loading
close
SON DAKİKALAR

Kaya gazı devrim değil, yıkım

Kaya gazı devrim değil, yıkım
Tarih: 31.01.2015 - 00:00
Kategori:

Mehveş Evin; Son 1.5 yıldır basında “kaya gazının faydaları” temalı PR çalışmalarında hareketlilik var

Son 1.5 yıldır basında “kaya gazının faydaları” temalı PR çalışmalarında hareketlilik var. Misal bazı profesörler reklam karşılığında kaya gazını övüyor. Hep aynı masal: “Yeni” bir enerji kaynağı, aman da Türkiye’de ne kıymetli yataklar var, dışa bağımlı olmayacağız...
Oysa kaya gazı, tam anlamıyla bir doğa felaketi...
Kaya gazı, derinliklerdeki kayalara sıkışmış metan gazına verilen ad.
Çıkarması çok zahmetli. Basınçlı suyla kimyasalları 1500-1600 metre derine basıp, kayaları çatlatıyorlar. İngilizcesi “fracking”. Gaz, açılan kuyulardan yüzeye ulaştırılıyor.
Ancak kaya gazını bu kadar zorlayarak çıkarmak, yer altı ve yeryüzüne zarar veriyor. Gaz ve atık sularla birlikte, ağır metaller ve kimyasallar da yoğun hava ve su kirliliğine neden oluyor.
Peki ne yapacağız, zehri koynumuzda mı saklayacağız? İşte kaya gazcıları buna cevap veremiyor.
Heba edilen sular
Kaya gazı sadece havayı suyu zehirlemekle kalmıyor. İklim değişikliğine de katkıda bulunuyor.
Özgür Gürbüz, “Gaz da kömür ve petrol gibi bir fosil yakıt. Kömür ve doğalgaza kıyasla neredeyse yarı yarıya, hatta daha az sera gazı salsa da iklim değişikliğine neden oluyor” diyor (Yeşil Ekonomi).
İklim uzmanı Önder Algedik ise daha vahim bir tabloya işaret ediyor: “Atmosfere kaçan metan gazı, iklimi karbondiokside göre 21 kat daha fazla değiştiriyor. Yakılması durumunda saldığı karbondioksit de iklimi değiştirmeye devam ediyor.”
Türkiye için de büyük bir tehdit oluşturan iklim değişikliğini hâlâ kaale almayanlardansanız, kaya gazı çıkarmak için heba edilecek milyonlarca litre su belki aklınızı başınıza getirebilir!
Zira bir kaya gazı kuyusunda 1 yılda kullanılan su miktarı, Avrupa’da 10 bin ailenin yıllık su tüketimine eş. (Friends of the Earth)
Yeri gelmişken, ciddi bir kuraklık riski altında olduğumuzu, yani her damla suya muhtaç olacağımızı hatırlatalım.
Deprem miktarı artar
Bir başka endişe, kayaları oyarken meydana gelen kazalar... Zaten bu ülkede en basit inşaatlarda bile denetimsizlik, malzemeden kaçırma cinliği yüzünden sık sık “kaza” oluyor...
Hem deprem fay hattı üzerinde bir coğrafyada, insan eliyle yer altında kayaları patlatmak, ne kadar akıl kârı?
Kaya gazı sevdalıları bu sorulara da yanıt veremiyor. Oysa kaya gazını güvenli bir şekilde çıkarmanın yolu yok, hatta Kanada’da bazı eyaletlerde yasaklanabilir.
“Anti-kaya gazı hareketi” ABD’de de her yerde sürüyor, hatta bazı şehirlerde yasaklandı... Ancak kaya gazı lobisi azimli: 1999-2011 arasında seçim kampanyalarına 239 milyon dolar vermiş, bir 726 milyon dolar daha 2001-2011 arasında harcanmış. (Sourcewatch)
Bizde şeffaflık yok ancak, belli ki “kazançlı bir iş” için devlet ikna edilmiş... Velhasıl, “kaya gazı devrimi” sloganlarına ihtiyatlı yaklaşmakta fayda var.

DOĞANIN KANUNU DEĞİŞMEZ

Ekonomimiz insan yaşamı dahil, dünyadaki pek çok yaşam biçimiyle savaş halinde. İklim değişikliğiyle mücadele için ihtiyacımız olan şey, insanın doğal kaynakları kullanarak yaşamı çöküş noktasına getirmesi değil. Ekonomi değişir, ama doğanın kanunları değişmez.” (Naomi Klein-This Changes Everything)

REZERV MİKTARI TARTIŞMALI

- Uluslararası Enerji Ajansı’nın Türkiye için rezerv tahmini 0.42 trilyon metreküp. Fakat bazı Türkiyeli “uzmanlar” bu rakamın 50 katı (400 milyar metreküp) rezerv olduğunu iddiasında...
- Kaya gazı rezervinin 56 trilyon metreküpü ABD ve Kanada’da. Bu iki ülke üretim ve teknoloji konusunda da herkesin önünde.
- Türkiye’de Trakya ve Güneydoğu’da kaya gazı rezervleri bulunuyor. İç Anadolu Bölgesi’nde kaya gazı arama çalışmaları var. (Kaynak: Yeşil Ekonomi)

Mehveş Evin - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları