'Doğayı tahrip edenlere TAMAM'

Jeotermal enerji santralları sebebiyle sağlığından olan ve onlarca yıllık zeytin ağaçlarını tek tek kaybeden Germencikliler, "Topraklarımızı şirketlere terk etmeyeceğiz. Toprağımız da suyumuz da bizimdir" dedi.

Aydın’da ve yine Aydın’a bağlı Germencik’te faaliyet gösteren, doğaya ve insan sağlığına zarar veren yaklaşık 33 jeotermal enerji santralı (JES) büyük bir miting ile protesto edildi. Toplu balık ölümlerine, insan sağlığında kansere varan olumsuz etkilere ve zeytin ağaçlarına verdiği zararla köylüyü bezdiren JES’lere karşı halk tek ses oldu: “Köyümüzü rahat bırakın!”

Verimli tarım arazisi olan Germencik’te halk, JES’lerin rant odaklı üretim yapması ve bilim dışı atık yok etme teknikleri sebebiyle doğaya zarar vermesi sonucunda tarım yapamaz hale geldi. Solunum yolu hastalıklarının da arttığı ilçede, zeytin ağaçları da kurudu. Halk mitinge, kuruyan zeytin ağaçlarıyla katıldı. Sadece Germencik’te 17 tane JES bulunuyor. JES şirketlerinden bazıları ie Gür iş Holding, Zorlu, Bereket Enerji, BM Holding Enerji Grubu ve Kipaş Holding Enerji Grubu bağlı ortağı olan Maren Maraş Elektrik.

Miting dün akşam saatlerinde Eski Belediye önündeki toplanmayla başladı. Burada bir araya gelen yurttaşlar Cumhuriyet Meydanı’na bir yürüyüş gerçekleştirdi. Burada söz alan köylüler ve yaşan savunucuları: “Artık yeter! Toprağımızı da sağlığımızı da suyumuzu da size peşkeş çekmiyoruz! Germencik bizimdir!” dedi.

Doğayı tahrip edenlere TAMAM!

Cumhuriyet Meydanı’nda kurulan kürsüde sırasıyla sözler verildi. Birleşik Haziran Hareketi adına konuşan İlknur Başer, “Bu toprakların sahipleri biziz bu topraklara sonradan gelip kurulan ve yaşamı bize zehir edenler değil” dedi. Başer şunları söyledi: “JES’lere, doğanın talanına HAYIR deyip insan yaşamını, çocuklarımızın geleceğini, temiz gıdayı savunanlar hoş geldiniz! Evliya Çelebinin bu topraklar için söylediği laf hepimiz tarafından bilinir: ‘Dağlarından yağ, ovalarından bal akan bölge’ demiştir buralara. Dağlarından yağ akıtan yüzyıllık kadim zeytin ağaçlarımız, ovalarından bal akıtan incir ağaçlarımız kurudu, kuruyor. Bu yetmiyor hidrojen sülfürlü, zehirli hava soluyoruz. Yetmiyor sularımız, topraklarımız kirleniyor. Yetmiyor balıklarımız, hayvanlarımız ölüyor, insanlarımız hastalanıyor! Neden? Aydın’da mantar gibi çoğalan ve daha da yapılması düşünülen jeotermal enerji santralları yüzünden! Çeşitli raporlarda, hatta bazı firma yetkililerinin de belirttiği gibi yurt dışındaki tesislerde havaya sadece CO2 salınırken, hatta bazılarında o bile havaya salınmadan kullanılırken, bizler burada hiçbir parfümün örtemeyeceği çürük yumurta kokusuyla zehirli gazları soluyoruz. Şimdi buradan soruyoruz bizim, Aydınlıların bu ülkenin insanlarının sağlığı, canı şirketlerin karından, enerjiden değersiz mi! Biz üreticiyiz, memuruz, işçiyiz, işsiziz, kadınız yani yüzyıllardır bu topraklarda yaşayanlarız. Yani yerli olan biziz. Temiz bir çevrede, istediğimiz şekilde yaşamak istiyorsak birlik olacağız. Artık bugün TAMAM deme vakti. 24 Haziran seçimleri yaklaşırken sandığa gidelim jeotermal santralların bu topraklara kurulmasına HAYIR diyenlere oy verelim! Ama oy vermek yetmez; yaşamımıza, topraklarımıza her zaman her yerde hep birlikte sahip çıkmaya devam edelim!

Mitingde daha sonra Germencik Çevre Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Aydın Çevre Birliği Yönetim Kurulu Üyesi olan Metin Aydın söz aldı. JES’lerin bıraktığı tahribatı özetleyen Aydın, “Bu topraklar bizim. Biz sahip çıkmazsak kimse sahip çıkmaz. Burası tarım ovası. Tarım yapmadan yaşayamayız. Zeytin ağaçlarımız gözlerimizin önünde kuruyup gitti. Onlar bizlere dedelerimizden emanetti. Biz de çocuklarımıza bırakacaktık. Yılmak yok! Yeni ağaçlar dikeceğiz, Germencik’i yeniden zeytine boğacağız. JES’leri ilçemizde istemiyoruz” diye konuştu.

Son konuşmayı ise Aydın Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahmut Nedim Barış yaptı. Barış’ın ardından da köylüler söz aldı. Tarım yaparak geçindiğini söyleyen köy halkı, topraklarını JES şirketlerine feda etmemekte kararlı olduklarını ifade etti.