loading
close
SON DAKİKALAR

İnönü’den dersler

İnönü’den dersler
Tarih: 27.07.2014 - 00:00
Kategori:

Melih Aşık; İnönü öğrenme aşkı yönünden dahi örnek alınacak bir kişiliktir.

Türkiye’nin ikinci adamı sayılan İsmet İnönü bu dönemde çok sık eleştiriliyor. Kâh CHP’ye vurmak için, kâh Atatürk’e vuramadıkları için yapıyorlar bunu... Tarihi kişilerin eleştirilmesi tarihin aydınlatılması adına yapılırsa olağandır. İnönü’nün de bu açıdan eleştirilecek çok yanı vardır. Ancak tarihi kişiler iç siyasete malzeme amacıyla üstelik gerçek dışı iddialarla aşağılanıyorsa.. Bu da onu yapanı aşağılatır. Başka sonuç vermez.

İnönü öğrenme aşkı yönünden dahi örnek alınacak bir kişiliktir. Oğlu Erdal İnönü anlatıyor:

“Babam yaşam boyu eğitim ilkesini ömrünün sonuna kadar her alanda uygulamıştır. Örneğin okul sıralarında esaslarını öğrendiği Almancasını Birinci Dünya Savaşı’nda beraber çalıştığı Alman subaylarıyla konuşarak... Fransızcasını Lozan Konferansı sırasında yabancı delgelerle görüşerek ilerletmiştir. Bazı mali ve ekonomik konuları başbakanken öğrendiğini söylemişti. başbakanken bir fırsat bulup viyolonsel dersleri almıştı. Cumhurbaşkanlığı döneminde de fen bilgisini kendi deyimiyle pekiştirmek için evde kurdurduğu bir laboratuvarda lise fizik, kimya deneylerini hocalara yaptırmış ve yakından izlemişti. Yüzmeyi ileri yaşlarda öğrenmişti. Belki bunlardan daha karakteristik bir davranışı, evde yabancı dilde bir kitap okurken daima yanında bir lügat bulundurması ve iyi anlamadığı her kelime için hiç üşenmeden lügate bakmasıydı. Sık sık arkadaşlarına söylediği bir söz şuydu:
- Ben anasından dâhi (olağanüstü yetenek) doğmuş insanlardan değilim. Ne biliyorsam, hangi yeteneği kazanmışsam hepsini çalışarak, uğraşarak elde ettim...

İnönü’den dersler

RTÜK?kurnazlığı!

Hatırlanacaktır...TRT ve yandaş kanallar geçtiğimiz 30 Mart yerel seçimlerinin kampanya döneminde de tıpkı bugünlerde olduğu gibi yasaları açıkça çiğneyerek iktidarın borazanı gibi yayınlar yapmış... Yaptıkları bu yayınlar çoğunun yanına kar kalmış... Seçimlerin adil ve eşit koşullarda yapılmasını sağlamakla... Dolayısıyla bu tür taraflı yayınları önlemekle yükümlü Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçim bittikten yani iş işten geçtikten sonra verdiği cezalar alay ve eleştiri konusu olmuştu.

Aynı filmi bir kez daha seyrediyoruz. TRT ve yandaş kanallar cumhurbaşkanlığına sanki tek aday varmış, o da Tayyip Erdoğan’mış gibi yayınlar yapıyorlar. Ama şimdiye kadar bu tür yayınlardan dolayı ceza almış yayın kuruluşu hatırlamıyoruz.

Suçlu YSK mi? RTÜK üyesi Süleyman Demirkan’a kulak veriyoruz.

“YSK’nin yayın izleme birimi yok. Bizim kendisine gönderdiğimiz raporları inceler, herhangi bir ihlâl görmesi durumunda cezayı keser. Ama bunun için önce RTÜK’ten rapor gitmesi lazım. 30 Mart seçimlerinde AKP kontenjanından gelmiş başkan ve üyeler her yolu kullanarak ya uzmanların rapor hazırlanmasını engellediler ya da hazırlanan raporları olabildiğince geciktirerek YSK’ye gönderdiler. Mecbur kalıp gönderdiklerinde de iş işten geçmişti. Aynı üyeler aynı şeyi şimdi de ellerinden geldiğince yapmaya çalışıyorlar. Raporlar geciktiriliyor. Günün birinde yollanacak ama atı alan Üsküdar’ı geçmiş olacak...”
Seçime bunca hile karıştırıldıktan sonra da...
Beyefendi çıkıp ekranlarda halkın kendilerine nasıl da teveccüh ettiğini, kazandıkları zaferin nasıl da büyük ve önemli olduğunu anlatacak...

BAYRAM

Bayramı hak eden tüm yurttaşların bu sevinçli gününü gönülden kutluyoruz.
Bütün kışkırtmalara, iftiralara, ayrımcılığa, düşmanlık körüklemelerine rağmen barış içinde yaşama direncini terk etmeyen halkımızın bu birlikteliği sürdürmesi en büyük dileğimizdir. Bayram şeker tadında geçsin...

SORGU

Başbakan Erdoğan rakibi Ekmeleddin İhsanoğlu hakkında dedi ki:
“O bu toprakların evladı değil, bu toprakların evladı biziz biz.”
Okurumuz Erkan Özyürekli gazetecilere soruyor:
- Bunları söyleyen Başbakan’ın yurtdışında doğup büyümüş, yurt dışına yerleşmiş milyonlarca Türk’ten oy talep etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

BALE

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen, TÜSAK Yasa Tasarısı’nı eleştirmesi ve Akün ile Şinasi sahnelerinin satış ihalelerine karşı çıkması nedeniyle yedi yıldır sürdürdüğü görevinden alındı...
Gökmen’in yerine atanan Orkestra Şefi Selman Ada benzer bir soruya şöyle yanıt verdi:
“Bundan böyle TÜSAK ile ilgili fikir beyan edecek halim yok... Kurum olarak fikir beyan etme durumumuz olamaz. Çünkü o güç, o politika, Sayın Bakanımızda, Başbakanımızda ve Cumhurbaşkanımızdadır...”
Sanatçılar ve aydınlar ülkelerinin bütün sorunlarıyla ilgilenir, fikir beyan ederler. Ak dönemin sanatçıları ise doğrudan kendilerini ilgilendiren sorulara bile yanıt veremiyorlar. Yeni Türkiye bu olsa gerek.

PİRİ

Başbakan’ın da içinde bulunduğu Piri Reis Yüksek Hızlı Treni Sakarya’nın ilçesi Arifiye’de durmayınca burada Vali Hüseyin Avni Coş ile birlikte bekleyen yaklaşık 200 kişi hayal kırıklığı yaşamış. Haberi okurken dikkatimizi hızlı trenin adı çekti: Piri Reis... Piri Reis denizciydi. Trenle ne ilgisi var? Türkiye’de demiryollarına emeği geçmiş onca insan arasından bir isim bulunamadı mı?
NOT: Ankara - İstanbul arası hızlı tren konusu 1992 - 93 yılları arasında Süleyman Demirel’in başbakanlığı sırasında ele alınmış... Sürat Demiryolu adı verilen proje Ankara - İstanbul Hızlı Treni’yle birlikte Boğaz’ın altından bir tüp geçişi de öngörüyor. Ancak 93 Nisan’ında Özal’ın ölümü ve Demirel’in Köşk’e çıkması ile proje terk edilmiş...

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları