loading
close
SON DAKİKALAR

Suriye'nin İdlib kentine Yönelik Kimyasal Silah Saldırısının Düşündürdükleri

Onur Öymen
Tarih: 07.04.2017
Köşe: Diplomasi

Onur Öymen; Bir süre önce BM Suriye temsilcilerinden İsviçre'li Carla del Ponte de muhaliflerin elinde kimyasal silahlar bulunduğu yolunda bir açıklama yapmıştı.

Suriye'nin İdlib kentine yönelik olarak gerçekleştirilen ve aralarında kadınların ve çocukların da bulunduğu 100'e yakın sivilin ölümüyle sonuçlanan kimyasal silah saldırısını şiddetle kınıyoruz.

Suriye 2013 yılına kadar Kimyasal Silahların Yasaklanması Sözleşmesini onaylamayan 6 ülkeden biriydi. O yıl kimyasal silah kullanılarak yapılan bir saldırıdan sonra uluslararası toplumun gösterdiği şiddetli tepki üzerine Suriye bu sözleşmeye katılmış, elindeki kimyasal silah stoklarını Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütüne (KSYÖ) bildirmiş ve o örgütle ve 30 ülkeyle işbirliği halinde bu silahların imhası yoluna gitmiştir.

KSYÖ 4 Nisan 2017 tarihinde yaptığı açıklamada Suriye'nin bildirdiği bütün kimyasal silahların imha edildiğini ifade etmiş, ancak bazı ülkelerin Suriye'nin elinde hala bildirim dışı silahlar bulunduğunu iddia etmesi üzerine bu konuda bir araştırma başlatıldığını kaydetmiştir. KSYÖ son kimyasal saldırı üzerine de bir araştırma başlatıldığını ve sonuçların ilgili bütün ülkeler duyurulacağını açıklamıştır.

ABD ve çok sayıda Batılı ülke ve Türkiye bu saldırının Suriye uçakları tarafından gerçekleştirildiğini iddia etmiş ve ABD'nin buna karşılık Suriye'nin bir hava üssüne yaptığı füze saldırısını desteklediğini belirtmiştir. Rusya ve İran ile bazı başka ülkeler ise bu görüşe katılmamışlardır. Muhaliflerin elindeki bir kimyasal silah deposunun havadan bombalanması sonucunda bu patlamanın olduğu iddiası da ortaya atılmıştır.

Bir süre önce BM Suriye temsilcilerinden İsviçre'li Carla del Ponte de muhaliflerin elinde kimyasal silahlar bulunduğu yolunda bir açıklama yapmıştı.

KSYÖ'nün başlattığı araştırma tamamlanınca bu olayın gerçek sorumluları kanıtlanmış olacaktır.

Bu son gelişmenin Amerika-Rusya ilişkileri ve barış süreci üzerinde olumsuz sonuçlar doğuracağı anlaşılmaktadır.
Hala sözleşmeye katılmayan ülkeler arasında Mısır ve İsrail'in de bulunması ve Suriye'ye yönelik iddialar konunun Orta Doğu'nun barış ve güvenliği açısından ne kadar büyük bir önem taşıdığını ortaya koymaktadır.

Kimyasal silahların doğurduğu büyük tehlikenin önlenmesinin en etkili yolu bütün ülkelerin Kimyasal Silahların Yasaklanması Sözleşmesine katılmaları ve ellerindeki bütün kimyasal silah stoklarını imha etmeleridir. Türkiye'nin bu yolda bir çağrıda bulunması bence diplomatik alanda doğru yönde bir adım olacaktır.

Türkiye'nin aynı zamanda ateş kes ve barış sürecinin sürdürülmesi için çaba göstermesi ve Suriye'deki durumun daha da kötüye gitmemesi ve son gelişmelerden terör örgütleriyle mücadelenin zayıflatılmaması için gayret sarfetmesi uygun olacaktır.

Şimdi yangına körükle gitmenin zamanı değildir.

Saygılar, sevgiler,
Onur Öymen

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları