loading
close
SON DAKİKALAR

Erdoğan AKP'nin seçim manifestosunu açıkladı: Türkiye'nin tehdit siyasetine değil hizmet siyasetine ihtiyacı var

Erdoğan AKP'nin seçim manifestosunu açıkladı: Türkiye'nin tehdit siyasetine değil hizmet siyasetine ihtiyacı var
Tarih: 31.01.2019 - 13:10
Kategori: Siyaset

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan AKP'nin 31 Mart seçimleri için hazırlanan manifestosunu açıkladı.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"İnsan şehirler kurar, yollar, köprüler yapar. Kıtadan kıtaya uzanır. Uzaya çıkar. Ama gönlü ancak bir gönülde sükuta erer. Bir gönlü misafir ettiğinde varlığını hisseder. Bir genç kızın hayali, bir delikanlının umudu, bir yaşlının yalnızlığı, bir çocuğun kucak açışı, daha nicesiyle birlikte gönülde karşılık bulur. Gönlünde bir et parçasını değil, alemi taşır. Şehri emanet görmek, şehri emanet almak, şehremini olmak ancak gönül sahibiyse olur. İşte o zaman gönülden gönle köprüler kurulur. 

Seyit Nesimi ne diyor, bakın: "Gülden tartı yaparlar. Gülü gül ile tartarlar. Gül alırlar, gül satarlar. Çarşıda pazar güldür güldür. Gönüller birleştiğinde ancak böyle şehirler kurulur. Gönlü taş olanın şehri taş, gönlü aşk ile dolu olanın şehri gülistan olur.

BM verilerine göre şehirlerde yaşayan insan sayısı artarken, küresel ölçekte gelir dağılımı da bozuluyor. Yapay zeka gibi yeni teknolojiler, kimi belirsizlikleri beraber getiriyor. Ekonomik tahribat, dünyanın geleceğini daha çok tehdit ediyor. Etnik, kültürel ve dini ayrımcılık gibi demokrasiye meydan okuyan eğilimler yükselişe geçmiş durumda. Çarpık kentleşmeyle, terör olaylarıyla, buhranla, savaşla boğuşan dünyamız tarihi bir yol ayrımına gidiyor. Bu da bizi şehir ve medeniyet tasavvurumuz ile belediye hizmetlerimiz üzerine daha çok düşünmeye itiyor. Bizim gözümüzde şehirler kurucularının ve içinde yaşayan insanların aynası gibidir. Dünyayı ve hayatı nasıl idrak ediyorsak, yaşadığımız şehirlere de öyle şekil veririz. Ecdadımız "Bir şehri sakin kılan, o şehrin sakinleridir" diyor. Peki nasıl oldu da böyle ince fikirli bir medeniyetten böylesine bir hoyrat şehircilik geçmişine savrulduk? Bize göre şehirlerin sıkıntılarının temelinde insan fıtratının bir kenara bırakılıp bireysel hırslar elinde şekillendirilmesi yatıyor.

Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Cumhur İttifakı'nın tanımı budur, pazara kadar değil inşallah mezara kadar. Milletin değerlerine sahip çıkmayanların şehircilik mirasına sahip çıkması zaten işin tabiatına aykırı olurdu.

Türkiye, uzun süre yönetimine hakim olan vizyonsuz, öngörüsüz, kifayetsiz, istikrarsız milletin derdiyle dertlenmediği için hastalıklı zihniyetler elinde örselenmiş ve oyalanmıştır. Açık yüreklilikle kabul etmek gerekir ki, kadim şehirlerimiz dahi bu hastalıktan kendini kurtaramamıştır. Bizler tüm siyasi hayatı bu çarpıklıklarla mücadeleyle geçen AK Parti kadroları olarak şehirlerimizin ve ülkemizin hizmetine koştuk. Eksiklerimiz, hatalarımız elbette olmuştur. Ama milletimiz ve tarih şahittir ki tüm gücümüzle ülkemizi maddi ve manevi medeniyet değerleriyle yeniden buluşturmak için çalıştık. Azmettik, gayrettik, çalışıyoruz ve çalışacağız.

Şuna inanıyoruz, bizimkisi bir aşk hikayesidir. Aşk ise kişinin sevdiğinde yok olmasıdır, laf ile aşk olmaz. Sevdiğinizle yok olursanız aşk olur. Şehirlerimizi mazisiyle barışık ve geleceği kucaklayan hizmetlere kavuşturmak amacıyla gece gündüz ter döktük. Her alanda olduğu gibi belediyecilikte de cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanların kat be kat eserler ortaya koyduk. AK Parti belediyecilikte çığır açmış kadrolar tarafından kurulmuş bir partidir.

Milletimizin karşısına 94 seçimlerinde; bu ülkenin CHP'den tevarüs ettiği çöp, çukur ve çamurla mücadele diyerek yola çıktık. Çünkü CHP çöptür, CHP çukurdur, CHP çamurdur. Öyle devraldık İstanbul'u. Ve onlardan tamamen arındırdık. Eğer Ümraniye'deki çöp depolama alanı patlamak suretiyle 39 vatandaşımız orada öldüyse bunun hesabının sorulması gerekir. Kimdi belediye başkanı? İlçede de CHP, büyükşehirde de CHP. Her yer böyleydi, Ankara farklı mıydı? Hayır. Ama buraları teslim aldık. Aldıktan sonra İstanbul, Ankara değişti. Ancak teslim alınmayan yerlerde halen susuzluk devam ediyor. İzmir... Ama ne İstanbul'da ne Ankara'da susuzluk diye bir şey kalmadı. Altyapı, yol, kaldırım, su, çöp, hava kirliliği bütün bunlar temel hizmet alanındaki sorunları çözmeden şehirlerimizi kalkındıramayız dedik. Kısa sürede üstesinden geldik.

Ülkemizin istiklaline ve istikbaline göz dikenlere karşı, 15 Temmuz’da olduğu gibi milletimizle birlikte mücadele ederken, hizmet yarışında da yine en önde olduk. Şimdi de, “tevazu samimiyet ile gayret ile memleket işi gönül işi” diyerek, “gönül belediyeciliği” sözüyle milletimizin huzuruna çıkıyoruz.

11 maddelik manifesto

AK Parti olarak, yeni dönemdeki belediyecilik anlayışımızı ve milletimize taahhütlerimizi 11 başlık altında özetliyoruz. 

1- Şehir planları bir numara... uzun vadeli ihtiyaçları gözeten ve hakkaniyete uygun yöntemler takip edeceğiz. stismara açık parsel bazlı plan değişikliklerine kesinlikle geçit vermeyeceğiz. Şehir planlarını ve imar uygulamalarını şeffaf bir şekilde hazırlayacağız.

Zorunlu hallerde yapılması gereken plan değişiklikleriyle ilgili süreçleri de aynı şekilde halkın gözetiminde yürüteceğiz. Muhtarlık binalarında ilan edilecek plan değişikliklerini, milletimizin görüşü ve onayı alındıktan sonra daha etkin bir şekilde uygulamaya geçireceğiz.

Yapılan çalışmalar konusunda ilgili tüm kamu, özel sektör ve sivil toplum temsilcilerinin fikirlerine başvuracak, kararları demokratik katılım süreçlerini işleterek, en geniş uzlaşmayla alacağız. Milletimizin hayat kalitesini artırmayan hiçbir işe vakit ve kaynak ayırmayacağız. Potansiyellerini en iyi şekilde değerlendirerek, şehirlerimizi çekim merkezi haline getirecek projelere öncelik vereceğiz.

2- Altyapı ve ulaşım konusu çözülmeden şehirlerimizi gerçek anlamda şehir haline getirmiş olamayacağımıza inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde, içme suyu, yağmur suyu, kanalizasyon, doğalgaz, enerji ve iletişim hatları gibi temel altyapı sorunları tamamen çözülmemiş hiçbir şehrimizi bırakmayacağız.

AK Partili olmayan belediyelerde de altyapı eksiklerinin tamamlanması çalışmalarını yakından takip edeceğiz. Toplu taşıma projelerini hızlandırıp yaygınlaştırarak, şehirlerde yaşayan insanlarımızı trafikte boğulmaktan kurtaracağız. Otopark meselesini, hem şehir planlarında, hem de imar
uygulamalarında asli öncelik haline getireceğiz. Böylece sokaklarımızdaki araç istilasına son verip, kaldırımlarımızı sadece yayaların hizmetine sunacağız.

3-Kentsel Dönüşüm projelerini, şehirlerimizi hem deprem riskinden, hem de çarpık yapılaşmadan kurtarmaya dönük olarak geliştireceğiz. Bugüne kadar elde ettiğimiz tecrübelerin ışığında, bina bazlı kentsel dönüşümden ziyade alan bazlı kentsel dönüşümü teşvik edeceğiz.

Tek tip kentsel dönüşüm uygulamaları yerine, bölgenin ve vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gözeten çözümler üreteceğiz. Fiziki dönüşümü kültürel, ekonomik ve sosyal dönüşümle birlikte tasarlayarak, yepyeni bir şehircilik hamlesi başlatacağız. Millet kıraathanelerini mahalle düzeyine kadar yaygınlaştıracağız.

4-Benzersiz Şehirler hedefimiz doğrultusunda, her şehrin kendi coğrafyasına, iklimine, tabiatına, tarih ve insan dokusuna, büyüme alanlarına uygun gelişme modelleri hazırlayacağız. Planları, altyapı ve üstyapı projelerini, şehirlerimizin asli karakterlerini güçlendirecek şekilde tasarlayacak, koruyarak yaşatmayı esas alacağız. Her birinin kendi hikayesi olan şehirlerimizin siluetini bozan, estetik değeri olmayan, kültür varlığımıza katkıda bulunmayan projelere kesinlikle izin vermeyeceğiz.

Tarihi yapıları ve mekanları şehrin günlük hayatının ayrılmaz parçaları haline getirerek gelecek nesillere miras bırakacağız. Taklitten ve tekrardan uzak, geçmişten feyz alan, bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarına cevap veren bir mimariyi şehirlerimize hâkim kılacağız.

Şehirlerimizin, kadınlardan çocuklara, gençlerden yaşlılara, engellilerden sporculara kadar herkese dokunacak mekanlarla donatılmasını sağlayacağız.

5-Akıllı Şehirler ile şehircilikte yeni ufuklar açacağız. Belediye hizmetlerine erişimden, ulaşımın, enerjinin, binaların ve cihazların yönetimine kadar insanlarımızın günlük hayatını kolaylaştıracak tüm akıllı şehir uygulamalarını destekleyeceğiz. Teknolojinin imkanlarını, özellikle de yerli çözümleri teşvik ederek, şehirlerimizin emrine sunacağız. Mobil teknolojilerin böylesine geliştiği bir dönemde, Türkiye’yi bu büyük yarışta geri bırakmayacağız.

6- Çevreye saygılı şehirler ile Rabbimizin bize emanet ettiği tabiat içinde, canlı veya cansız tüm varlıklarla birlikte uyum içinde bir hayat sürdürebilmemizi sağlayacağız.

Halkımızın ailesiyle huzur içinde vakit geçirebileceği, dinlenebileceği, sosyal ve kültürel faaliyetlere katılabileceği Millet Bahçelerini her şehrimize yaygınlaştıracağız. Tabiat kaynaklarının sonsuz olmadığının bilinciyle, şehirlerimizi yeşil alanlarıyla güzelleştirirken, kitlesel tüketimden kaynaklanan atıkların da çevreyi kirletmesine engel olacağız. Katı atıktan kanalizasyona, hava ve gürültü kirliliğine kadar, çevreye zarar veren tüm unsurların olumsuz etkilerini ortadan kaldırmaya yönelik yatırımları her şehrimize yaygınlaştıracağız.

Bu modelle, insani hizmetlerden yeşil alanlara ve akıllı şehir uygulamalarına kadar pek çok sorunu aynı anda çözebileceğiz. Her şehrimizde pilot uygulamayla başlayıp, zaman içinde genişleterek, yatay şehirleşme modelimizi ülkemizin her yerine yaygınlaştıracağız. Kentsel dönüşüm alanları ile yeni imara açılan bölgelerde, bu modele öncelik vereceğiz.

İşte görüyorsunuz büyükşehirlerde aday çıkartmış CHP. Her taraf çöplerle dolu. Hem de büyükşehirde, hem de İstanbul gibi yerde. Demek ki geçmişten ders almamışlar. Geçmişte yine çöp dağları bırakmıştı, ama yine onun varisi yine ilçede çöp dağlarıyla hareket ediyor. Milletimize bunları anlatarak aynı tuzağa bir daha düşmememiz lazım.

Çöp meselesinde bunların eksik bıraktığı çok şey var. Eşimin de başını çektiği sıfır atık projesiyle her kurumumuzda, evimizde sıfır atık projesini hayata geçireceğiz. İnsan, şehir, tabiat dengesini en ideal şekilde gözeterek şehirlerimizi inşa ve ihya edeceğiz.

7- Sosyal belediyecilik anlayışımızı, tüm mağdur ve mazlumlarla birlikte ailelerimize, çocuklarımıza, gençlerimize, kadınlarımıza, yaşlılarımıza ve engellilerimize hizmet verecek şekilde genişleteceğiz. Erişilemeyen, yardım eli uzatılmayan, hizmet götürülmeyen hiçbir kesim bırakmayacak, kimsesizlerin kimsesi olacağız. Özellikle toplumun temeli olarak gördüğümüz aile kurumunu güçlendirecek çalışmaları önceliklerimizin başına alacağız. İnsana hizmet üreten belediyecilik yapacak, şehirleri imar ederken nesilleri ihmal etmeyeceğiz.

Aile Danışma ve Yaşam Merkezleri, Kadın ve Gençlik Merkezleri, Spor Merkezleri, Kültür ve Sanat Merkezleri, Engelli ve Yaşlı Merkezleri gibi hizmetleri en küçük yerleşim birimlerine kadar götürmeye devam edeceğiz.

Sporu, gençlerimiz başta olmak üzere, her kesimin hayatının ayrılmaz bir parçası haline getirecek altyapıyı kuracak faaliyetleri yoğunlaştıracağız. Sosyal belediyecilik çalışmalarının kalite standartlarını oluşturarak, ülkenin her yerinde belirli bir seviyenin üzerinde hizmet verilmesini sağlayacağız.

8 -  Yatay Şehirleşme yeni dönemdeki şehircilik vizyonumuzun merkezinde yer alacaktır. Gönüllerimize hitap eden mekânlar bütünü olan şehirlerimizi,
toprakla daha çok buluşan, mahalle kültürünü yaşatan, komşuluk ilişkilerini canlı tutan yatay mimari anlayışıyla geliştireceğiz.

9 - Halkla Birlikte Yönetim ilkesiyle, belediye faaliyetleriyle ilgili kararlara, şehir sakinlerinin, özellikle de muhtarların ve sivil toplum kuruluşlarının en üst seviyede katılımını temin edeceğiz. Bilhassa, insanların hayatlarını doğrudan ilgilendirecek büyük projelerde, bu istişare yöntemini mutlaka kullanacağız.

Belediyemizden hizmet alan vatandaşlarımız için bir “Şehirli Hakları” bildirgesi hazırlayacağız. Belediye sınırları içinde yaşayan herkesin katılımıyla toplanacak Şehir Meclislerinde, önemli kararları ortak akıl ile alacağız. Belediye Meclisi toplantılarının ve belediye ihalelerinin canlı yayın dâhil, herkese açık şekilde yapılması için tüm imkânların kullanılmasını sağlayacağız.

10 - Tasarruf ve Şeffaflık yeni dönemde belediyelerimizde çok daha önemli bir yönetim ilkesi haline gelecektir. Hangi kaynaktan gelirse gelsin belediye bütçesine giren her kuruşta yetiminden gazisine, işçisinden yaşlısına herkesin hakkı olduğunu aklımızdan asla çıkarmayacağız.

Yatırımları ve hizmetleri yaparken kullanılan kaynağın gerekliliğini, verimliliğini, önceliğini, kalitesini titiz bir şekilde değerlendirecek, sonra adımları atacağız. Her faaliyetimizi, en başından en sonuna kadar milletimizin gözü önünde, her türlü bilgiye, belgeye erişimin açık olduğu bir yöntemle yürüteceğiz. Belediyelerimizde hakka, adalete, maşeri vicdana, hukuka aykırı davranan hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız.

11 - Değer üreten şehirler ile AK Parti belediyeciliğini bir üst aşamaya taşıyoruz. Bugün şehirlerimizde yaşayan insanların talepleri, bundan çeyrek asır, yarım asır öncesine göre çok değişti. Eskiden ihtiyaçlar, başını sokacak bir çatı, musluğundan akacak su, ampulünü yakacak elektrik, evine ulaşacak yol gibi temel hizmetlerle sınırlıydı. Bugün ise şehirlerdeki insanlarımızın temel beklentilerini her alanda hayat kalitesinin yükseltilmesi olarak özetleyebiliriz.

Bunun için şehirlerimizi gayrimenkul odaklı zenginleşme aracı olmaktan çıkartıp, insanın kültürel ve ekonomik üretkenliğinden kaynaklanan katma değerle güçlenen mekânlar haline getireceğiz. Bir başka ifadeyle şehirlerimizin gayrimenkul rantıyla değil, geleceğe medeniyet mirasımız olarak bırakabileceğimiz iyilik, merhamet, kültür, sanat ürünü eserlerle değerlenmesini sağlayacağız. AK Parti olarak bu konuda uzun süredir hazırlık yapıyoruz. Daha önceki yıllarda, ekonomik kalkınmanın ve refah artışının  ana lokomotifi olan Kent Ekonomileri Forumu çalışmasını, 81 ilimizi kapsayacak şekilde gerçekleştirmiştik.

Geçtiğimiz yıl da, 30 büyükşehrimizi kapsayan Şehrim 2023 Projesini  hazırladık. Şehirlerimizin kültürden ekonomiye tüm yönlerini analiz ettiğimiz, zayıf ve güçlü taraflarını ortaya koyduğumuz bu çalışmalar ışığında, önümüzdeki dönemde belediyelerimizi değer üreten şehirler anlayışıyla yöneteceğiz.

Böylece seçim kampanyamızı da resmen başlatmış, seçim sloganlarımızı kamuoyumuzla paylaşmış oluyoruz. 31 Mart seçimlerinin demokrasi şöleni şeklinde geçmesini temenni ediyoruz. Mahalli İdareler Seçimleri Manifestomuzdaki ilkelerimiz, milletimize yeni dönemdeki yönetim anlayışımızı ifade eden taahhütlerimizdir. Projelerimizi, her büyükşehrimizde, ilimizde, ilçemizde AK Parti adaylarımız kendileri açıklayacaktır. Seçim yarışının iftira, yalan, hakaret, husumet değil; plan, proje, hizmet etrafında şekillenmesi en büyük temennimizdir. Darbe çığırtkanlığı yapan, asmayı, kesmeyi, zehirlemeyi, sürmeyi hesap eden anti-demokratik siyaset anlayışının dönemi, inşallah 31 Mart’ta tamamen kapanacaktır. Türkiye’nin, tehdit siyasetine değil hizmet siyasetine ihtiyacı vardır. AK Parti olarak, kendi seçim kampanyamızı bu şekilde yürüteceğiz. Bu süreçte, ülkemizin bekasının ve milletimizin geleceğinin güvencesi olarak gördüğümüz Cumhur İttifakı'na bağlılığımızdan taviz vermeyeceğiz. Geçtiğimiz yıllarda üst üste çok büyük saldırılara maruz kalan ülkemizin istikrar ve güven ortamının devamına, her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğuna inanıyoruz."

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları