçirdikleri 247 gündür büyük bir mağduriyet yaşadıklarına dikkat çekti.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın anayasa referandumu öncesi “işçiler artık iki sendikaya birden üye olabilecek” sözlerini hatırlatan Tüzel, “Bırakalım 2 sendikayı, Kampana ve Savranoğlu fabrikası işçileri Deri-İş Sendikasına üye oldukları için başlarına gelmedik kalmadı” dedi. Tüzel, işverenin arıtma tesisini çalıştırma yükümlülüğünden kaçarak, çevreye de büyük zarar verdiğini söyledi.

İşverenin yasal yükümlülüklerinden kurtulmak için aynı adreste neredeyse her ay bir fabrika açıp kapattığını ifade eden Tüzel, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, SGK ve Maliye Bakanlığı’nın bu durumu nasıl görmezden geldiğini sordu. Tüzel, “Neden denetim birimleri ve İş Müfettişleri göreve çağrılmıyor? İşçilerin örgütlenme hakkı neden işverenin insafına bırakılıyor? 247 gündür süren bu zulme neden Çalışma Bakanlığı el atmıyor?” diye sordu.

Yaşananların, sendikal örgütlenmenin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Tüzel, sendikaların kayıt dışı çalışmanın önlenmesi, işçi sağlığı ve güvenliği koşullarının sağlanması ve çevrenin korunmasının da teminatı olduğunu vurguladı. Tüzel, “Hükümet, kayıt dışı ekonomiden gerçekten kurtulmak istiyorsa, bunca yasayı ihlal eden, vergi ve sigorta primi kaçıran, çevreyi kirleten, sendikal örgütlenmesi ‘alicengiz oyunları’yla dağıtmaya çalışan patronlara neden yaptırım uygulamıyor? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı göreve davet ediyoruz” dedi. Tüzel, sendikalaşmanın önündeki tüm engellerin kalkması için Meclis’te çaba içerisinde olacağını duyurdu.

Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi de, günde 12-13 saate yakın çalıştırılan işçilerin koşullarının düzeltilmesi için sendikalı olmak istediklerini, ancak bu hakkı kullananların işinden edildiğini ifade etti. Kampana fabrikasında asıl işin taşeron işçisine yaptırıldığını müfettişler tarafından tespit edildiğini, ancak işverenin çeşitli oyunlarla sendikalaşmayı engellemekte ısrar ettiğini anlatan Servi, “İşverenler kesinlikle kuralsız ve kayıt dışı çalıştırmak istiyor. İşçiler sendikalı olduğunda kayıt dışı çalıştıramaz. Buradan Meclis’i göreve çağırıyoruz. Tek çözüm, örgütlenmenin önündeki yasal engellerin kaldırılmasıdır. Sendikalaşmanın önündeki engeller kalkarsa kayıt dışı çalışmada ortadan kalkar. Sendikalı çalıştırma teşvik edilmeli. ‘İleri demokrasi’ demek, işçilerin hak ve özgürlüklerinin de önündeki engellerin kaldırılması demektir” diye konuştu.

Küçük oğluyla birlikte 247 gündür direnişte olan Gaye Erarslan, “Onurlu bir şekilde direnişimizi sürdürüyoruz. Biz sendikalı olarak işimizi geri istiyoruz. Çocuklarımızla 247 gün değil, 400 gün olabilir, işimizi sendikalı olarak kazanana kadar mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

11 yıldır çalıştığı fabrikadan sendikalı olduğu için atılan Turan Demirci de, İstanbul’a sürgüne gittiği dönemde çocuğunun ruhsal travma yaşadığını anlattı. “Biz çocuğumuzun geleceği, ekmeğimiz için sendikalaştık” diyen Demirci, kazanana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söyledi.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları