loading
close
SON DAKİKALAR

Küresel işgalde bir adım daha!

Küresel işgalde bir adım daha!
Tarih: 21.11.2014 - 00:00
Kategori:

Mustafa Mutlu; Bu haber, ekonomiyle ilgilenenler için şaşırtıcı değil. AKP döneminde yabancıların Türk bankalarını yemelerine alıştık...

Yandaş gazetelerde dün “müjde” gibi verilen bir haber vardı:

“Garanti Bankası, İspanyol oldu...”

Habere göre İspanyol BBVA, Doğuş Grubu’na 2,5 milyar dolar daha ödeyerek, Garanti Bankası’nın yönetiminde yüzde 39,9 hisseyle çoğunluğa ulaşmıştı... Doğuş’un payı ise yüzde 10’a inmişti!

***

Bu haber, ekonomiyle ilgilenenler için şaşırtıcı değil... AKP döneminde yabancıların Türk bankalarını yemelerine alıştık...

Çok değil 12 yıl önce bankacılık sistemimizdeki payları yüzde 4, özel bankacılıktaki payları yüzde 10 civarındaydı.

Bugün ise bankacılık sisteminin genelindeki payları yüzde 25’e, özel bankacılıktaki payları yüzde 60’lara yaklaştı...

Bugün ülkemizde 49 banka faaliyet gösteriyor.

17‘si tamamen yabancıların kontrolünde... Ayrıca 20 bankada da yabancıların ciddi oranlarda hisseleri var!

Yabancılar AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana, 21 bankaya sahip ya da ortak olmuş...

Bunun için 20 milyar 563 milyon dolar harcamışlar ama... Sadece 12 yılda Türkiye’deki kârları, 17 milyar doları geçmiş!

***

ABD, İngiltere, Hollanda, İspanya, Almanya bir ülkeyi işgal etmeye karar verdiklerinde artık asker göndermiyorlar...

Bu eski ve demode bir yöntem!

Kan dökeceksin, katil olacaksın, herkes senden nefret edecek...

Günümüz emperyalistleri bunun yerine “para” gönderiyorlar!

Örneğin Yunanistan’ın Türkiye topraklarına asker göndererek 1 metrekareyi işgal etmesi mümkün mü?

Hayır...

Ama bir Yunan bankası yedi sekiz yıl önce Finansbank’ı satın aldı ve bugün yüzbinlerce metre karelik toprağımızın ve taşınmazımızın sahibi...

***

Dünyanın bir çok ülkesinde ulusal banka kalmadı...

Meksika’da bankaların yüzde 95’i yabancıların eline geçti.

Romanya’da, Endonezya’da, Slovakya’da ve daha onlarca ülkede neredeyse ulusal banka yok.

Peki; gelişmemiş ya da az gelişmiş ekonomilerde banka toplayan ülkeler, kendi bankalarını yabancılara satıyor mu?

Elbette, hayır!

Bankacılık sistemlerini gözleri gibi koruyorlar.

Örneğin dünyanın bütün bankalarını ele geçirmeye çalışan, bizde Oyakbank’ı satın alan Hollanda’da yabancıların bankacılık sistemindeki payı sadece yüzde 2,3...

İsveç’te, İtalya’da, Almanya’da, İspanya’da ve Fransa’da ise yüzde 9 ile yüzde 12 arasında...

***

Kısacası; bankacılıkta sınırsız-kontrolsüz-denetimsiz bir yabancılaşma, kendi topraklarımızdaki hükümranlık haklarımızı kullanmamızı bile engelleyici bir hal alabilir...

Osmanlı’nın çöküş sürecindeki Düyun-u Umumiye neyse, bugün bankalarımızın yabancıların eline geçişi de aynı şeydir!

Alınacak önlem, banka sermayelerindeki yabancı payını AB’deki gibi yüzde 20’yle sınırlamaktır.

***

Bunu yapmayan siyasi iktidarlar, vatana ihanet suçunu işlemiş olurlar!

YABANCILAŞMANIN SAKINCALARI!

Bankalarımızın yabancıların eline geçmesinin sakıncalarına da bakalım:

Bir: Ekonomi, yabancıların kontrolüne geçer.

İki: Türk sermayesinin kendi pazarlarına girişini engellerler.

Üç: Ülkemiz hakkındaki gizli bilgilere sahip olurlar.

Dört: Ekonomiyi ithalata dayalı hale getirirler.

Beş: Sadece zor ve kârı düşük sektörler bize kalır.

Altı: Üretimin, dolayısıyla istihdamın düşmesine, işsizliğin patlamasına neden olurlar!

Yedi: KOBİ’lere hizmet vermezler; sermayenin tabana yayılmasını engellerler.

Sekiz: Ulusal kaynaklar yabancı ülkelere akar.

Dokuz: Kriz çıkınca kaçarlar ve mevcut krizin daha da büyümesine neden olurlar!

On: Bankacılık sistemi oligopole dönüşebilir!

ABDULLAH GÜL KUŞKULARI GİDERMİŞ! (28)

Üç aydır Cumhurbaşkanlığı’na ait Huber Köşkü’nü babasının çiftliği gibi kullanan Abdullah Gül, önceki gün “Kayıp Trilyon” soruşturması kapsamında nihayet lütfedip ifade vermiş... Sonra da internet sitesinden şu açıklamayı yaptırmış:

“Cumhurbaşkanı Gül, hiçbir konuda en küçük bir kuşkunun kalmaması maksadıyla bizzat ifade verdiğini belirterek, bu işlemin tamamlanmasından ötürü duyduğu memnuniyeti ifade etmiştir.”

***

İyi de; önünüzde hiçbir engel olmadığı halde, Huber konusundaki suskunluğunuza ne demeli Abdullah Bey?

Bu konudaki “içimizdeki kuşkuları” gidermeye neden tenezzül etmiyorsunuz?

İlle de savcılıktan davet mi bekliyorsunuz?

NİHAYET!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yurtdışındaki Tuncay Güney için dün yakalama kararı çıkardı.

Bu arkadaşı tanıyorsunuz:

Ergenekon sürecinde verdiği asılsız ifadelerle yüzlerce masum insanın ortalama beş yıl cezaevinde kalmasına neden olan iftiracı!

Şimdinin sahte hahamı!

Kimilerine göre İsrail’in, kimilerine göre ABD’nin ajanı!

Tek bildiğim var; adaletin bu adamın ensesine yapışmakta geç kaldığı...

Unutmayın: Geciken adalet asla adalet değildir!

GÜNÜN SORUSU

İşsizleri finanse etmek için kurulan İşsizlik Fonu’ndaki 2 milyar 200 milyon liranın nereye harcandığı tespit edilemiyormuş... Sorum o parayı arayıp da bulamayanlara:

Ayakkabı kutularına baktınız mı?

BU KADARINA PES!

İktidar bizi “açılım” mavalıyla oyalıyor ama Güneydoğu’dan gelen haberler inanılır gibi değil:

Bölgede kurtarılmış mahalleler oluşturan ve olası isyanlar için caddelere hendek kazan PKK, şimdi de askerlik şubesi kurmuş... Hatta Muş’un Varto ilçesinde “asker” almaya başlamış bile...

Ankara’da lüks saraylar yapıp padişahçılık oynayanlara duyurulur!

GÜNÜN İSYANI

Emniyet Genel Müdürlüğü , önümüzdeki yıl 1,5 milyon gaz fişeği alacakmış... İsyanım İçişleri Bakanı’na:

“İleri demokratik iktidar”sınız ya... 1,5 milyon kefeni de hazır ediyor musunuz?

Mustafa Mutlu - Aydınlık

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları