loading
close
SON DAKİKALAR

Her 100 kişiden 60'ı bu hastalığa yakalanıyor

Her 100 kişiden 60'ı bu hastalığa yakalanıyor
Tarih: 05.09.2015 - 11:28
Kategori: Sağlık, Yaşam

Orta yaş ve yaşlı sayılabilecek Türk kadınının en büyük dertlerinden birisi osteoartrit yani halk arasında kireçlenme olarak bilinen hastalık...

Orta yaş ve yaşlı sayılabilecek Türk kadınının en büyük dertlerinden birisi osteoartrit yani halk arasında kireçlenme olarak bilinen hastalık. Osteoartrit aslında kıkırdakta iltihaba bağlı olarak gelişen ve ileri dönemde kıkırdak yıkımı ile birlikte kemik yıkımının da olduğu romatizmal hastalıklardan biridir.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ferda Dokuztuğ Üçsular osteoartrit yani romatizmal kireçlenmenin nedenlerini, tedavi yöntemlerini ve belirtilerini hürriyet.com.tr'ye anlattı.

Belirtileri:

* Eklemlerde ağrı
* Eklem bölgesinde şişme ve eklemin yapısının değişmesi
* Hareket edememek, günlük hareketleri yaparken zorlanmak

"GENETİK DE OLABİLİR ZORLANMAYLA DA"

Nedenleri:

Osteoartrit genetik olabileceği gibi çarpma, zorlama ya da diyabet ve gut gibi hastalıklara bağlı olarak da görülebilir. 65 yaşına gelenlerin yüdez 60’ında osteoartrit vardır. Bugün osteoartriti önleyecek veya osteoartrit geliştikten sonra meydana gelen kıkırdak ve kemik yıkımını giderecek bir ilaç, cihaz veya cerrahi yöntem yoktur. Bu nedenle osteoartritin tedavisinde en önemli nokta öncelikle eklemi korumaktır.

Hastalık başladıktan sonra eklemleri nasıl koruyabiliriz?

Eklemi koruma osteoartrit başladıktan sonra da çok önemlidir, çünkü eklem korunmazsa eklem yıkımı, ağrı, hareket kısıtlılığı ve fonksiyon kaybı zaman içinde daha da artar.

Tedavisi:

Kişide ağrı dayanılmayacak sınırlarda ve devamlı olduğunda cerrahi yöntem ile zarar görmüş eklem yüzeyleri (yapısı bozulmuş kıkırdak ve kemik dokusu) kesilerek yerinden çıkarılır ve yerine yapay eklem (protez) takılır. Bu işleme artroplasti denir. Artroplastinin mümkün olduğu kadar geç dönemde yapılmasının tercih edilme nedeni uygulanan protezin belirli kullanım süresi olmasıdır. Bu nedenle erken dönemde yapılan ameliyatlar ne kadar başarılı olursa olsun protezin yıpranması nedeni ile bazen 10 bazen 15 yıl sonra değiştirilmesi gerekebilmektedir.

Osteoartrit en çok fazla yük binen kalça ve diz eklemlerinde görülür. Bunun dışında yaşam şekli veya yapılan işe bağlı olarak fazla yük binen omuz, el bileği ve el eklemleri, bel ve boyun eklemleri gibi bölgelerde de osteoartrit gelişebilir.

Dizleri ve eklemleri korumak için neler yapılmalıdır?

* Ekleme yük bindirmemek
* Hareketsiz bırakmamak
* Yürümek, yüzmek gibi egzersizlere yönelmek
* Fazla kilolu olmak bu eklemlere binen yükü arttırmaktadır. Bu nedenle osteoartritten korunmak ve ilerlemesini önlemek için fazla kiloyu vermek.

* Eklem içi sıvısı (sinoviyal sıvı) hareket sırasında eklem yüzeyini kaygan hale getirerek (bir tür yağlama işlemi ile) eklem yüzeylerinin yıpranmasını önler. Aynı pozisyonda uzun süre durmak eklem içi sıvısını hareketsiz bırakacaktır. Böylece hem bu sıvının yoğunluğu artacak hem de bu sıvının yenilenmesi önlenecektir. Bu durumda hareket sırasında kıkırdağın yıpranması ve osteoartritin başlaması veya ilerlemesi söz konusu olacaktır. Bunu önlemek için gerek otururken gerekse ayakta dururken uzun süre aynı pozisyonda kalınmamalıdır. Pozisyonumuzu en azından 20 – 30 dakikada bir değiştirmeliyiz. Unutmamalıyız ki kilolu olmamız, ayakta veya otururken duruşumuz veya bu pozisyonlarda yaptığımız işler sırasında eklemlere binen yük artabilir. Bu durumda pozisyon değiştirme süremizi daha da kısaltmamız gerekebilir. Pozisyonumuzu değiştirdikten sonra eklemlerimize 5 tekrarla yavaş ve yumuşak hareketler yaptırmamız eklem içi sıvısının yenilenmesini ve kayganlığının artmasını ve bağ dokumuzun yapısını korumasını sağlayacaktır.

* Eklemi hareket ettiren kasların zayıf olması ekleme binen yükün artmasına neden olur. O yüzden spor yaparak bu kasları güçkendirmek önemli.

* Aerobik egzersizleri vücuttaki

* Kardiyo-pulmoner (kalp ve akciğer) sistemlerini çalıştıran aerobik yani egzersiz sırasında oksijen kullanımını gerektiren egzersiz programlarının osteoartriti önlediği ispatlanmıştır. Bu nedenle aerobik egzersizleri yapmayı bir yaşam şekli haline getirmek gerekir. Bu egzersizlere örnek olarak yüzme, su içi egzersziler, yürüme, bisiklet sürme ve dans etmek verilebilir. Bu tür aktiviteler sırasında da her zaman eklemlere binen yük miktarı ve aktivite süresi dikkate alınmalıdır. Bu aktiviteler içinde en kolay ayarlama yapılabilecek olan yüzme ve su içi egzersizlerdir. Suyun kaldırma gücü eklemlere binen yükü azaltırken, suyun direncine karşı yapılan bilinçli egzersizler hem kardiyo-pulmoner sistemi geliştirecek hem de ilgili kasların kuvvetlendirilmesini sağlayacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken aktivitelerden biri de yürümedir. Yürümenin kolay ve ucuz olması en fazla tercih edilen aktivite olmasını sağlamaktadır. Özellikle açık havada yapılan yürüyüşün vücudumuzun ve sağlığımızın korunmasında olumlu etkisi tartışmasızdır, fakat osteoartrit açısından yürüme sırasında dikkate almamız gereken noktalar vardır: Uygun ayakkabı giymemek eklemlere binen yükü arttırır; uzun süre yürümek eklemlere binen yükü arttırır özellikle kilolu kişilerde bu daha da önem kazanır; yürüme yüzeyinin yapısının sert olması eklemlere binen yükü arttırır. Yürüme sırasında nasıl önlemler alınmalıdır: Uygun ayakkabı giyilmeli; her yaş grubunda çift taraflı yürüme çubukları kullanılması (Nordic Walking) hem kalça, diz ve ayak bileklerinde osteoartrit oluşmasını veya ilerlemesini önleyecektir hem de yürüme sırasında kolların da çalışmasını sağlayarak aerobik kapasitenin gelişmesine yardımcı olacaktır; yürüme yüzeyi sert ise kısa süreli yürüme yapılmalıdır; kilolu kişilerde 15-20 dakikalık günde 2 defa yapılan yürüme çalışmasını tercih edilmelidir; yürüme sırasında eklemlerde ağrı olursa yürüme durdurulmalıdır. Eklemlerinde osteoartrit gelişmiş veya yaşlı kişiler oturur veya yatar pozisyonda egzersizler tercih edebilirler.

* Otururken veya ayakta dururken düzgün duruşun korunması da eklemlere binen yükü azaltacağı için osteoartritten korunmada önemli bir yöntemdir.

* Osteoartrit gelişmiş kişiler eklemlere binen yükü azaltacak yardımcı aletler kullanmaları gerekir. Bu uygulamaya vereceğim birinci örnek: Alçak oturma yeri olan koltuk, tuvalet gibi yerlerde, oturma yerini yükseltici yardımcı aletler kullanılmalıdır. İkinci örnek: Her iki dizinde osteoartrit gelişen bir kişiyi verebilirim. Bu kişinin yürümesi sırasında dizlerine binen yük diz eklemlerindeki kıkırdak yıkımına ve ağrının artmasına yol açacaktır. Bunu önlemek için bu kişi, evde ve dışarda, büyükler için üretilen ve yüksekliği kişiye uygun ayarlanmış bir yürüteç ile yürümelidir. Üçünçü örnek: Kalça veya dizlerinde osteoartrit gelişmiş bir kişi yemek yaparken veya bulaşık yıkarken, çalışma tezgâhının boyuna uygun olarak ayarlanmış bir sandalye üzerine oturmalıdır.

* En son olarak osteoartrit gelişmiş kişilere önemli bir hatırlatma yapmak istiyorum. Yaşamınızda yaptığınız aktiviteler ve egzersizler ya da ayakta durma veya oturma şekliniz asla eklemlerinizde ağrı oluşturmasın veya sürekli ağrınız varsa ağrınızı arttırmasın. Ağrı size bir uyarı şeklidir. Ağrı oluşması size ekleminize zarar verdiğinizi göstermekte ve pozisyonunuzu değiştirmeniz veya yaptığınız aktiviteyi durdurmanızı belirtmektedir. Mümkünse öncelikle yaşam şeklinizi (duruşunuzu, egzersizlerinizi, günlük yaşamda kullanacağınız yardımcı aletleri) ayarlayarak ağrınızı gidermeye ve azaltmaya çalışın. Bu yöntemlerle giderebileceğiniz ağrıları, yaşam şeklinizi değiştirmeden, ağrı kesici ilaçlarla gidermeye çalışırsanız ekleme zarar veren hareket veya aktivitelerinizde uyarıcı olan ağrıyı his etmeyeceksiniz ve ekleminize daha fazla yük bindirebileceksiniz. Bu durum osteoartritinizin daha fazla artmasına sebep olacaktır. 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları