Hüsamettin Cindoruk: Başbakanda şantiye kültürü var, 'tünel açtık' diyor. Tünel açmasının faydası, ihtilalde tünelde saklandı

DYP Eski Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Can Ataklı’nın sunduğu Yazı İşleri programına konuk olarak katıldı.

Cindoruk’un açıklamalarından bazı bölümler şöyle:

“OHAL kalkarsa hukuk devleti oluruz, AB’ye de gireriz. AB denetimine kendimizi tabi kılmışız. Akademisyenleri görevden alıyor, yargı yolu kapalı, komisyona binlerce kişi başvuruyor. Komisyon tarafsız değil ki. AİHM sırtından attı Türkiye’yi.

Ümitsizliğe kapıldığım şey AİHM’nin Türkiye’yi  bekleme odasına alması. 1949’da Avrupa Konseyi’nin kurucusuyuz. İkinci defa beklemedeyiz. İhtilal zamanlarında bile Kamran İnan’a Türkiye’yi temsilen konuşmalar yaptı. Avrupa Konseyi seçimle gelmiş iktidar döneminde bizi askıya aldı. AİHM, davaları erteliyor, komisyona havale ediyor. Gönderdiğimiz üyeleri kabul etmiyor.

Anayasa Mahkemesi, (AYM) tatilde. Avrupa’daki mahkemeler de farkındalar. Ciddi karar vermiyorlar. AYM karar veriyor, uygulanmıyor.  Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili 3 siyasi partinin başvurusu var. 3 senedir kapağını açmadı. AYM’nin 2 üyesi tutuklu. Dünya üyesi ülke gösterin AYM üyesi tutuklu olsun. AYM sahip çıkamıyorsa vasfını kaybetmiştir. Kendi üyesini koruyamayan, kararlarını uygulamayan AYM tatile çıkmış sayılır.

Meclis’in 11 vekili tutuklu. Meclis milletvekillerin vekilliğini düşürüyor. Kendi vekilinin hakkını koruyamayan Meclis halkın hakkını koruyabilir mi?

Yargıç yargıcı tutukluyor, AYM üyeleri tutuklu, Yargıtay başkanvekilleri, generaller tutuklu. Devletin darbeyle devrilmesi suçlamasıyla sanık 4 bin kişi var. Nazlı Ilıcak’tan başlayınız yazarlar var. Albaylar paşalar, mübaşirler var. Böyle bir durum görmedim. Darbe girişimi olmuştur, ölenlere rahmet diliyorum. Kim yapmış bu darbeyi. 4 bin kişi yaptıysa başarısız olur mu? Müebbetler havada uçuşuyor. Kararları okuyorum. Kim yapmış, kim durdurmuş, esas elemanları kim, toplu olarak yargılandıkları dava var mı? Yassıada’da avukatlık yaptım. Bir dava vardı.
Nazlı Ilıcak’a kelepçe takmışlar. Nazlı Ilıcak darbeci değil, kalemle darbe yapılan bir ülke var mı? Altan kardeşlerden Enis’e (Berberoğlu)kadar ihtilale teşebbüsten yargılanıyorlar.

Hesap vermekten korkanlardan korkarım. Hesap vermekten korkan adam her şeyi yapar. Hesap vermek adil olmayı gerektirir. Hesap vermezseniz korku içindesinizdir. Darbeye de maruz kaldıysanız devam edeceğini düşünüyorsunuz.

10 komşumuzun çoğuyla ihtilaflıyız. Türkiye’nin üzerinde ihtiraslar var. Ben ilkokula başladığımda Türkiye nüfusu 18 milyondu. 80 milyon nüfusu idare ediyorsunuz. Türkiye’yi sorarak, düşünerek, tartışarak dikkate ederek idare etmek gerekiyor.

Devlet bugün sıkıntıda. Niye yalnız kaldık diyorlar. Sizin yüzünüzden. Türkiye’de Menderes 10 sene iktidar oldu, Demirel 6 sene, Ecevit 3 sene, Özal 5 sene iktidar oldu. Bu iktidar 16 senedir var. Böyle bir sürecin sadece siyasi hesabı olmaz. Tarihçilerin, ekonomistlerin tümünün eleştirisine açık olacaktır. 16 sene ne yaptınız? Kıbrıs sorunu, Kürt sorunu, ekonomi sorunu duruyor mu, duruyor. Neyi çözdünüz. Kıbrıs’a su götürdüler bu harika bir iş. Şimdiki başbakanda şantiye kültürü var. Yol, tünel açtık diyor. Tünel açmasının faydası, ihtilalde tünelde saklandı.

Devlet makamları öğrenme, demlenme yeridir. Devlet adamı her gün okuyacaktır. Meclis zabıtlarını okuyacaktır, üslubuna dikkat edecektir. Türkiye ara rejim yaşıyor. Sorumsuz bir cumhurbaşkanı görünüyor ama her şeyden sorumlu, parti kongresi yapıyor. Partide son sözü söylüyor. Başbakanı, belediye başkanını, ilçe başkanını azlediyor. Bunları yaparken cumhurbaşkanlığı yapıyor. Bu olacak şey mi? Başbakan geçen iyi kötü benim de bir işim var dedi. Bu fiyasko. Başbakanın sorumluluğu var. Devleti yönetme işini cumhurbaşkanına bırakmış şantiye işi yapıyor, ihale takip ediyor. Açılışlarda cumhurbaşkanına saygılarını söylüyor, övüyor, kendisini biraz daha küçültüyor. Öyle bir hakkın yok. Senin anayasayla çizilmiş bir görevin var.

Cumhurbaşkanı bizim mahallenin çocuğuydu. Tanıdığım bildiğim birisi. Siyasette zorluklar çekti. 94’te belediye başkanı oldu. Meclis başkanı olarak gidip tebrik ettim.

Devlet adamı, dikkatli olacak, kimseyi kırmayacak. Cumhuriyetimiz yalnız kalmış, kuşatılmış gözüküyor. Bütünlüğe ihtiyaç var. Bunu sağlayacak olanlardan biri de ‘Bay Kemal’ dediği Kemal Kılıçdaroğlu. Afrin’le ilgili ‘halkı sokağa dökeceğiz’ açıklaması… Milletler savaşmak için ordularını kurarlar. Halk adına silahlı kuvvetler savaşır. Zorunlu askerler olduğu için hepimiz gider yaparız.
Büyüğü olarak uyarıyorum. Bu yol yol değil. Türk halkı sokağa dökülüp savaşmaz. Halkı sokağa dökmek toplamak zordur. Halk orduya güveniyor, destekliyor, iş orada kalmalı."