loading
close
SON DAKİKALAR

Gel de TIR’latma!

Gel de TIR’latma!
Tarih: 18.06.2017 - 00:00
Kategori:

Melih Aşık: Can Dündar’ın ülkeyi terk etmesine, Enis Berberoğlu’nun 25 yıl hapis cezası almasına neden olan MİT TIR’larında ne vardı, ne taşınıyordu?

Can Dündar’ın ülkeyi terk etmesine, Enis Berberoğlu’nun 25 yıl hapis cezası almasına neden olan MİT TIR’larında ne vardı, ne taşınıyordu?
Dün, eski gazeteleri şöyle bir taradık. Çıkan sonuç mu?
Tayyip Erdoğan: TIR’lar Bayır Bucak Türkmenlerine battaniye ve ilaç götürüyordu.
Hayati Yazıcı: Türkiye’den Suriye’ye silah gönderilmedi. Sadece spor amaçlı yivsiz av tüfekleri ve kurusıkı tabancalar gönderildi.
Ahmet Davutoğlu (Dönemin Başbakanı): Çekinmeden söylüyorum. O yardımlar Bayır Bucak Türkmenlerine gidiyordu. Oradaki Türkmen kardeşlerimizin katledilmesini ilaçlarla, yardım malzemeleriyle engelleyemezsiniz.
İbrahim Kalın (Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü): Türkiye hiçbir gruba silah göndermedi.
Bu kadar devlet yetkilisinin TIR’lar yardım götürüyordu beyanına rağmen... Mahkeme onlara inanmadı! TIR’ların askeri malzeme götürdüğü varsayımıyla Enis Berberoğlu’nu casusluk ve devletin güvenliğin tehlikeye düşürmek suçlarından 25 yıla mahkûm etti.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: “Türkiye bir hukuk devletidir” diyordu önceki gün üzerine basarak...
Espri güzeldi... Oysa yukarıdaki çelişki bile hukukun hayli sıkıntıda olduğunu göstermeye yeter.
Yargıtay Başkanı Rüştü Cirit geçen yıl:
- Hukuka olan güven yüzde 70’ten yüzde 30’a indi demişti...
Bugün anket yapılsa yüzde 30’un yarısını bile bulamazsınız.
Yargının iktidara bağlandığı bir ülkede ne hukuk kalır, ne demokrasi...

Köprünün ağaçları!

Üçüncü köprü (Yavuz Sultan Selim) ve üçüncü havalimanı inşa edilirken kesilen ağaçların akıbetini sormuştuk... Ulaştırma Bakanı üçüncü köprü nedeniyle kesilen 400 bin ağaç yerine bunun beş katının dikildiğini söylemişti.. Peki nereye, ne kadar ağaç dikildi, bakımı nasıl yapılıyor, gibi sorular sıralamıştık...
Yazımız üzerine Üçüncü Köprü’nün işletmecisi İCA Şirketinin Genel Müdürü Atilla Gökçe görüşmek istedi... Buluştuk, yararlı bir görüşme yaptık...
Atilla Bey’in verdiği bilgiye göre... Üçüncü köprü için kesilen ağaçların beş katı yani 2 milyon fidan dikilmesi planlandığı halde şirket bu sayıyla yetinmemiş. 5 milyon fidan dikmeyi planlamış. Şu güne kadar Orman Müdürlüğü’nün gösterdiği alanlara 3 milyon 700 bin fidan dikilmiş. Bu fidanlar her gün 35 sulama aracıyla sulanıyormuş. Dikim işleri sürerken Orman Müdürlüğü fidan dikecek yeni alan göstermekte zorlanıyormuş. Zira İstanbul’da ağaç dikilecek yer neredeyse kalmamış. Atilla Bey’i bulmuşken köprü trafiğini de sorduk... Günde geçen ortalama araç sayısı 100 bin dolayındaymış. Böylece beher gün için garanti edilen rakamdan 35 bin eksik var. Bu açık hazineden ödenecek. Önümüzdeki bir iki yıl içinde üçüncü havalimanı açılınca bu açığın kapanacağını umuyorlar...
İyi şanslar diledik...

DUŞ

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki karşılama törenlerinde, merdivenlerde, tarihteki Türk devletlerini temsil eden kıyafetler giyen askerler yer alıyordu.
Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Hasan Herken, Ocak 2015’te Twitter’da “Şu bornozla fotoğrafı olan kişi hangi beyliği temsil ediyor?” diye sorunca bir kullanıcı “Duşakabin-
oğulları” yanıtını vermişti.
Prof. Hasan Herken AKP’den gelen baskılar üzerine istifa etti. Daha sonra açığa alındı. Sonra hapse atıldı. Prof. Hasan Herken hafta sonunda çıktığı mahkemede ifadesi arasında dedi ki:
- Cezaevinde yaşadıklarımı kitap haline getireceğim ve adını ‘Başımı Yedin Duşakabinoğlu’ koyacağım...
Kitabın adı: “Türkiye bir hukuk devletidir” de olabilir.

YÜRÜ

Bahçeli Ankara’dan gelen “Adalet Yürüyüşü’ne karşı İstanbul’dan bir yürüyüş başlarsa nerede karşılaşırlar” diyor.
CEVAP: Bolu Dağı Varan tesislerinde...

AKASYA

Çevremizde bazı apartman adları dikkat çekicidir.. Mesela Manolya Apartmanı, Akasya Apartmanı, Ihlamur Apartmanı vb... Merak eder sorarsanız size anlatırlar:
- Bu apartman yapılırken buradan bir ıhlamur ağacı kesildi, o yüzden adı Ihlamur Apartmanı oldu..
- Önünde çok büyük bir akasya ağacı vardı, o yüzden adını Akasya koydular...
Eski İstanbul’un ağaca sevgi ve saygısı bu düzeydedir...
Yeni Türkiye’de ise ağaç, araziye tesis, apartman, maden ocağı falan yapılmasını önleyen can sıkıcı bir engeldir... Oysa bir ağaç iki kişinin bir yıllık oksijen ihtiyacını karşılar. Gıda üretir. Su ve enerji tasarrufu sağlar. İklimi düzenler. Serinlik verir. Gelin de anlatın bunları onlara...

Melih Aşık: Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları