loading
close
SON DAKİKALAR

İşte CHP'nin mega kenti

İşte CHP'nin mega kenti
Tarih: 26.05.2015 - 12:42
Kategori: Söyleşi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak; Merkez Türkiye projesi'nin merak edilenlerini Karşı Gazete'ye bir röportajla anlattı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak; Merkez Türkiye projesi'nin merak edilenlerini Karşı Gazete'ye bir röportajla anlattı.

Bakın Toprak, "CHP’nin sır projesi kargoculuk çıktı” yorumları ve "çalıntı proje" açıklamaları için ne diyor?

MEGA KENT NEREYE YAPILACAK?

Projenin açıklanması ile beraber en çok merak edilen soru Megakent’in nereye yapılacağı oldu? Projenin yapılacağı alan belli mi?

E.Toprak: Anadolu’da projenin yapılacağı alan ile ilgili birkaç alternatif belirlenmiş durumda. Bu bölgelerin, demiryolu, karayolu ulaşım ağları, bağlantıları, denizyolu ve liman bağlantıları, havayolu ulaşım alternatifleri, çevre illerin konumu vb. konuları analiz edilerek, alternatif yerler saptandı. İktidarımızda proje somutlaşma aşamasına geçtiğinde, Megakent’e özel çıkartılacak yasada bütün bunlar ayrıntısıyla yer alacak ve resmileştirilecek.

PROJEYE NE ZAMAN, NE KADAR PARA HARCANACAK?

20 yılda toplam 200 milyar dolarlık yatırımla gerçekleşecek. Bu yatırım tutarının 40 milyar dolarını önümüzdeki 20 yılda, doğrudan kamu yapacak. 20 yılın hangi evresinde ne kadar para kullanılacak?

E. Toprak: Bunların tümü, planlanıp hesaplanmıştır. Megakent Yasasında finansman ve harcama planları yer alacaktır.

2016 yılında yasa çıkartılıp, altyapı harcamaları için finansman temini gerçekleştirildikten sonra, 2017’de kente ilk kazma vurulacak ve 2020 yılında birinci aşama tamamlanarak, Megakent’te yaşam, üretim, istihdam faaliyeti başlamış olacak. Sonrasında da etap etap kentin genişlemesi, büyütülmesi sürecine geçilmiş olacak. Enerji, iletişim, ulaşım, altyapı, inşaat, üretim ve ikamete tahsis edilecek binalar, üniversite, montaj tesisleri vb. inşaatlar hızla gerçekleştirilecek. Yani büyük bir altyapı yatırımı, kamu tarafından temin edilecek kaynaklarla hayata geçirilecek. Altyapı tamamlandıktan sonra, yerli-yabancı özel sektör yatırımcılarına tahsis edilecek alanlar üzerinde, onlar kendi üstyapılarını üretim tesislerini, hazırlanmış olan projeler dahilinde gerçekleştirerek, faaliyetlerine başlayacaklar.

"İŞ DÜNYASI PROJEYİ OLUMLU KARŞILADI"

TOBB, TİM, UND, UTİKAD, Turizm Yatırımcı Derneği gibi sivil toplum kuruluşları ile bu konuyu görüştünüz mü? Bu kuruluşlar projeyi destekliyor mu?

Daha önceki yıllarda, CHP İş Dünyası İle Diyalog ve Dayanışma Birimi’nden (İDDB) sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olduğum dönemde, gerek iş dünyasıyla gerek işveren örgütleri, odalar, borsalar, işadamı dernekleri, ihracatçı birlikleri, esnaf odaları, sanayi ve ticaret odaları vb. STK’larla düzenli olarak temaslar gerçekleştirdik ve dolaylı olarak bu projemizi dillendirdik.

Sayın Genel Başkanımızın da katıldığı İş Dünyası buluşmalarını çeşitli illerde ve kurumlarla yaptık. Orada sürekli olarak dile getirdiğimiz husus; Türkiye’nin, küresel ekonominin etkin ve rekabetçi bir parçası olmasının gerekliliğiydi. Düşüncelerimiz hep olumlu karşılandı.

"BÜTÇEYİ ZORLAMAYACAĞIZ"

1500 TL asgari ücret... Teşeronların kamu kadrosuna alınması… Emekliye 2 bayramda 2 maaş ikramiye... Mazot 1,5 TL olacak gibi vaatleriniz oldu. Megakent projesi bu vaatlerinizi etkileyecek mi? Yani sözün kısası bütçeyi çok zorlayacak mı?

Kesinlikle hayır. Çünkü dünyada böylesi üretime, küresel ticareti ve yatırımı, istihdamı büyütüp, küresel refahı da artırmaya dönük projeler büyük destek görüyor. Bu tür projeleri finanse etmek amacıyla kurulmuş, uluslararası finans organizasyonları var. Türkiye, bunların çoğunda üye ya da kurucu üye…

Son olarak Çin önderliğinde 20 ülkenin kurduğu 100 milyar dolar sermayeli Asya Altyapı Yatırım Bankası’na da üye olduk. Bu bankanın amacı zaten bu tür projeleri finanse etmek… Örneğin Çin, Güney Amerika’da Panama kanalına alternatif Nikaragua Kanalı’nın 50 milyar dolarlık finansmanını tek başına üstlendi. Merkez Türkiye Projesi için, devlet bütçesinden yapılacak harcama çok sınırlı olacak. Asya Altyapı yatırım Bankası, BRICS Bank, Avrupa Kalkınma ve Yatırım Bankası, AB altyapı fonları, Dünya Bankası, Asya Kalkınma Bankası, İslam Kalkınma Bankası vb. daha pek çok kuruluştan bu proje için oluşturulacak finansman havuzuna ciddi kaynak gelecektir.

"PETROL ZENGİNİ ÜLKELERDEN YATIRIM TALEBİ OLACAK"

Muhtemelen, proje yasalaşıp, hayata geçme sürecine girdiğinde, pek çok finans kuruluşu, yatırım fonu, yatırım bankaları, doğrudan projeye ortak olmak isteyecektir. Bu, aynı zamanda ciddi bir bölgesel-küresel büyüme-refahı artırma-ticareti genişletme ve nihayet bölgesel-küresel barışa hizmet etme projesidir. Bu amaçlar çerçevesinde, bölgemizdeki petrol zengini ülkelerden, Körfez Sermayesi’nden ve Fonları’ndan da projeye ciddi ilgi, girişim, yatırım ve talep olacaktır.

5-)Bu proje üzerinde ne kadar zamandır çalışıyorsunuz? Bir anda ortaya çıkan bir proje değil herhalde?

Bu uzun soluklu ve üzerinde uzun süredir çalışılan bir proje. Partimizin ekonomi kurmaylarının yanı sıra, dışarıdan, işadamı, sanayici, akademisyen, finansçı, bankacı vb. pek çok uzmandan katkı ve destek alınarak, Sayın Genel Başkanımızın Başkanlığında yürütülen, yoğun beyin fırtınaları sonrasında mevcut haline getirildi. Hâlâ da çalışmalar kesintisiz sürdürülüyor.

"BİR 'MERKEZ' DEMEKLE, PROJE ÇALINTI MI OLUYOR?"

Davutoğlu’nun, "Benim yazmış olduğum kitapta var, bu proje intihal" eleştirisine ne diyorsunuz?

Başbakan 15 yıl önce ‘Merkez’ kavramını Stratejik Derinlik kitabında kullandığını söylüyor da 15 yıldır niye bunun için bir şey yapmamış? 13 yıldır iktidardalar. Kaldı ki kendisi de diyor ki ‘Ben Merkez Ülke’ dedim diye. Yani bir ‘Merkez’ demekle proje çalıntı mı oluyor? Ayrıca Sayın Başbakanın kitabı, dış politika üzerine, bölgesel ve küresel diplomasideki yeni yaklaşımlar üzerine. Ekonomiyle, yatırımla, üretimle, istihdamla, yeni bir kent kurulmasıyla alakası yok. Bir yandan da bakınca Stratejik Derinliği’nin Türkiye’yi ne hale getirdiği ortada! Bırakın Türkiye’nin “Merkez Ülke” olmasını, “Yalnız Ülke” haline geldi. Ortadoğu ve Avrupa’da 7 başkentte büyükelçimiz yok. Hükümetin, Lojistik Köyler projesiyle, bizim açıkladığımız projenin ilgisi yok. Toplamı 1 milyar dolar bile olmayan, 16 yerde TCDD’nin lojistik merkezleri kurmasını içeren bir model. 5 yıllık plana koymuşlar ama henüz ortada bir şey yok.

"SEÇİM GÜNDEMİNİ CHP BELİRLİYOR"

Başbakan gençlere % 30 THY uçağı indirimli olacak derken, sizin projeleriniz ekonomik olarak devasa büyüklükte. Ve İktidar cephesinden sürekli yapılamaz diye eleştiriliyor. AKP’nin özellikle ekonomik olarak sizin seçim vaatlerinizin gerisinde kalmasının nedeni nedir?

Birincisi; kendilerinin açıkladığı seçim bildirgesinden, şimdi kim ne hatırlıyor? 100 maddelik Yeni Türkiye Sözleşmesi’ni kim konuşuyor ya da tartışıyor? Ama CHP’nin söyledikleri, yapmayı vaat ettikleri herkesin dilinde… Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar hepsinin mitinglerde, meydanlarda gündemini CHP’nin projeleri oluşturuyor. Kendi projelerini anlatacakları yerde CHP projelerini eleştirmeye, laf yetiştirmeye çalışıyorlar. CHP vaatleri ve projeleriyle seçim sürecinin de AKP’nin de gündemini belirliyor.

"AKP PANİKLEDİ"

Şimdi bu vaatlerin ötesine geçecek bir şey söyleseler ya da vaat etseler, kendi kendileriyle çelişkiye düşecekler. Ne yapıyorlar, kıyısından, köşesinden CHP’nin vaatlerini ufak tefek de olsa seçmene yutturmaya çalışıyorlar. Çünkü bunlar doğru vaatler ve projeler. Bizim emekliye 2 ikramiye vaadimize, asgari ücret, öğretmen atamaları vaatlerimize, kaynak diye karşı çıktılar. Şimdi Başbakan, 1 Temmuz’dan itibaren maaşı bin liranın altında olan emeklilere, seyyanen 100 TL artışla maaşların bin liraya yükseltileceğini, bunun üzerine de Temmuz zammının verileceğini vaat ediyor. Apar topar, TBMM kapanmadan 47 bin öğretmen atamasını torba yasaya koyuyorlar. Yargıtay’ın aylar önce verdiği yargı kararını, sanki kendi uygulamalarıymış gibi gösterip, Karayolları Genel Müdürlüğü’nde törenle 6 bin taşeron işçisini kadrolu yapıyorlar. Bütün bunlar CHP’nin vaatleri ve projelerinin AKP’yi paniklettiğini gösteriyor.

"AKP, YOKSULLUĞU BİTİRMEK İSTEMİYOR"

İkincisi; AKP iktidarı yoksulluğu besliyor, yoksulların kendisine bağımlı hale gelmesinden mutlu, bunun için yoksulluğu bitirecek bir proje üretmiyor!

İktidara yakın basın yayın organlarında, “CHP’nin sır projesi kargoculuk çıktı” yönündeki yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz? Gerçekten bu projenin ana hattı kargoculuk mu?

CHP'NİN SIR PROJESİ DEPOCULUK/ KARGOCULUK MU?

Bunlar, projemizin altında kalmanın, ezilmenin, ufuksuzluğun ve vizyonsuzluğun feryatları. Merkez Türkiye Projesi’ni gözden düşürmek, basitleştirmek için kasıtlı, bilinçli, yandaş medyanın yaptığı şeyler. Projemiz ortada. Önceki sorularınızda da dile getirdim. Lojistik, projenin sadece bir parçası… Burada AR-GE, Teknokentler, Bilgi Endüstrisi, İletişim Teknolojileri, Montaj tesisleri, Otomotiv, İlaç ve Kimya Endüstrisi, Üniversitesi, Kültür ve Fuar Merkezleri daha pek çok sektör, alan ve faaliyet süreci var.

Örneğin bir otomotiv markası, Avrupa’ya, Afrika - Orta Asya - Ortadoğu’ya ihraç edeceği otomobillerin parçalarını buraya getirip, burada montajını yaparak, daha düşük maliyetle ve daha kısa sürede ihraç pazarına ulaştıracak.

200 MİLYAR DOLARLIK FAALİYET, KARGOCULUK MU?

Apple’ın Çin’de montaj tesisleri var. Parçaları ABD’den, Malezya’dan götürüp, montajını Çin’de yaparak, Uzakdoğu pazarlarına iPhone, İPad ihraç ediyor. Güney Kore’li Samsung, LG, Malezya’dan, Tayvan’a pek çok ülkede montaj tesisleri kuruyor. Güney Kore’de üretilen parçalar buralarda monte edilip, dünyaya ihraç ediliyor. Montaj üretimin yanında, sağlanacak avantajlarla önemli ölçüde doğrudan sınai yatırım ve yatırımcı da buraya gelecek. Yüksek teknoloji üretilecek, çipler, parçalar burada üretilecek.

Kaldı ki, lojistik sektörü, küresel ekonominin, yeni ekonominin en önemli stratejik unsurlarından birisi. Asya-Avrupa ticaretinde, lojistiğin, yani taşımacılığın payı 2 trilyon dolar. Türkiye bunun yüzde 10’unu alabilse, yani yılda 200 milyar dolarlık lojistik faaliyeti, Türkiye üzerinden yapılsa, ekonomimize bu kadar para girse, kötü mü? Bunun neresi kargoculuk, depoculuk?

'YATIRIM BANKASINA GEREK YOK"

Bu proje özelinde bir yatırım bankası öngörünüz var mı?

Hayır. Finansman konusunda girişimde bulunacağımız uluslararası banka ve kurumları yukarıda sıraladım. Kaldı ki, içeride de özellikle kamu bankalarının asli görevlerini yapmalarını temin ettiğimizde, finansman sorunu daha kolay çözülecek.

Burcu Oral Evren - karsigazete

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları