loading
close
SON DAKİKALAR

Hürriyet'in eski Yazı İşleri Müdürü Tufan Türenç: Hürriyet yakında Sabah gibi olacak

Hürriyet'in eski Yazı İşleri Müdürü Tufan Türenç: Hürriyet yakında Sabah gibi olacak
Tarih: 04.04.2018 - 12:16
Kategori: Medya

Gazeteci Tufan Türenç, Can Ataklı'nın sunduğu Yazı İşleri programına konuk olarak katıldı.

Bir dönem Hürriyet'te Yazı İşleri Müdürlüğü de yapan Tufan Türenç, Doğan Medya Grubu'nun Demirören'e satılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türenç'in açıklamaları şöyle:

"Gazeteciler yılmış, korkmuş değil. Gazetecilerin tek endişesi patrona yapılan baskılardı. Bir yazar yazıyı yazıyor, yazara değil patrona baskı yapıyorlar. Onun işlerini engelliyorlar. Vergi cezaları koyuyorlar, yatırımına izin vermiyorlar. Daha ileri giderek tehditler yapılıyor. Patronlar da 'ben zor durumda kalıyorum. Dikkat edin, başımı derde sokmayın' diyor. Hiçbir medya patronu iktidarla kavga ederek büyüyemez. İktidar demokrasi dışına çıkıyorsa, her şey ona bağlıysa o iktidarla iş yapmak çok zorlaşıyor. Yargıyı yok sayıyor. Batıda da iktidar baskı yapıyor ama sınırlı, ötesine geçemiyor. Bir cumhurbaşkanı, başbakan yargıya söz geçiremez.

Türkiye'de haber o kadar çok ki. Olan olayları iktidar 'istediğim şekilde ver. Öyle vermezsen hesabını sorarım' diyor. Gazeteciden değil patrondan soruyor. İşler daha zorlaşıyor. 

(Medyaya baskı) 2005'ten sonra başladı, 2007den sonra hızlandı, 2011'den sonra çığrından çıktı. 5 milyar lira vergi cezası kestiler Doğan Grubu'na. Ekonomistlerin söylediği 'böyle bir ceza yoktur.' Cirosunun üzerinden ceza kesemezsiniz . Aydın Bey'e ceza kestiler.

Aydın Bey şimdi kahvaltısını, akşam yemeğini keyifle yemiştir, seyahatlarıne keyifle gidecektir. Kurtuldu.

Erdal İnönü Başbakan yardımcısıyken kokteylde rastladım. 'İyi misiniz' dedim. 'Fevkalade iyiym. Sizde manşet oldum. Partinn santralleri kilitlendi. Örgüt heyecandan ayağa kalktı. Başka gazetelerde de manşet oluyorum ama Hürriyet'te olunca başka oluyor' dedi. Hürriyet gerçekten Babıali'nin amiral gazetesi. Satın alan kişi Milliyet'i ne hale getirdiyse Hürriyet'i de hükümetin her şeyini olumlu gören, muhalefet yapmayan gazete haline getirecek. Hürriyet yakında Sabah gibi olacak.

Ziraat Bankası, Halkbank, kamu kuruuşları Hürriyet'e reklam vermiyor daha çok Sabah'a veriyorlar. Kamu kuruluşlarının reklamlarının yüzde 80'ini Sabah alıyor.

(Erdoğan) Hürriyet'in satılmasını istiyordu. Biliyordu ki Hürriyet'i kendisini destekleyen gazeteler grubuna katarsa sorun kalmıyor. Geriye 5 gazete kalıyor. Bu 5 gazeteyi kim dağıtacak. 2 dağıtım kuruluşu da hükümetin tarafına geçti. Yarın Cumhuriyet'İ, Sözcü'yü dağıtmayabilir Okur bunu bilmiyor ama tezgahlarda Cumhuriyet'i, Sözcü'yü bulamzsa ne oluyor, der.

Tayyip Bey gördüğüm kadarıyla mutlaka yerelden önce cumhurbaşkanlığı seçimini yapmak ister. Yerel seçimleri yapar Ankara ve İstanbul'u kaybederse kendi cumhurbaşkanlığı seeçimi riske girebilir. Tayyip Bey için en önemli şey cumhurbaşkanlığı seçimi. Onu yaptığında mesele bitiyor. Tahminim sonbaharda cumhurbaşkanlığı seçimini yapar.

Benim düşüncem seçim 2. tura kalmaz. Türkiye'de o eski dönemin dürüst seçimleri olmayacak. Zannediyorum Tayyip Bey ilk turda kazanır. YSK, AYM, Danıştay, Yargıtay ve mahkemeler emrinde mi, hepsi tailmatını dinliyor mu? Nasıl olacak? Sandığı da kontrol sayımını da kontrol edersin. Sandıklar birleştiğinde gelen oyun ne olduğunu saptayamazsın. Putin yüzde 77 oy aldı. Kim kontrol ediyor? Aliyev yüzde 80'le seçiliyor. Şeffaf da seçim yapıyor. Sonuç belli. Sonuç sandığa atılan oyla mı geliyor o belli değil.

Halk oyunu ısrarlı verirse dengeler değişir.

Korkunç bir ekonomik sıkıntı var. Dolar yüzde 37 yükselmiş, demek ki Türk halkı yüzde 37 oranında fakirleşmiş. Vatandaş 'pahalılık var, başedemiyoruz' diyor. Bu mutlaka sandığa yansır. Tayyip Bey'in oyu yüzde 42 değil daha düşük. 2. turda onlar da aday değiştirebilirler. Muhalefet partileri tek adayla girmemeli. Ortak adayla girdiğinde kendi oyunu da alamıyor.

Cari açık büyüyor, ithalat artıyor ihracat artmıyor. Savaş giderleri bayağı para tutuyor. Devlet benzinin yarısını vergi olarak alıyor. Harekatın günlük gideri 7 milyon dolarmış. Bence daha fazladır. Ayda 210 milyon dolar ediyor. O sadece orda harcanan bence, gerisindeki harcamalar var. (Suriyelileri) Oralara yerleştir hala niye burda tutuyorsun? 3 milyon Suriyeli var. Bizim 10 katımız zengin ülkeler bile aman bana gönderme, diyor.  Suriye olayı baştan sona yanlıştı.

(Akkuyu nükleer santrali) Rusların teknolojisi iyi ama riskli. Çernobil faciasını yaşadılar. Japonlar nükleerden çıkıyorlar. Avrupa'da yeni nükleer santraller yapılmıyor. Bu nükleer güç değil elektrik üretecek. Şartları çok zor, bir kaza olduğunda felaket. Türkiye güneş enerjisine ağırlık verse kapatabilir açığı. Rüzgar da var. Almanya'nın güneşten elde ettiği enerji kaç katımız. Güneye güneş tarlaları yap ordan tüm Türkiye'ye enerji verebilirsin. Güneydeki bölge deprem bölgesi. Nükleer santralleri deprem bölgesinden uzağa kurmak zorundasın.

Dış politika ona buna kafa tutarak yürümez, akılla yürür. Dışişleri'nin deneyiminden geçer. Demirel'le seyahatlere giderdik devamlı Dışişleri'nden brifing alırdı. Uçakta son olarak heyeti bir daha ön tarafa çağırır, 'teklif gelirse ne diyeceğiz' diye sorardı. Dış politikayı iç poltikada kullanmaya kalkarsan çok büyük hatalar yaparsın."

Kaynak : Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Şeref

%37 fakirleştik. Bizler fakirleşirken, kanal istanbul'a 150 milyar dolar, akkuyu 20 milyar dolar, s-400 ler 3 milyar dolar,40 ucak 11 milyar dolar, baska bir uze sistemi 4 milyar dolar, bu paralar havada uçuşuyor bir şekilde geleceğimizi satın aliyorlar. Tersini düşünürsek bu paralar hangi kasada duruyor. Bizler rüyadamıyız.

04.04.2018, 13:41
Yorum Yap

Facebook Yorumları