loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu sözüyle CHP iktidarı

Kılıçdaroğlu sözüyle CHP iktidarı
Tarih: 20.04.2015 - 16:06
Kategori: Siyaset

Kılıçdaroğlu sözüyle, işte CHP iktidarının 100 günde ve 1 yılda yapacakları...

Kılıçdaroğlu sözüyle, işte CHP iktidarının 100 günde ve 1 yılda yapacakları...

Genel Başkan Kılıçdaroğlu konuşmasını alkışlar, sloganlar arasında şöyle tamamladı; 

"Değerli vatandaşlarım, az önce söyledim 5 milyon vatandaşımız borç batağında. Dünyanın faizini ödediler bunlar bankalara. Ya tüketici kredisi veya kredi kartı borcu. 

Değerli arkadaşlarım, bizim iktidarımızda, CHP iktidarında sözüm söz faizlerin en az altını çiziyorum en az %80’ini sileceğiz. Kalan borcu yeniden yapılandıracağız. Efendim bu olmaz. Olmaz diyen varsa kimse olmaz diyen varsa karşıma çıksın. İstediği alana davet ediyorum onu, istediği platforma davet ediyorum onu. 436 bin vatandaşımız hapse girmek için sıraya girmiş durumda borcunu ödeyemediği için, faizi ödeyemediği için. Mademki yaşanacak bir Türkiye diyoruz ben bunu sileceğim. Ve bunun devlete 1 kuruş yükü yoktur. Açıkça söylüyorum devlete 1 kuruş yükü yoktur. Eğer siz 12 milyar liralık alacağınızı banka olarak varlık yönetim şirketine 2 milyar liraya satıyorsanız, bakın 12 milyarı 2 milyara satıyor. Bende o söylediğin 10 milyarın tamamını sileceğim. 

Eğer bir ülkede huzur istiyorsak, eğer bir ülkede refah istiyorsak, eğer bir ülkenin yaşanacak bir ülke olmasını istiyorsak vatandaşın, sokaktaki vatandaşın sorunlarını çözeceksin. Hedefimiz bu. Bütün sorunları çözeceğiz. Çünkü biz sorunları çözmeye kilitlendik. Türkiye’yi onurlu ve güçlü bir ülke yapmaya kilitlendik. Bütün sorunlarını aşan uygar dünyanın onurlu bir ülkesi olan bir Türkiye’yi ayağa kaldıracağız bizim hedefimiz bu. Devleti neden böyle yapıyoruz. Sosyal devlet niye diyoruz? Bunun için diyoruz sosyal devlet. 

Bütün işsiz kardeşlerime sesleniyorum. İşsizlik kader değildir. Seni işsiz yapan siyasi anlayıştır, seni işsiz yapan rant anlayışıdır, seni işsiz yapan tüketim toplumu yaratandır, seni işsiz yapan Türkiye’yi ürettirmeyendir. Seni işsiz yapan siyaseti çıkar aracı olarak görendir. Biz siyaseti öyle görmüyoruz. Sen işsizsen dönüp hükümete benim işsizliğimi gider ey hükümet deme hakkın var. Çünkü sosyal devlet budur. Sen yoksulsan dönüp hükümete benim yoksulluğumu gider deme hakkın var. Çünkü sosyal devlet budur. Biz sosyal devlete inanmışız. Neden? Çünkü biz sosyal demokrat bir partiyiz. Çünkü biz onurlu bir partiyiz. Çünkü biz çıkar peşinde koşmayan bir partiyiz. Çünkü biz herkesin inancına, herkesin kimliğine, herkesin yaşam tarzına saygı gösteren bir partiyiz. Biz kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun onun sorunlarını çözmeyi ahdetmiş bir partiyiz. Çünkü biz Mustafa Kemal Atatürk’ün onurlu partisiyiz. 

Geliyorum stratejimizin dördüncü ayağına. Ne dedik? Birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz. İki; üreten Türkiye’yi, katma değeri yüksek ürün üreten Türkiye’yi inşa edeceğiz. Üçüncüsü ürettiğimizi hakça bölüşeceğiz. Yoksul, işsiz, aç, sefil, garip gureba kalmayacak. Herkesin karnı doyacak. Hiçbir çocuk bu topraklarda yatağa iç girmeyecek. Kimse açlığından ölmeyecek. Çünkü bu ülkede açlıktan çocuklar öldü. Herkesin saygınlığı olacak. Stratejimizin dördüncü ayağı, bütün bu kazanımlarımızı korumak zorundayız. Demokrasimizi güçlendirerek derinleştirmek zorundayız. Kazanımlarımızı korumak ve devamlılığını sağlamak içinde sağlıklı ve güçlü halka hizmet etmeyi şiar edinmiş bir devlet yapılanmasını yeniden inşa etmek zorundayız. Bunun için devletteki kurumların tamamının güçlü olmasını istiyoruz. Sıcak siyasetin oralara müdahale etmemesini istiyoruz. 

Bakın değerli yurttaşlarım, demokrasi 4 yılda bir gidip sandığa oy atma değildir. Demokrasi aynı zamanda siyasetin devletin kurumlarına sıcak siyasetin müdahale etmemesi demektir. Müdahale alanının sınırlanması demektir. Buna biz demokrasinin derinleşmesi diyoruz. Yani şunu anlatıyorum, eğer siz kalkıp merkez bankasına müdahale ederseniz, onun araçlarına müdahale ederseniz, siz kalkıp kamu ihale kurumuna müdahale edip yandaşlarıma ihaleyi verin derseniz, siz kalkıp Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumuna müdahale ederseniz orada demokrasi yok demektir. Demek ki demokrasinin derinleşmesinin özünde devletin kurumlarının güçlü ve sağlıklı bir kültüre sahip olması lazım. Bunu yapacağız. O zaman sürekliliği, kazanımlarımızı, demokrasimizi güçlendirerek yolumuza devam etmiş oluruz. Yani bunun bir diğer anlamı devlette liyakatı esas kılacağız. İşi ehline vereceğiz. İşi ehline vereceğiz ki, vatandaşa devlet hizmet edebilsin. Devletin elinde sopa değil, devlet vatandaşına kucak açmak zorundadır. Onun için yeni bir devlet inşası yapacağız. 

Vergi denetimini silah olarak asla ve asla kullanmayacağız ve kullandırtmayacağız. Gelir idaresi başkanlığını özerk kılacağız. Beni eleştirdi diye ertesi gün işadamının önüne 50 – 60 tane vergi müfettişi göndermeyeceğim. Söz veriyorum iş dünyası göndermeyeceğim. 

Ve çok önemli bir şey daha. Siyasetin hesap vermesi lazım. Hesap vermeyen siyaset olmaz. O açıdan çok önemli bir kurum getireceğiz. TBMM iç tüzüğünü değiştireceğiz. Parlamentoyu el kaldırma, indirme mekanizmasının dışına çıkaracağız. Parlamento halka hizmet eden parlamento olacak. Ülkenin sorunlarını çözecek parlamento olacak. Parlamento acaba başbakan ne söyledi ben elimi kaldırayım mı, indireyim mi diye bir kaygıya kapılmayacak. Milletvekili onuruyla elini kaldırıp onuruyla elini indirecek. 

Çok önemli bir şey yapacağız CHP iktidarında. Meclis iç tüzüğünü değiştireceğiz. Plan bütçe komisyonu dışında bir kesin hesap komisyonu oluşturacağız. Kesin hesap komisyonunun başkanı muhalefet partisinden olacak. Bütçe kaynakları nerede nasıl harcandı, doğru harcandı mı, harcanmadı mı iktidar muhalefete kesin hesap komisyonunda hesap verecek. Bunu yapacağız. Çünkü biz korkmuyoruz. Bizim için halka hesap vermek onurlu bir görevdir. Bizim için halka hesap vermek bir namus görevidir. Bizim için halka hesap vermek tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumaktır. Onun için biz hesap vereceğiz. Kime? Muhalefete hesap vereceğiz. Onlar soracaklar bizde hesabını vereceğiz. Çünkü hesap vermekten korkmuyoruz, korkmayacağız. 

Değerli arkadaşlarım, bir seçim bildirgesinin ötesinde bir vizyon belgesi açıkladım size. Belki de cumhuriyet tarihinde bir ilktir. Bir ülke bilgi toplumuna nasıl taşınır? Bir ülkede birinci sınıf demokrasi nasıl gelir? Bir ülke katma değeri yüksek ürünleri nasıl üretir ve bunlar için neler yapmak lazım. Bir ülke nasıl sosyal devlet olur, nasıl güçlü sosyal devlet olur? Açlığın, işsizliğin, yoksulluğun olmadığı bir devlet olur. Bütün ayrıntılarıyla önünüze koydum. Esnaf kardeşlerim sizde sakın unutmayın sizin çektiğiniz sıkıntıları da biliyorum. Göreceksiniz CHP iktidarında esnaf bakanlığını göreceksiniz. Birebir sizin sorunlarınıza dokunan siyaset kurumunu göreceksiniz. 

Bunları şunun için söylüyorum. Bize güvenin, bize inanın, her şeyi yapacağız. Türkiye’yi gerçek anlamda uygar dünyanın bir parçası haline getireceğiz. Göreceksiniz demokrasisi gelişmemiş ülkeler Türkiye’ye özeneceklerdir. Türkiye’yi rol model olarak kabul edeceklerdir. Bütün komşularımızla barış, bütün komşularımızla huzur içinde yaşayacağız. Göreceksiniz Ortadoğu’ya barışı biz getireceğiz göreceksiniz. Neden diyorum bize inanın, neden diyorum bize güvenin? 

Bir; CHP bu ülkeye cumhuriyeti getiren partidir. 

İki; CHP bu ülkeye çok partili rejimi getiren partidir. 

Üç; CHP bu ülkeye sosyal demokrasiyi, sosyal devleti getiren partidir. 

Şimdi dördüncü devrime hazırlanacağız. Bu ülkeyi bilgi toplumuna taşıyacağız, bu ülkeyi uygar dünyanın bir parçası haline getireceğiz. Sözüm söz namus sözüdür. 
Kısaca ilk 100 günde ne yapacağız CHP iktidarında ilk 100 günde. Hemen söyleyeyim ilk yapacağımız iş; emeklilere Ramazan ve Kurban bayramlarında birer maaş ikramiye verilmesinin kanununu çıkaracağız. 

İki; aile sigortası kanununu TBMM’den geçireceğiz. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak.
 
Üç; kamuda taşeron işçiliğe son vereceğiz, çalışanların tamamı kadrolu işçi olarak görevlerine devam edecekler. 

Dört; kredi kartı ve tüketici kredisi borcu olanların faizlerinin en az altını çiziyorum en az %80’ini çizeceğiz ve bunun düzenlemesini getireceğiz. 

Beş; siyasi ahlak yasasını çıkaracağız, siyaseti kirlilikten arındıracağız. Temiz siyaset, düzgün siyaset, namuslu siyaset, ahlaklı siyaset, zenginleşmeyen siyaset, kul hakkı yemeyen siyaseti yeniden inşa edeceğiz. 

Altı; TBMM’de kesin hesap komisyonunu kuracağız siyasi iktidar orada millete ve muhalefete hesap verecek. 

Peki ilk 1 yılda ne yapacağız? Bu söylediğim ilk 4 ay 100 günde. İlk 1 yılda ne yapacağız? 

İlk 1 yılda bir; çiftçiye mazotu 1,5 liradan vereceğiz. Bunun hazırlıklarını yapacağız. 

İki; asgari ücret üzerindeki vergiyi kaldıracağız ve asgari ücret net 1500 lira olacak. 

Üç; siyasi partiler yasasını değiştireceğiz %10 seçim barajını kaldıracağız. Böylece askeri darbe dönemlerinin bir yasası daha da değişmiş olacak. 

Dört; 1 yıl içinde iddialı bir söz ama biz iddiayı severiz. Çünkü biz iddialıyız, çünkü biz namusluyuz, çünkü biz onurluyuz, çünkü biz sözümüzün arkasında dururuz. 1 yıl içinde hiçbir üniversite öğrencisi benim yurt sorunum var demeyecek bütün anne babalara söylüyorum. Çocuklarınız en geç 1 yıl içinde yurtlarına kavuşmuş olacaklar. 

Beş; teşvik sistemini değiştireceğiz katma değeri yüksek ürün üreten sanayiye özel destek vereceğiz. Böylece Türkiye’nin dünyada rekabet etme gücünü yükselteceğiz. 
 
Altı; vergi ve sigorta prim borcu olmayan kobilere ve esnafa ödedikleri vergi ve sigorta primi kadar 1 yıl süreyle sıfır faizli kredi vereceğiz. 

100 günde yapacaklarımı söyledim. 1 yılda yapacaklarımızı da söyledim. Ama ben 4 yıl için sizden yetki istiyorum değerli vatandaşlarım, 4 yıl için yetki istiyorum sizden. 

Açık ve net söylüyorum bizim vizyonumuz, bizim seçim bildirgemiz onların hayal edemeyeceği gerçeklerle doludur.
Bizim vizyonumuz, bizim seçim bildirgemiz sokakta kağıt toplayan vatandaşa da dokunuyor, katma değeri yüksek ürün üreten sanayiciye de dokunuyor. Biz yoksulluğu bu ülkede sileceğiz ve sıfırlayacağız. Biz borç altında ezilen 5 milyon vatandaşımızı ayağa kaldıracağız. Biz kira belasından bu ülkeyi, bu vatandaşları kurtaracağız. Bizim sözümüz budur. 

İlk kez açık ve net söylüyorum bir siyasal parti belli bir vizyon içinde bir seçim bildirgesini büyük Türk milletine sunmuştur. 

Hepinize en içten selamlarımı, en içten saygılarımı sunuyorum.”

Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları