Eşit vatandaşlık üzerine, bir kez daha

Prof. Dr. Birgül Ayman Güler; Biri ümmetçiliğe, öbürü etnik bölücülüğe, diğeri teslimiyetçiliğe baş koymuş üç siyasal parti… Üçü de somut bir şeyden söz ediyor, Anayasa´yı değiştireceğiz, değişikliği EVA temelinde yapacağız diyorlar.

Sayın Mustafa PAMUKOĞLU, Aydınlık Gazetesi´ndeki köşesinde, 18 Ekim 2015 günlü yazısına “Eşit yurttaşlık yok mu?” başlığını uygun görmüş. Ama yazısını okudukça insanın aklı karışıyor.

*
Yazısında diyor ki, “eşit yurttaşlık sorunu bende, sende, hepimizde var.”

Demek hepimizi yakan bir eşit yurttaşlık sorunumuz var… Ama neden üzülüyoruz ki?

Çok şanslıyız, AKP – CHP – HDP bizlere umut saçıyor. Çünkü bunlar, 1 Kasım 2015 seçimi için yayınladıkları bildirilerde “Eşit Yurttaşlık Anlayışı”nı benimsediklerini ilan ettiler. Ülkemizin parlamentosunda 550-80= 470 sandalyeye sahip ezici bir siyasal temsilci kesim, en yakıcı vatandaşlık sorunlarımıza en isabetli noktadan el koymuş bulunuyor. Bu üç partinin aralarında bir fark var. AKP daha çok “eşit vatandaşlık” derken, CHP – HDP “eşityurttaşlık” diyor; ama üçü de bu iki terimi de kullanabiliyorlar. Yani vatandaşlık – yurttaşlık sözcükleri arasında kararlı bir tercihleri yok. Zaten bu iki sözcük, savunulan anlayışa farklı bir içerik, anlam bakımından herhangi bir değişiklik getirmiyor.

O halde Sayın Pamukoğlu´nun yazısıyla umutlanabilir miyiz? Endişeye gerek yok, herkes rahat bir nefes alsın, diyebilir miyiz?

*

Yazarın bir daveti de var. Davet “Kürt kardeşlerimiz”e: “Bunları bir daha düşünmeleri ve sorunu başka yerlerde aramaları” daveti. Sayın Pamukoğlu toplumumuzdaki bir etnik kökenden bireylere sesleniyor; onların akıllarına ve hakkaniyet duygularına konuşuyor.

Ama Sayın Pamukoğlu, Eşit Vatandaşlık Anlayışı´ndan dem vuranlar, hadi kısaca EVA diyelim, “Kürt kardeşlerimiz” değil ki… Bundan söz edenler AKP – HDP – CHP… Biri ümmetçiliğe, öbürü etnik bölücülüğe, diğeri teslimiyetçiliğe baş koymuş üç siyasal parti… Üçü de somut bir şeyden söz ediyor, Anayasa´yı değiştireceğiz, değişikliği EVA temelinde yapacağız diyorlar.

Siz, “evet, eşit vatandaşlık sorunumuz var”dedikten sonra, bundan ne anladığınızı bir köşe yazısında değil yüzlerce sayfada anlatsanız faydası yok. Türkiye Cumhuriyeti´nin bu yıkım ortaklığına nefes vermiş oluyorsunuz.

*

Sayın Pamukoğlu, “eşit yurttaşlık sorunu bende, sende, hepimizde var” dedikten sonra şu cümleyi ekliyor.“10 milyon açlık sınırında insanı bulunan bir ülkede etnik sorundan çok kalkınma sorunu var.”

Yani yazar sosyoekonomik eşitsizliklerden mi söz ediyor? Yazısına bakılınca öyle görünüyor. Devamla diyor ki“haksız kazanç, yolsuzluk sorunu vardır. Emeğin sömürülmesi söz konusudur. Yani halkın mutluluğunu ve ilerlemesini sağlayacak sistem sorunu vardır.”

Yazısından anlaşıldığı kadarıyla ona göre şu “eşit yurttaşlık sorunu” bir neden değil, sonuç. Buna yol açan nedenler (1) azgelişmişlik – kalkınma sorunu, (2) yolsuzluk sorunu, (3) sınıfsal bölüşüm – emeğin sömürülmesi sorunu. Üçü birlikte “sistem sorunu”. Sahip olduğumuz eşit yurttaşlık sorunu, bozuk düzenimizin bir sonucu.

Eğer böyleyse, Sayın Pamukoğlu, neden “eşit yurttaşlık sorunumuz var” diyor? Bu madem ki neden değil sonuç, demek ki yazar EVA Politikası’nı benimsemiyor. Ama sözcükteki albeniye kapılıp bu politikayı meşrulaştırmış oluyor.

*

EVA, yurttaşlık sistemini çözmenin formülü. Devletin toplumla ilişkisini bireyle değil, “etnik topluluklar”la kurma formülünün adı.

EVA, bireyi, etnik topluluk zincirleriyle bağlamanın adı. Etnikleştirme yoluyla bireysel ve toplumsal özgürlükleri topyekün ortadan kaldırma siyasetinin adı.

EVA, bireylerin eşitliğine dayanan ulusal vatandaşlığı kendi amaçlarına engel sayıp, anayasadan ulusal vatandaşlığı kaldırmanın, yerine etnik-vatandaşlık rejimini getirmenin yolu.

AKP bundan ümmetçilik kapılarını açmayı, HDP etnik toplulukları “millet”leştirme hedefine yaklaşmayı, bir kısmı CHP´de toplanmış kozmopolit-küreselci klikler ise ulusal yapıyı dağıtmayı umut ediyor.

Kürt ya da başka etnik kökenden Türk vatandaşlarının çok ama çok büyük kısmının bu taraklarda bezi yok. Bir davet yapacaksak, bu davetin ilk cümlesi “evet eşit vatandaşlık sorunumuz vardır” cümlesi olamaz. Çünkü bu, siz içini nasıl doldurduğunuzu söylerseniz söyleyin, “evet, etnik vatandaşlık sorunumuz vardır” diye duyulacaktır.

Yazarın da söylediği gibi, eşitlikçi kalkınma sorunumuz var. Ve buna artık ulusal birlik ve ülke bütünlüğü sorunlarımız eklendi.

Ve en önemlisi, bizim, eşit yurttaşlık sorunumuz yok, EVA Sorunu´muz var; yani Eşit Vatandaşlık rumuzuyla paketlenmiş bir anlayışın, bir politikanın, anayasayı değiştirmeye yönelmiş büyük saldırısı ve bizim bu saldırıyı püskürtme sorunumuz var.

Prof. Dr. Birgül Ayman Güler