loading
close
SON DAKİKALAR

Kriz korkusu gizemli yetkilerle ‘torba’ya girdi

Çiğdem Toker
Tarih: 03.12.2018
Kaynak: Çiğdem Toker-Sözcü

Çiğdem Toker: Torba Kanun'da konut sektörü için devreye alınan menkul kıymetleştirme için bir de vergi kolaylığı maddesi var

Geçen cuma TBMM'ye bir kanun teklifi sunuldu.
Kanun teklifi bu devirde, Cumhurbaşkanı'nın yapılmasını istediği ve TBMM'den geçmeme ihtimali olmayan kanun demek.
“Torba” biçimli bu yeni yasa teklifinin 22. maddesi “Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi” diye bir komite kuruyor. Aslında eski adı Finansal İstikrar Komitesi. Buna “kalkınma” eklenmiş. Bunun için de eski bir kanunun bir maddesi değiştiriliyor.
Ne var ki maddenin en son fıkrasındaki şu ifade oldukça manidar:
“Finansal sistemin bütününe sirayet edebilecek ölçüde olumsuz bir gelişmenin Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi tarafından tespiti halinde, üye kurum ve kuruluşların yetkileri dışında alınması gereken tedbirleri belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkili olup ilgili bütün kurum ve kuruluşlar belirlenen ve tedbirleri derhal uygulamakla yetkili ve sorumludur.”
Özetlemek gerekirse burada iki yeni durum kurala bağlanıyor:
– Adı konulmadan yayılma ihtimali olan bir krizden açıkça endişe duyuluyor.
– Böyle bir durumun gerçekleşmesi durumunda ise Cumhurbaşkanı'na her türlü yetki veriliyor.

VDMK ihracına vergi kolaylığı

Torba Kanun'da konut sektörü için devreye alınan menkul kıymetleştirme için bir de vergi kolaylığı maddesi var. Malum, riskli kağıdı risksiz hale getirip Merkez Bankası'nda teminata sayılmasına dönük operasyon bu hafta hayata geçiriliyor.

(Anlaşıldığı kadarıyla Merkez Bankası bu tehlikeli işe olumlu bakmadığı için başka fonlar devreye girecek.) Türkiye Kalkınma Bankası'nda kurulan Varlık Finansman Fonu ilk VDMK ihracını 7 Aralık'ta yapacak. İşte bu işlem karşılığı alacakları para için vergi ödemeyecekler. Torba Kanun'da bu ihraçların Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi'nden istisna tutulacağı hükme bağlanmış. Tabii orada “konut sektörünü kurtarma” filan denilmiyor. “Sermaye piyasalarına derinlik kazandırmak” diye açıklanmış amaç. Derinliğe geliniz.

Elçi'yi kim vurdu?

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin bir dünya kültür mirası olan Dört Ayaklı Minare'nin korunması için çağrı yapmak üzere geldiği minarenin dibinde vurularak öldürülmesinin üzerinden üç yıl geçti. Hukuk yaşamını faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasına adayan Elçi'yi kameralar önünde katleden failler halen meçhul… Adeta canlı yayında öldürülen Elçi'yi vuran mermilerin kovanları bile toplanmadı. Bazı kamera görüntülerinin silindiği çıktı ortaya.

O sırada başbakan olan Ahmet Davutoğlu “Bu kazara bir olay da olsa fail bulunacak, suikast da olsa muhakkak üzerine gidilip çözülecek” demişti. Üç yıldır çözülmedi. Neden?

IPI'dan basın özgürlüğü dayanışması

Uluslararası Basın Enstitüsü 1950 yılında kurulmuş. Kısa adı IPI (International Press Institute) olan örgüt, 68 yıldır dünyanın her yerinde basın özgürlüğü için mücadele veriyor, tehdit altındaki gazetecilerin yanında oluyor. Gazetecilerin halkın haber alma hakkını özgürce yerine getirebilmeleri için onlarla dayanışma içine giriyor. Viyana merkezli IPI'ın geçtiğimiz hafta düzenlediği Türkiye'de kuşatma altındaki basın özgürlüğünü konu alan mesleki toplantısına konuşmacı olarak katıldık. Türkiye'den gazeteci, hukukçu, ve meslek örgütü temsilcilerinin davet edildiği program Berlin'deki Avrupa Birliği binasında gerçekleştirildi. İki ayrı oturumda katılımcıların gazeteciliğin haber alma hakkının içinde bulunduğu hukuksal, fiziki, fiili koşulları, bu koşullar altında haberciliği sürdürmenin güçlükleri, etkin bir dayanışmanın önemi ve AB'nin rolü gibi başlıkları ele alındı.


 

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları