loading
close
SON DAKİKALAR

İstanbul Kent Savunmasından İBB'ye: Bu hakkı nereden buluyorsunuz?

İstanbul Kent Savunmasından İBB'ye: Bu hakkı nereden buluyorsunuz?
Tarih: 28.07.2016 - 16:47
Kategori:

İstanbul Kent Savunması, 27 Temmuz Çarşamba günü Kabataş’ta beton martı projesine karşı gerçekleştirdiği eylemin hemen öncesinde İBB’nin 'provokasyon peşinde olanlara itibar etmeyin' diyerek yaptığı açıklamaya cevap yayınladı.

İstanbul Kent Savunması, 27 Temmuz Çarşamba günü Kabataş’ta beton martı projesine karşı gerçekleştirdiği eylemin hemen öncesinde İBB’nin “provokasyon peşinde olanlara itibar etmeyin” diyerek yaptığı açıklamaya cevap yayınladı. İBB yaptığı açıklamada bazı çevrelerin proje hakkında yanlış bilgiler ve asılsız görseller yaydığını söylemişti. İKS buna karşı sürecin şeffaf olmadan yürütüldüğünün altını çizerek, iki ayı aşkın süredir sordukları soruların İBB tarafından cevapsız bırakıldığını belirtti. Kullanılan görsellerin ise basına servis edilen görsellerden ve projenin mimarı Hakan Kıran’ın kendi web sitesinden alındığını vurgulayan İKS, proje ile ilgili sorularını yineledi.

İKS’den yapılan açıklama şöyle:

İstanbul Kent Savunması’ndan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne Cevap

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Kabataş’a “martı” formunda bir transfer merkezi yapılmasını kabul ettiği 13 Mayıs 2016 tarihinden itibaren bu kentin sakinleri olarak bu tepeden inme projenin detaylarını öğrenmeye çalışıyoruz. Vatandaşa sormadan bir tek otobüs durağının bile yerinin değiştirilmeyeceğine söz veren İBB Başkanı Kadir Topbaş, onbinlerce kentlinin kullandığı Kabataş Meydanı’na birdenbire devasa transfer merkezini kotarıp önümüze getiriverdi!

Kentin sakinlerini hiçe sayarak gerçekleştirmek istenen proje ile ilgili, halkın karşısına çıkıp iki kelam etmekten ve sorulara yanıt vermekten kaçınan Büyükşehir Belediyesi, Kabataş meydanına diktiği devasa sarı pano üzerindeki üç beş not ile açıklama yaptığını ve vatandaşları bilgilendirdiğini sanırken aslında hepimizle alay etmekte.

Projenin detaylarına erişemediğimizden, kabaca öğrenebildiklerimizi alt alta yazdığımızda ise ürkütücü bir tablo ile karşılaştık. Şöyle ki, depremini bekleyen kente yaklaşık 10 bin metrekarelik dolgu alan, dolgunun deniz eko-sistemine vereceği zarar, tarihi camiler bölgesini ve özellikle Mimar Sinan’ın Molla Çelebi Camii’ni tamamen bloke edeceği öngörülen ultra modern beton martı, kentin kültürüne, tarihine, kolektif hafızasına yeni bir hançerdir!

İnşaatının ne kadar süreceği belli olmayan proje yüzünden birçok İstanbullunun toplu ulaşım alışkanlığı değişmek zorunda kalacağı gibi iskelelerin taşınacağı söylenen bölgeler de müthiş bir yoğunluk ve keşmekeşle baş etmek zorunda kalacak. Füniküler ve tramvay hatlarının akıbetleri, otobüs duraklarının ne olacağı gibi sorular ise hala yanıtsız.

Konuyla ilgili, İstanbul Kent Savunması olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne sosyal medya üzerinden yönelttiğimiz sorular da yaptığımız bilgi edinme başvuruları da iki ayı aşkın süredir yanıtsız kaldı. Öte yandan İstanbul Kent Savunması olarak sadece 3 haftada topladığımız 20 bin civarı imza, kent sakinlerinin konuyla ilgili kaygılarının kanıtı oldu.

27 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirdiğimiz basın açıklamasının hemen öncesinde kısa bir basın duyurusu yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bazı çevrelerce Kabataş Transfer Merkezi’ne ilişkin yanlış bilgiler ve asılsız görseller kullanıldığını, projenin yeterli bilimsel yaklaşım ve ilgili kurul onaylarından yoksun olduğu iddialarının gerçek dışı olduğunu belirterek, vatandaşlardan, hayal ürünü iddialarla provokasyon peşinde olanlara itibar etmemelerini istemiş.

Öncelikle, Türkiye’nin içinde bulunduğu bu çok önemli ve bir o kadar kırılgan dönemde, kamu görevlilerini ve kamu kurumlarını sorumluluğa davet ederek, kullandıkları dile dikkat etmeleri konusunda ikaz etmek isteriz. Kent sakinlerinin, ulaşım hakkı ile ilgili kaygılarını ve eleştirilerini dile getirmeleri, taleplerini seslendirmeleri, demokratik bir ülkenin olağan görüntüleridir. Kentsel muhalefetin provokasyon ile damgalanması, iktidar açısından kullanışlı bir araç olsa da sonunda kaybeden demokrasi olur.

Kaldı ki, ille de bir provokasyondan söz edilecek ise, muhteşem Süleymaniye’nin minarelerine iki adet boynuz ile adeta iki minare ekleyen, eşsiz camiinin siluetini derdest eden, yetmedi yine Sinan’ın Sokullu Mehmet Paşa Camii’ni de bloklayan boynuzlu köprü mimarı Hakan Kıran’ın şimdi de Sinan’ın bir başka eseri Molla Çelebi Camii’ne vereceği zararı konuşabiliriz. Yaptıkları yapacağının teminatı böyle bir mimarın ellerine bu kez de kentin en önemli tarihi bölgelerinden Kabataş’ı teslim etmek nasıl bir tarih ve kültür düşmanlığıdır?

Devam edelim; Büyükşehir Belediyesi, asılsız görsellerin kullanıldığını söylemiş. İstanbul Kent Savunması’nın kullandığı görseller bizzat mimar Hakan Kıran’ın web sitesinden ve İBB’nin basına servis ettiği görsellerden alınmıştır. Ne hikmetse görsellere an itibariyle Hakan Kıran’ın sitesinden ulaşılamamaktadır. Öte yandan, eğer bu görseller asılsız ise, Büyükşehir neden elindeki projenin gerçek görsellerini kentliler ile paylaşmamış da gayri şeffaf projesini bu güne kadar kapalı kapılar ardında saklamıştır? Kentlilere saygı bu mudur? Büyükşehir sirkatin söylemektedir.

Projenin yeterli bilimsel yaklaşım ve ilgili kurul onaylarından yoksun olmadığına dair açıklamaya gelince; TMMOB İKK’nın 10 Temmuz 2016’da sorduğu soruları ve İstanbul Kent Savunması olarak bu güne dek yanıtını alamadığımız soruları tekrar soruyoruz:

1) ÇED veya ÇED gerekli değildir kararı alınmış mıdır?

2) Projenin ilgili Bölge Koruma Kurulu onayı var mıdır?

3) Projenin jeolojik-jeoteknik etüt raporu alınmış mıdır?

4) Proje için Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Daire Başkanlığı’ndan izinler alınmış mıdır?

Bu belge ve onaylar olmadan Kabataş’a çivi çakamazsınız! Şayet izinler ve gerekli raporlar alındıysa demokratik kitle örgütlerinin tüm taleplerine rağmen İBB neden bir açıklama yapmamaktadır?

Belirttiğiniz üzere tüm bunlar gerçekten elinizde ise, kamuoyu ile paylaşınız. Aksi takdirde, tüm bu belge ve onayları alabileceğinizden nasıl bu kadar eminsiniz de gerekli evrakı elde etmeden projeyi ilan ettiniz? Diyelim ki, bir/ birkaç rapor olumsuz çıktı ya da gerekli izinleri alamadınız, o zaman, Kabataş’ın deniz ulaşımını yok ederek, diğer bölgelere yığdığınız yoğunluk ve keşmekeş yüzünden bu kentin sakinlerini perişan etme hakkını nereden buluyorsunuz?

İstanbul Kent Savunması olarak, İstanbul’a, tarihine, kültürüne, doğasına ve kolektif hafızasına karşı işlenecek en büyük suçlardan biri olan bu proje ile ilgili sorularımızı bir kez daha tekrarlarken, bu suça ortak olmayacağımızı da bir kez daha beyan ediyoruz.

İstanbul Kent Savunması

Proje ile ilgili internette yer alan bazı görseller şöyle:


Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları