loading
close
SON DAKİKALAR

Mağdur kuyruğu

Mağdur kuyruğu
Tarih: 23.09.2016 - 00:00
Kategori:

Melih Aşık; Ankara Kızılay’daki Başbakanlık merkez binasının önünde, uzunluğu belki de 200 metreyi bulan bir insan kuyruğu birkaç gündür devam ediyor.

Ankara Kızılay’daki Başbakanlık merkez binasının önünde, uzunluğu belki de 200 metreyi bulan bir insan kuyruğu birkaç gündür devam ediyor. FETÖ soruşturması kapsamında açığa alınan ya da işinden atılan kamu görevlileriyle yakınları, ellerindeki itiraz dilekçelerini vermek üzere gelmişler. Arkadaşımız Fahrettin Fidan kuyruğa yaklaşıyor ve soruyor:


- Sizin mağduriyetiniz nedir?
- Boğaziçi mezunuyum. Komşu ülkelerden birinde başkonsolos yardımcısı idim. 10 Ağustos’ta merkeze çağırdılar, 1 Eylül’deki KHK ile hiçbir gerekçe göstermeden ihraç ettiler. Dışişleri Bakanlığı’nda yaklaşık 300 meslek memuru benimle aynı şekilde bakanlıktan atıldı.
- Peki siz?
- Oğlum sözleşmeli jandarma subayıydı. Darbe girişiminden 4 gün önce askeri hastaneden istirahat raporu aldı, evinde istirahat ediyordu. Suç dosyasında kimlik fotokopisinden başka bir şey olmadığı gibi darbe girişimi gecesi çekilen görüntülerin de hiçbirinde yok. Subaylıktan atıldığı yetmezmiş gibi iki aydır da Sincan Cezaevi’nde hapis yatıyor.
-Sizi dinleyelim?
-3 yıldızlı başkomiser olarak Batman’da görev yaparken FETÖ’cü diye meslekten çıkarılıp hapse atılan oğlum için buradayım. Evinde yapılan aramada FETÖ’ye dair hiçbir şey çıkmadı. Oğlumu, Batman’da yattığı hapishanede ziyarete gittim, görüştürmediler.
Şikâyetler tek tek alınıyor. Peki bunları kim, nasıl, ne zaman araştıracak? Bilinmiyor.
Bu tür tartışmalar darbenin gerçek sorumlularının gözden kaçmasını sağlıyor.

El Bab’a doğru!

Tam, sınırı temizledik, Menbic ve El Bab’a iniyoruz derken... Dün Kilis’e roket atıldı, çoluk çocuk 6 kişi yaralandı. Demek ki sınırın ötesi hâlâ güvenceye alınmış değil. Biz bu ÖSO adı verilen başıbozuk takımıyla nasıl olacak da El Bab’a ineceğiz? Nasıl olacak da bölgeyi elimizde tutacağız?
Emekli general Ahmet Yavuz, “El Bab’ı ancak Esad güçleriyle işbirliği yaparak elde tutabiliriz” diyor. Emekli general Nejat Eslen ise El Bab’ı savaşarak almak yerine “ablukaya alıp teslime zorlamak gerektiği” görüşünde.
Ne var ki iktidar bu konularda kimseye danışma gereği duymuyor.
CHP eski milletvekili, emekli büyükelçi Osman Korutürk partisini bu konuda uyarıyor. Diyor ki:
“Bu noktada muhalefetin, özellikle de ana muhalefet partisinin devreye daha kararlı bir şekilde girmesi önem taşıyor.
CHP, iktidarın yanlışlarını seslendirmek suretiyle gündemi izlemek yerine bizzat kendisi yapıcı ve halka umut verici bir gündem oluşturmanın yollarını bulmalı.
CHP’nin, özellikle Suriye politikasıyla çok daha yakından ilgilenmesi, gelişmeleri gün gün izleyip bunları sadece eleştirmekle kalmaması, demokratik parlamenter sistemin kendisine verdiği tüm imkanları kullanarak bunları yönlendirmeye çalışması da önem arz ediyor.”
CHP’nin strateji uzmanlarından bir heyet oluşturup bu gelişmeleri izlemesi iyi olur.

SİT

CHP Milletvekili Gürsel Tekin, üçüncü köprü çevresindeki arazilerin SİT alanı ilan edilmesi için yasa teklifi verdi. İyi yaptı. Ancak televizyon ekranında konuşurken şöyle diyor:
- 2007 yılından bu yana oralarda kimlerin arazi topladığını tek tek biliyorum. Ya ikinci köprüde olduğu gibi SİT alanı ilan ederler ya da ben kimin arsa topladığını açıklarım...
Aynı programda konuşan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu da üçüncü köprü yakınlarında Brüksel kökenli bir fonun çok yüklü alım yaptığını söylüyor: “Yakında belgesi ile açıklandığında bizleri yönetenler utanacaklar” diye konuşuyor.
CHP’li kardeşler... Ne biliyorsanız, ne belgeniz varsa açıklayın. Yoksa ekranı mahalle kahvesine çevirmeyin.

Yabancı emekliler ülke ülke gezip tozarken,
ülkemizdeki emekliler kapı kapı gezip iş arıyor…
Akif Kökçe

TEKME

Başbakan Binali Yıldırım, şortlu hemşireye otobüste uçarak tekme atan saldırgan için diyor ki:
- Normal bir insanın yapacağı bir iş değil yaptığı. Hoşuna gitmeyebilir, mırıldanırsın...
Peki mırıldandın.. Örneğin “Fesüphanallah, ne günlere kaldık” falan dedin kimse oralı olmadı.. Ne yapacaksın.. Tabii bu defa homurdanacaksın; “Türkiye bunların yüzünden batıyor, başımıza gelenler hep bu yüzden, ne ahlak kaldı ne namus”, falan diye yüksek sesle homurdanarak etraftakileri de kışkırtacak, toplu saldırı hazırlığı yapacaksın!
Binali Bey saldırgana “Beğenmedin kafanı öteki yana çeviriver” diyemiyor. Çünkü bu kültürde kadına özgürlük yok, onu yönetmek de erkeğin görevi sayılıyor.

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları