loading
close
SON DAKİKALAR

Marmara Köşkü

Marmara Köşkü
Tarih: 21.05.2016 - 00:00
Kategori:

Melih Aşık: Cumhuriyet’le hesaplaşan zihniyet doğal olarak Cumhuriyet’in simgesi sayılan yapıları da görmek istemiyor.

Atatürk Orman Çiftliği’nde Mustafa Kemal’in çiftlik evi olarak kullandığı, zaman zaman dostlarını ağırladığı Marmara Köşkü kimsenin haberi olmadan yıkıldı.

Köşk, tescilli kültürel miras idi. Cumhuriyet’in modernite projesinin ilk örneklerindendi.

Yılın başlarında riskli yapı olarak ilan edilip yıkılmak istenmiş, TMMOB’ye bağlı odaların açtığı dava sonucu yürütmeyi durdurma kararı verilmişti.

Köşk, mahkeme sonucu beklenmeden, 19 Mayıs’tan birkaç gün önce yıkıldı.

Bir tarih cinayeti işlendi.

İsviçreli Mimar Ernst Egli’nin çizimi olan bina 1930’ların mimarisinden örnekti...

Mimar Egli 1927 - 1940 yılları arasında Türkiye’de çalışmış, anılarını “Genç Türkiye İnşa Edilirken” adlı kitapta toplamıştır. (İş Bankası Yayınları)

1927 yılında Ankara’ya ayak basar basmaz Mustafa Kemal, Ernst Egli’nin okul mimarisinde çalışmasını istemiştir. Egli’nin çalışma alanı özellikle okullar ve Orman Çiftliği olmuştur.

Musiki Muallim Mektebi (Ankara Devlet Konservatuarı), Ankara Ticaret Lisesi, İsmet Paşa Kız Lisesi, Ankara Kız Lisesi, Ziraat Fakültesi, Mülkiye Mektebi (SBF) Gazi Lisesi, Bira Fabrikası, Irak Büyükelçiliği, Türk Hava Kurumu, Etimesgut Uçuş Okulu, Gazi Eğitim Enstitüsü, Egli’nin eserlerinden bazılarıdır.

Cumhuriyet’le hesaplaşan zihniyet doğal olarak Cumhuriyet’in simgesi sayılan yapıları da görmek istemiyor. Hukuk, yargı, tarih, mimarlık... Binalarla birlikte bu saygın kavramları da yıkıyorlar.

İmam ve cemaat!

Anayasa’nın, eğitim ve öğrenim hakkını düzenleyen 42. maddesine göre “Eğitim ve öğretim Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre Devletin gözetim ve denetimi altında” yapılır. Milli Eğitim Temel Yasası’na göre eğitim “laik, demokratik, bilimsel, eşitlikçi ve karma eğitim” anlayışına uygun olmak zorundadır. Anayasa’nın 129. maddesi de, “Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler” der.

Ne var ki ülkenin pek çok yerinde eğitimde Suudi Arabistan modeli uygulanıyor.

Eğitim - İş Başkanı Veli Demir, dün yaptığı açıklamada şu somut örneği veriyor.

“Ankara’nın Sincan ilçesinde internet üzerinden bir sıbyan okulunun açıkça propagandası yapılıyor. Kız Kuran kursu ve erkek Kuran kursu olmak üzere 3-6 yaş arası çocuklara kız - erkek ayrı sınıflarda Elif ba, Tecvid, Adab, Hadis dersleri ile Siyer, Kuran -ı Kerim hatim programları ve hafızlık gibi dersler verildiği bildiriliyor. Bu tür okullar Anayasa’mıza göre kesinlikle yasa dışıdır ve yine Anayasa’mıza göre bu okulların faaliyetine göz yuman kamu görevlileri kesinlikle suç işlemektedirler.”

Laikliğe sahip çıkması gereken CHP mi ne diyor bu işlere? Kılıçdaroğlu üniversitelerde türbanın önünü açtı, ardından türbanın orta ve ilk okullara, giderek de anaokullarına inmesine seyirci kaldı. Şimdi eseri karşısında sadece susuyor.

Es Ess...

Eskişehir’de belediye otobüsleri, örneği başka bir ilde görünmeyen ilginç bir sistem uyguluyor.

Gece saat 10’dan sonra kadınlar otobüsten nerede isterlerse orada iniyorlar.

Durakta inmeye mecbur değiller. Evlerine en yakın nokta neresi ise otobüsü orada durduruyor ve iniyorlar. Bir güvenlik önlemi bu...

Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i bu duyarlı davranışından dolayı kutluyoruz.

Ve bilvesile Eskişehir’den gelen bir notu ekliyoruz...

“Eskişehir örnek bir belediye... Belediyemiz 19 Mayıs gibi ulusal bayramlarda neden etkinlik düzenlemiyor? Başkan neden ulusal bayramlarda genellikle gezide oluyor?”

Sayın Başkan... Şehircilikte bütün ülkeye örnek oldunuz... Ulusal duyarlıkta da örnek olmalısınız...

Binali Bey: “Terörü ülke gündeminden çıkaracağız” diyor.
Madem çıkaracaktınız girmesine hükümet olarak neden izin verdiniz?
Akif Kökçe

FİDAN

Haberi aktarmakta biraz geciktik...Affola...
Doktor Demet Parlar, Deniz Gezmiş,Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın ölüm yıldönümü nedeniyle ÇEKÜL ile temasa geçti. 212 2515444 numaralı telefondan Hülya Hanım’la konuştu. Üç fidanın ölüm yıldönümünde üç fidan dikmek istediğini söyledi. ÇEKÜL aracılığıyla üç fidan satın aldı ve dikti.
Doktor Demet Hanım bunun bir kampanyaya dönüştürülmesini de önerdi.
ÇEKÜL’de konuştuğu yetkililer önümüzdeki yıl 6 Mayıs’a doğru böyle bir kampanya düzenlenmesi konusunda olumlu konuştular.
Üç fidan için üç fidan.. Önümüzdeki yıl 6 Mayıs’ın sloganı olacak...

- CHP eski milletvekili Umut Oran:
“Muhalefet partileri, sürekli olarak AKP’den bahsetmeyi bırakıp sadece kendi politikalarını anlatırsa AKP bir ayda yıkılır” diyor.
Öyle de... Eğer kendi politikaları yoksa ne olacak? 


Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları