Hilal Dokuzcan'ın ardından

Sohbette en çok dikkatimi çeken, ''Seçime kadar en az iki yüz bin kadın parti içi eğitimlerini tamamlayarak yollara çıkacak AKP karanlığını yok edecek'' demesiydi...

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Hilal Dokuzcan iki günlük ziyaret ve görüşmelerde bulunmak üzere İzmir'e gelmişti. Gelmişti diyorum çünkü; Hilal Hanım çalışmalarını bitirdi ve İzmirden ayrıldı. Bu yazı İzmir ziyareti sonrasında kaleme alındı.Bunun nedeni bu ziyarette Hilal Hanıma bende İzmirden katılarak bir nevi mihmandarlık yaptım...

Özel ve örgütsel görüşmelerinin dışındaki tüm çalışmalarını yakından izledim. Kendilerine bunu teklif ettiğimde hiçbir sakınca görmediği gibi  hem anlayış gösterdiler hem de hemen her konuda yardımcıda oldular. Kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Amacım kadın kollarının İzmir'deki çalışmalarını bizzat Genel Başkanları buradayken hem biraz daha yakından görmek, Hilal Hanımın bu çalışmalar hakkında yorumlarını almak hem de kendi çalışma sistemini öğrenmekti.

Sayın Genel Başkan İzmir'e akşam saatlerinde geldi. Gelir gelmez çalışmaya başladı. Akşam yemeğinde ertesi günün programını da yaptı.

Sabah erkenden İl Kadın Kolları yöneticilerini ve İlçe Kadın yöneticileriyle yapılan toplantılarda daha çok İzmir raporlarının alımı gibiydi.

Gün kısa iş çoktu ama Hilal Hanımda yakınma da yoktu yorgunluk da yoktu. Ardından Balkan Göçmenleri Dernekleri yöneticileriyle görüşmelere geçildi. Balkan Savaşlarından ana yurtlardan göçe kadar mübadeleden şimdiki zaman sorunlarına kadar bir çok konu yatırıldı masaya ve çözüm yolları araştırıldı.

Yapılabilecekler tartışıldı, randevular alındı verildi. Sonra tekrar yollara düşüldü. Kendilerini davet eden Konak İlçe Yönetimi ve diğer yöneticilerle birlikte Konak Belediyesince faaliyeti yürütülen semt evleri ziyaret edilmeye başlandı.

Genellikle fakir olan bölgelerdeki bu semt evlerinde kadınlar karşılarında Hilal Dokuzcan'ı gördüklerinde önce ne yapacaklarını bilmez vaziyete düştü, ancak toparlanmalarıda uzun sürmedi.  Çünkü Hilal Hanım yapmacıktan uzak samimi tavırlarıyla kısa zamanda gönüllerini fethetmişti. Kadın samimiyeti kadın dünyası dedikleri bu olsa gerek.

Ardından Büyükşehir Belediyesi ziyareti geldi. Bu ziyaretin nezaket ziyaretinden ibaret olduğunu düşünüyorum.

Akşam olmuştu ancak daha yapılacak iş çoktu. Konak İlçe Kadın Kollarınca düzenlenen yemek vardı sırada hatta ondanda önce benim gibi bir yorgunluktan anlamaz münasebetsize röportaj vermek vardı.

Laf aramızda bir kez daha teşekkür ediyorum kendilerine hem zaman sınırlaması yapmadı hem de sorulara içtenlikle cevap verdi.

Sohbette en çok dikkatimi çeken, ''Seçime kadar en az iki yüz bin kadın parti içi eğitimlerini tamamlayarak yollara çıkacak AKP karanlığını yok edecek'' demesiydi.  ''Çok iddialı bir rakam ve söylem değil mi'' dediğimde ise,  ''Bu rakamlar en az. Çünkü AKP zulmünü en çok kadınlar çekiyor, halkımızı en çok işsizlik ve mutfak yangını yakıyor'' dedi.

Özellikle Anadoluda ciddi bir kadın uyanışından bahsedince de ben şaşırdım çünkü AKP mantığını biliyorum. Anadoluda kadına biçilen rolü biliyorum tarikatların özellikle kadınlar eliyle nasıl örgütlendiklerini de bildiğimden biraz şaşkın biraz da acayip baktım. ''Biz özellikle o kardeşlerimizle daha çok görüşüyoruz, bizim dinimizle ya da insanların inançlarıyla sorunumuzun olmadığını anladıklarında daha da önemlisi AKP politikalarının din istismarına yönelik olduğunu zaten görmeye başlamış oldukları için çok daha samimi dostluklar oluşturuyoruz'' dedi.

Konak İlçe Kadın Kollarının düzenlediği yemeğe geçtiğimizde ise genel başkan yeniden dirilmiş gibiydi. Çok iyi hazırlanmış izlenimi verilen ama daha çok doğaçlamaydı konuşması; yani artık nerede ne söylemesi gerektiğini bilen az ve öz konuşan ama çok şey anlatan birisiydi kendileri!

Tüm masaları tek tek gezmesi ise yemeğe katılanları epey şaşırttı, ne de olsa genel başkandı o, protokol takılması gerekmiyor muydu? Bir şey söylenecekse de usulca yaklaşıp küçük harflerle kulağına fısıldanmalıydı. Ama çok ilginçti genel başkan masaları, geziyor her masaya oturuyor herkesle senli benli sohbet ediyordu. Yetmedi aynı zamanda geceninde yıldızıydı o isteyen herkesle hiç yakınmadan resimde çektiriyordu yakınmadan diyorum çünkü, kendisi yemek yemeye fırsat bulamadı.

Mütevazılık eyvallah da Hilal Hanım bu kadarına da biz hazır değiliz. Gecenin yıldızı demişken aynı gecenin bir yıldızı daha vardı.  Gürsel Tekin, davetlilerin hemen hepsinin fotoğraf çektirdiği sarılıp öptüğü gönül rahatlığıyla ağlamasına izin vermedikleri Gürsel Tekin, ağlamasına diyorum çünkü 12 eylül öncesinin kadın kolları İzmir İl Başkanı Ender Etin teyzemizde davetlilerden biriydi.  Bir başka tatlı teyzemiz de yine 12 eylül öncesinin Elazığ Kadın Kolları İl Başkanı Ayten İlci idi.

İşte Gürsel Tekin'i ağlatan demeyelim de gözlerini yaşartan bu tatlı tam bir İzmir Hanımefendilerinin kendi dönemlerine ilişkin anılarını anlatmalarıydı. Bir ara göz göze geldik sayın Tekin ile gözlerini işaret edince ''Napayım görüyorsun işte'' dedi.

Geceye katılan bir başka genel başkan yardımcısı da Sayın Perihan Sarı idi. Kendileri İzmir'e sıklıkla gelmedikleri için olsa gerek diğer konuklar kadar ilgi görmedi İzlenimi edindim. Ama cana yakındı, o da herkesle ilgilendi fotoğraflar çektirdi, eminim birkaç kez daha gelirse sevenleri çoğalacak özel dostluklar edinecek.

Gece ilerleyince bize yol göründü çünkü kadın her yerde kadındır, hele çoğunluk onlardaysa, göbek atarak stres atmak doğalarında var ve biz kazmalara da doğal olarak yol görünür böyle durumlarda. Çıkmadan önce fırsat bulup sayın genel başkana ertesi günkü programını sordum kordonda kahvaltı organizasyonunu duyunca güne kordon kahvaltısıyla başlamak güzel olacak diye düşünerek oradan ayrıldım.

2.gün izlenimlerimi siz değerli okuyucularımla yarın paylaşacağım.

Emrullah Fırat