loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu, Yaşar Kemal'i Son Yolculuğuna Uğurladı

Kılıçdaroğlu, Yaşar Kemal'i Son Yolculuğuna Uğurladı
Tarih: 02.03.2015 - 15:39
Kategori: Gündem

Kemal Kılıçdaroğlu:'Yaşar Kemal’in ödediği bedel hepimizin ışığı olsun ve hepimize ders olsun. Bir daha aydınlarımıza öyle bedeller ödetmeyelim.'

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Yaşar Kemal'in Teşvikiye Camii'ndeki cenaze törenine katıldı.

Kılıçdaroğlu NTV’nin canlı yayınında Yaşar Kemal ile ilgili duygularını, düşüncelerini açıkladı, soruları şöyle yanıtladı;

Soru- Sayın Kemal Kılıçdaroğlu efendim başımız sağolsun, sağolun bizimle olduğunuz için. 

Kemal KILIÇDAROĞLU- Başımız sağolsun, Türkiye’nin başısağolsun. Gerçekten de Yaşar Kemal’i ben lise yıllarımda İnce Memed’ini okuyarak tanımıştım. Daha sonra siyaset dünyasında onu yakından tanıma imkanım oldu. İki kez evine gittim. Çok güzel insan dostu, barışı seven, barışı her ortamda savunan, insan haklarını savunan. 

Tabi Yaşar Kemal’in kendi dünyasından gelen aykırı bir yapısı da vardı. Dik dururdu, onurlu dururdu, ödün vermezdi demokrasiden, özgürlüklerden ödün vermezdi. Onun romanlarında farklı bir tat var. Destanı adeta onun romanlarında özellikle giriş bölümlerinde görürsünüz. O bizim bir anlamda İnce Memed’imizdi. Tabi bir haksızlığa uğradığına da ben şahsen inanıyorum. Nobel ödülü aslında Yaşar Kemal’e verilmeliydi. Anadolu toprağını ve kültürünü bu kadar görkemli bir dille anlatan ikinci bir yazarımız inşallah bundan sonrada çıkar. 

Soru- Ölene kadar Nobel adayı olacağım diyordu. 

Kemal KILIÇDAROĞLU- Evet o bizim gerçekten gönlümüzde yatan Nobel ödülü alan bir ozanımız, şairimiz, yazarımız, gazetecimiz, röportajcımızdı. Daha sonra onun röportajlarını okuma imkanım oldu diğer yıllarda. Ağrı dağı efsanesini ondan daha güzel Ağrı’yı anlatan başka bir yazarımız var mı bilmiyorum. Gerçekten de Ağrı dağı efsanesini okuduğunuz zaman oradaki o sevgiyi, aşkı ve aşkın yüceliğini görüyorsunuz. Bunu yazmak aslında çok kolay bir şey değil ama bunu yazmak için insanın o bölgeyi, insanları iyi bilmesi, tanıması lazım. Çukurova’yı, Anavarza’yı, Yılanlı Kaleyi, Toprakkale’yi Yaşar Kemal’den iyi anlatan var mı? Gerçi o topraklar bereketli topraklardır. Yani Orhan Kemal’ler de orada yetişti. Ama sonuçta bugün geldiğimiz noktada unutulmaz bir çınarı ebedi yolculuğuna yolcu ediyoruz. Allah rahmet eylesin diyoruz. 

Soru- Bir siyasetçi olarak aslında en fazla şu açıdan söyleyeceklerinizi önemsiyorum. Az önce konuşurken tam da o noktaya geldik. O duyulan sevgide birleşti tüm halklar. O belki de adıyla üzerinde uzlaşılan yegane isimdi bu ülkede. Çok mu zordur Kemal bey?

Kemal KILIÇDAROĞLU- Şimdi her ortamda barışı savunmak aslında kolay bir şey değil. İnsanları önyargılarından koparıp almanız gerekiyor. İnsan sevgisini yüreğinizin doruğuna taşımanız gerekiyor. Eğer bunu yapmamışsanız zaten Yaşar Kemal olamıyorsunuz. Yaşar Kemal için bugün toplumun her kesiminin aynı duyguyu beslemesi, aynı duyguda, ortak bir duyguda buluşmasının temelinde aslında bu yatar. Yaşar Kemal gazeteci kimliğiyle başladı hayata, romanıyla bunu sürdürdü, öyküleriyle sürdürdü. Baktığınız zaman aslında Yaşar Kemal’i bir Anadolu gerçeğini görüyorsunuz orada. O Anadolu gerçeği yetiştiği topraklar, yetiştiği kültür Yaşar Kemal’in kendine özgü bir dili de var zaten. Yaşar Kemal dili diye kitaplarda yazıldı, o diller nasıl edinildi, nasıl anlatıldı, bölge dili nasıl romana dönüştürüldü. Bütün bunların hepsine baktığınız zaman bizim görkemli kültürümüzün bir parçasıdır Yaşar Kemal. 

Soru- Tam da kendisi değil mi? Cumhuriyetin yaşıtı tam da kendisi. Yine bugünlerde Yaşar Kemal’i konuşurken böylesi bir zamanlamaya çözüm süreci için atılan kritik adımların açıklandığı bir zamana vefatı denk geldi. Bu nasıl bir tesadüftür dendi hep. Şimdi bundan sonrasına dair siz ne söylemek istersiniz?

Kemal KILIÇDAROĞLU- O hep barışı savundu, kardeşliği savundu, dostluğu savundu, birliği savundu. Umarım beklentileri gerçekleşmiş olur. 

Soru- Sizin beklentileriniz nedir?

Kemal KILIÇDAROĞLU- Elbette yani bir ülkede kanın akmasını kim isteyebilir? Yüreğinde insan sevgisi olan hepimizin ortak bir amaca yönelmemiz gerekiyor. Türkiye’nin çağdaş uygarlığa ulaşması, çocuklarımızın çok iyi eğitim alması, farklı fikirlerin, farklı düşüncelerin ülkenin zenginliği olduğunu kabul etmemiz. Bütün bunların hepsini bilmemiz, görmemiz ve kabullenmemiz gerekiyor. Eğer siz çatışma kültürünü beslerseniz bana göre Yaşar Kemal’den uzaklaşmış olursunuz. Yaşar Kemal’de birleşmek istiyorsak, onun düşüncelerini savunmak istiyorsak her şeyden önce farklı düşünceleri saygıyla kabul edip ama kendi düşüncelerimizi de özgürce dile getireceğimiz bir ortamı yaratmaktır. 

Soru- Özelde de CHP Genel Başkanı olarak 2 Mart’tan itibaren açıklanan yol haritasıyla ilgili somut düşüncenizi de sorabilir miyim?

Kemal KILIÇDAROĞLU- Onu şimdi burada konuşmak çok doğru olmaz. 

Soru- Bunu şunun için önemsiyoruz. Burada söylenen sözler akılda kalacak. 

Kemal KILIÇDAROĞLU- Şunu söyleyeyim, bana gazeteci arkadaşlarım sordular ben kısaca şunu ifade ettim bir cümleyle. Kanın akmasını istemiyoruz, barışın ve huzurun gelmesini istiyoruz. Annelerin, çocukların barış içinde yaşadığı bir Türkiye istiyoruz. Huzurlu bir Türkiye istiyoruz. Çatışmadan uzak ama kendi içimizde barışık bir toplum olmak istiyoruz. Dünyaya örnek olmak istiyoruz, çağdaş, uygar bir ülke olmak istiyoruz. Kadın ve erkeğin eşit olduğu bir ülke olmak istiyoruz. Demokrasisi kökleşmiş bir ülke olmak istiyoruz. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye istiyoruz. Barışın ve huzurun egemen olduğu bir Türkiye istiyoruz. Eminim ben daha önce Yaşar Kemal’i evinde iki kez ziyaret etmiştim az öncede ifade ettiğim gibi. Hep bunları savundu. Ama bunları savunduğu için zaman zaman ağır bedeller ödedi. Yaşar Kemal hapse girdi. Şimdi geriye dönüp sorguladığımız zaman Yaşar Kemal’i niye hapse attınız siz? Yaşar Kemal’e komünist dendi niçin? Halkın çıkarlarını savunduğu için. Yaşar Kemal Yaşar Kemal’di aslında hiç değişmedi hayatı boyunca. Hep demokrasiyi savundu, hep özgürlüğü savundu, hep insan haklarını savundu, hep yoksulluğu nasıl yeneriz bunun mücadelesini verdi. Farklı partilere girdi, siyaset hayatı da oldu Yaşar Kemal’in. Ama farklı düşünceleri dile getirdi diye Yaşar Kemal’e ağır bedeller ödettik. Sadece Yaşar Kemal’e mi? Hayır Nazım Hikmet’e de ödettik, Sabahattin Ali’ye de ödettik. Baktığımız zaman Orhan Kemal’e de ödettik, Aziz Nesin’e de ödettik. Ama öldükten sonrada onları saygıyla anıyoruz. Aslında sorgulamamız gereken şu olması lazım. Neden biz düşünce özgürlüğüne, neden sanata, neden sanat adamına, neden romancıya, yazara, sinemacıya ağır bedeller ödetiyoruz. Aslında sorgulamamız gereken nokta bu. Onlar ağır bedeller ödüyorlar toplumu ileriye taşımak için. Oysa toplumu ileriye taşımak için ağır bedeller ödetilmemeli. Artık öyle bir noktaya geldik ki Türkiye’de özgürlüğü savunan insanlar neredeyse suçlanır noktaya geldi. 

Soru-
Ama aydın olan bu ülkenin aydını muhalif tavrıyla da öncü oldu ve bunun başında Yaşar Kemal vardı bedelini de ödedi. Ama hiçbir gün kırgınım demedi bu ülke insanına. 

Kemal KILIÇDAROĞLU- Evet. O bedel hepimizin ışığı olsun ve hepimize ders olsun. Bir daha aydınlarımıza öyle bedeller ödetmeyelim. 

Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları