loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu'na altı ok uyarısı!

Kılıçdaroğlu'na altı ok uyarısı!
Tarih: 23.08.2014 - 00:00
Kategori:

Mustafa Mutlu; Ah Kılıçdaroğlu, ah! Atatürk'ün gaflet ve delalet dediği durum tam da bu olsa gerek...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fethullahçılar'ın gazetesi Today's Zaman'a konuşmuş ve CHP'nin altı okunu "yeniden yorumlayacaklarını" açıklamış...

Oklar aynı kalacakmış ama yorumları "daha çağdaş, daha evrensel" olacakmış...

***

Ah Kılıçdaroğlu, ah!

Atatürk'ün gaflet ve delalet dediği durum tam da bu olsa gerek...

Onun koyduğu ilkeleri değiştirmeye (şimdilik) cesaret edemeyeceksin ama "daha çağdaş ve daha evrensel yorum" adı altında; anlamlarını bozacaksın...

Sulandıracaksın...

Güvenilmez hale getireceksin!

Daha açık yazayım:

Hepsini, liberal dostlarının istediği türden yeniden ayarlayacaksın...

***

İyi de o "ok"ları tek tek belirleyen Atatürk'ten daha "çağdaş" ve daha "evrensel" bir bakış açısına sahip misin ki bunu yapacaksın?

O vizyonun binde biri sende var mı ki; okları değiştirmeyi aklına getiriyorsun?

Atatürk'ün kurduğu partinin Genel Başkan koltuğunda oturan kişiye düşen görev, onun ilkelerini "yeniden yorumlama" adı altında bozmak değil, o ilkeleri hayata geçirmek için gerekirse canını verebilmektir!

***

Peki; sen ne yapıyorsun?

Üç beş oy daha fazla alabilmek pahasına önce partinin en kritik kadrolarına dincileri ve bölücüleri yerleştirdin...

Sonra gittin; Fethullahçı yapı ile kol kola girdin... Yerel seçimlerde gerçek yurtseverlerle işbirliği yapmayı reddedip F Tipi yapılanmanın adaylarına kontenjan açtın.

Yetmedi, cumhurbaşkanlığı seçiminde yine F Tipi'nin adayını tercih ettin; gerçek CHP'lileri ve Atatürkçüleri adaysız bıraktın...

Dayatmana rest çekip sandığa gidemeyeceklerini söyleyen gerçek CHP'lileri, "Tıpış tıpış gideceksiniz" diye aşağıladın... Böylece onları, partiden ayrılmaya zorladın ve bana göre bunu "planlı bir operasyonun bir halkası" olarak yaptın...

Sonra da seçimlerden önce, "Risk alıyorum" dediğin halde, aldığın o riskin gereğini yerine getirip istifa etmedin...

Seçimlerde hezimete uğradığın halde, bir de kendini "başarılı" ilan ettin!

Şimdi de "baskın kurultay" toplayarak, kurduğun tuzaklara itiraz eden parti içi muhalifleri tasfiyeye hazırlanıyorsun...

***

Özetlemek gerekirse:

Partinin kadrolarını değiştirdin...

Geleneklerini görmezden geldin...

Zihniyetini yozlaştırdın...

Götürüp dincilerin, bölücülerin emrine verdin...

Şimdi de utanıp sıkılmadan "ok"lara el atıyorsun...

***

Benden dost uyarısı Kemal Bey:

Sen sen ol sakın o okları kurcalamaya kalkma...

Emin ol bir yerlerine (örneğin göğsüne) öyle bir batarlar ki; asla çıkaramazsın!

İTİRAF!

Erdoğan, yerine Davutoğlu'nu atarken (!), "Kendisini aday göstermemizde paralel yapıyla mücadeledeki kararlılığı önemli bir etken olmuştur" dedi...

Bildiğimiz kadarıyla (!) Davutoğlu, Dışişleri Bakanı'ydı...

Paralel yapı denilen Fethullahçılarla mücadele ise esas olarak İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın görevi...

Ancak Başbakan bu konuda Ala'yı değil de Davutoğlu'nu başarılı buluyor...

Bu durumda Başbakan, Fethullançılar'la mücadele için Dışişleri Bakanı'nın "bazı yurt dışı güçleri devreye soktuğunu" ağzından kaçırmış olmuyor mu?

Şimdi... Soru basit:

Kim bu, "yurtdışı güçler?"

GÜNÜN SORUSU

Sorum; cumhurbaşkanlığına aday gösterilen Ekmeleddin İhsanoğlu'na sırf, "eşinin başı açık" diye sahip çıkan saf CHP'li arkadaşlara:

Yeni Başbakan Davutoğlu'nun eşinin öndeki saçlarının dipleri de eşarbının altından görünüyor. Ona da destek verecek misiniz?

DİNİMİZE SÖVENE BAKIN!

Bir zamanlar Başbakan'ı yerden yere vuran ancak muhalefette nema olmadığını görüp önce Fethullah'a sonra da AKP'ye biat eden ve bu sayede Başbakan Başdanışmanlığı'na kadar yükselen "çakma yiğit" arkadaş, Hürriyet'ten ayrılan Yılmaz Özdil'e saldırmış...

Yandaş bir kanalda soruları yanıtlayan bu arkadaş, "Eski bir gazeteci olarak bir gazetecinin işsiz kalmasına ben üzülürüm. Ama Yılmaz Özdil gazeteci değil" demiş...

***

Neden gazeteci değilmiş Yılmaz?

Çünkü militanmış...

Gazeteci hiçbir zaman "militan" olmamalıymış...

Hadi oradan gurursuz nane! ('Nanelerin de bir gururu vardır' diye e-posta göndermeye hazırlanan doğasever okur... Zahmet etme. Evet haklısın! Tüm gerçek nanelerden peşinen özür diliyorum.)

Gazeteciden militan olmaz da... Saray soytarısı olur mu be cücük? (Cücüklerden de özür diliyorum!)

Gazeteciliğe gelince... Laf attığın gazetecilerin saçındaki kepek bile olamadığın için mesleği terk edip para kazanmayı seçmedin mi?

Git Yılmaz'a yalvar da alnına iki satır yazı yazsın:

Bu sayede belki yüzüne bakan çıkar!

GÜNÜN İSYANI

CHP tüzüğünü değiştiriyormuş... Yeni tüzüğe göre seçimlerde yüzde 3'ün altında oy alan bütün parti teşkilatları otomatikman düşecekmiş... İsyanım bu güdük değişiklikle Kurultay öncesinde delegelerin gözünü boyamaya çalışan CHP yöneticilerine:

Yüzde 4 oy alan başarılı mı sayılacak?

Genel Başkan'ın otomatikman düşmesi için kaç seçim kaybetmesi gerekecek?

Ve... Siz, CHP delegelerini ve seçmenini daha ne kadar kandıracaksınız?

Mustafa Mutlu - Aydınlık

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları