loading
close
SON DAKİKALAR

Monşer ama sert!

Monşer ama sert!
Tarih: 02.08.2014 - 00:00
Kategori:

Melih Aşık; Ancak rehine olayından önce de ne IŞİD ne El Nusra konusunda bir şey demiyordu. Aksine o örgütlere desteği söz konusuydu.

Tayyip Erdoğan rakibi Ekmeleddin İhsanoğlu’nu saksıya, vazoya vs benzetiyor... Onu, monşer diyerek gözden düşürmeye çalışıyor... İyi de... İhsanoğlu yeri geldiğinde hiç de monşer veya vazo değil. Bakınız İstanbul Ömerli’de ‘cihat’ çağrısı yapan IŞİD için ne diyor:
“Tuhaf, tuhaf simalı insanlar, cihat namazı kıldılar. Kime karşı cihat? Cihadın manasını bilmiyor bunlar. Bunlar İslam adına hareket etmiyorlar. İslam’ın en büyük düşmanı bunlardır....”
Peki aynı konuda Erdoğan ne diyor. Hiçbir şey. Sorulduğunda 48 rehinenin hayatı tehlikeye girmesin diye konuşmadığını söylüyor. Ancak rehine olayından önce de ne IŞİD ne El Nusra konusunda bir şey demiyordu. Aksine o örgütlere desteği söz konusuydu.
Bu arada CHP’li Veli Ağbaba cihat çağrısı yapan örgütle ilgili hükümete soruyor:
- Basına yansıyan bu iddialar ile ilgili olarak herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?
- Poşu takmanın sosyalist olmaya, Grup Yorum bileti satmanın illegal örgüt üyesi olmaya kanıt olarak gösterildiği ülkemizde cihat çağrısı yapmanın herhangi bir karşılığı var mıdır? Bu yasal mıdır?
- IŞİD’in uzantısı bu örgütün İstanbul’daki faaliyetlerine ilişkin herhangi bir yalanlama yapılmaması veya soruşturma başlatılmaması, bu yapılanmanın hükümet tarafından görmezden gelindiği iddialarını desteklemiyor mu?
IŞİD ile iktidar arasında ne menem bir ilişki var? Kimse bilmiyor.
Bilinen o ki, kurulmuş olan samimiyet şimdi Türkiye’nin aleyhine işliyor.
Gelecek bugüne göre daha da tehlikeli sinyaller veriyor.



Casusluk davası
İstanbul Askeri Casusluk Davası’ndan tutuklu olan 43 subay ve 1 astsubayın aileleri, 4 Ağustos Pazartesi günü Anayasa Mahkemesi önünde “Adalet Nöbeti” tutmaya başlayacak.
TSK’ye karşı başlatılan ilk kumpas davası olan “İstanbul Askeri Casusluk Davası” benzer davalarda olduğu gibi Amerika’dan gelen imzasız bir e-mail ihbarıyla başladı.
Davanın 56 mağdurunun 6’sı TÜBİTAK yazılım uzmanı, 30’u muvazzaf asker, 20’si ise emekli askerdi.
Bu davada akıl almaz bir yargı süreci yaşandı.
Özel Yetkili 11. Ağır Ceza Mahkemesi mağdurların gösterdiği hiçbir delili incelemedi.
Dijital veriler üzerinde parmak izi ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadı
Hiçbir savunma tanığı ve hatta tutanakları hazırlayan polisler bile dinlenmedi.
Dosyaya konulan tapelerin sahte olduğu anlaşıldı, tape tutanaklarını hazırlayan polisler Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyorlar.
Özel yetkili 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Ağustos 2012’de tüm sanıklar fuhuş ve casusluk davalarından beraat etti.
Ancak uzun süre hapis yatırılan sanıklara bir ceza verilmezse ayıp olurdu.
Örgüt lideri ya da örgüt bağlantısı tespit edilememesine rağmen 43 kişi örgüt üyeliğinden ceza aldı. Yargıtay cezaları kısmen onadı.
Mağdurlar Ocak 2014’te hak ihlali gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.
Aylar geçti, Anayasa Mahkemesi’nce dosya hâlâ ele alınmadı.
Sanıklar ve yakınları bu büyük adaletsizliğin Anayasa Mahkemesi’nce giderilmesini bekliyorlar.



OTOBÜS
Şehir içindeki otobüs kazalarında bir haftada 6 kişi öldü... Onlarca kişi yandı veya sakat kaldı. Batı’da böylesi otobüs kazaları olmaz. Bizde niye oluyor?
Belli ki... Otobüslerin bakımı yapılmıyor. Şoförler eğitimsiz.
Büyük acılar veren bu tür kazalardan sonra şoförler bir miktar ceza görür.
Onun dışında araçların bakımsızlığından ya da personelin eğitimsizliğinden sorumlu olanlar herhangi bir ceza görmez. Bu kişilerin büyük bölümü torpille göreve gelmiştir. Onları yönetenlerin de daha çağdaş bir vizyonu yoktur. Cenazeler toprağa verilir. Yeni kazalara davetiye çıkarılır. İnsan hayatı, ülkeyi yönetenlerin koltuğu kadar değerli değildir bu ülkede.



PKK, IŞİD vb. terör örgütleri Türkiye’de kamp yapıyor.
Ne memleket ama!
Üniversiteye hazırlık dershaneleri yasak, terör örgütlerinin eğitim kampları serbest...
* * *
İktidar şimdi de “eski yandaş Emniyetçileri” içeriye attı!
Millet “Susma sustukça sıra sana gelecek” sloganını durduk yere atmıyormuş...
Akif Kökçe



HATİP
Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından müdürlüklere gönderilen genelgede “TEOG sınavlarında başarılı olan öğrencilerin imam hatip liselerini tercihlerinin sağlanması konusunda azami çabanın gösterilmesi” istenirken, bu konuda hangi müdürlüğün ne gibi çalışma yaptığını da rapor etmesi talep ediliyor.
Bu arada bir başka habere göre... Sistem tercihlere göre yerleşememe durumunda ikametgâha göre otomatik yerleştirme yapacak. Öğrenciler tercih yapmasa bile İmam Hatip Liseleri’ne otomatik olarak kayıdedilecekler.
Başbakan Erdoğan’ın ta 1990’larda bir sözü vardı:
- Bütün okullar imam hatip olacak...
O yönde ilerliyoruz... Muhalefetten
itiraz yok...

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları