loading
close
SON DAKİKALAR

Müziğin Başı Bağlanırsa

Müziğin Başı Bağlanırsa
Tarih: 04.07.2012 - 00:00
Kategori:

Çağda Erzincan yazıyor, ''Yüzyıllar boyunca belki de Tanrı’ya en çok yakınlaştığımız çağa girdik''...

Dünya büyük bir değişimin eşiğinde… 


Yüzyıllar boyunca belki de Tanrı’ya en çok yakınlaştığımız çağa girdik.


Bu başka bir inanış; Teknolojinin, hızın, bilimin bile ötesine geçen bir aydınlanma çağındayız. Beyinlerimiz eski insanların uyuşturucuyla ancak açığa çıkarabildiği yetenekleri kolayca kullanabilir hale geldi. Dinler ötesi bir inanış hızla yükselişe geçmekte. Artık insanlar hepimizin tek bir yaratıcı tarafından eşit bir şekilde yaratıldığımızın daha fazla bilincinde. Her şeyin üstünde bir de kavram var ki dünya üzerinde ışıkla donatamayacağı hiçbir alan ve hiçbir ruh yok. Onun adı; SEVGİ


Bitti artık din savaşlarının zamanı.  Bu yüzden daha da çok şaşırıyorum bazen olanlara. Bugün sabah gazeteleri karıştırırken Şevval Sam’la ilgili manşetlere gözüm takıldı. Israrla “söylemedim” dediği bir cümle yüzünden hızla konserleri iptal ediliyor.   

Çağ bu kadar değişirken, aydınlanma en parlak zamanını yaşarken, Tanrı kavramı bilinen tüm görüntülerinden sıyrılıp yüreğimizin tam ortasına yerleşirken hala kitleler halinde bir kavramın kavgasını yapıyor olmak şaşırtıyor beni.


Ne güzel söylemiş Yunus Emre; “Yaradılanı severim yaradandan ötürü” diye. Oysaki koşulsuz sevmek gerekmez mi? Dinimiz dediğimiz Müslümanlık da en çok, hoşgörüyü öğütlemiyor mu? Nedir bu hassasiyet?  Baştaki örtüyü namus davasına çevirmek nedir? Biz hepimiz seçimlerimizde hürsek sohbetler de hür olmalı. Bilinmeli ki herkes Tanrı’yla, dünyaya gelmeden çok önce, kendi yaptığı anlaşma çerçevesinde hayatını devam ettiriyor ve yaşam sonrasında varılacak yer de sadece onunla bizim aramızda. Birini yargılamak, birisine dayatmada bulunmak ne bizi cennetlik yapar ne de karşı tarafı cehennem ateşiyle yakar.


Alınganlık mı? 


Neyin alınganlığı?


Biz etraf kabul etse de etmese de açığız. Yine etraf kabul etse de etmese de kapalıyız. Biri bir söz söyledi diye başınızda ki örtüden mi utanacaksınız? Ya da karşı tarafı Hristiyan din adamları gibi aforoz mu edeceksiniz? Bunun tek karşılığı var cehalet. Hem de dini cehalet.


Şimdi bazılarınız da bana Tanrı dediğim için kızacak. Bunu daha önce yaşadım.  Ama Tanrı, ona “Tanrı” da desem “Allah” da desem “Kutsal Ruh” da desem yargılamayacak. Çünkü o şekilci değildir. O ibadetin şeklini değil içtenliğini önemser. O savaşı değil barışı onurlandırır.


Müzik, inançlar üstü bir yetenek ve birleştirici bir güçtür. Dillerin, dinlerin, inançların, renklerin, ırkların anlamı yok olur notalar eşliğinde. Gün gelir milyonlarca insan birbirlerini ayıran kavramları unutarak aynı türküyü bir ağızdan ve tek nefes olarak söylerler. Çünkü müzik siyaset kavramının üstündedir. Yürektendir. Duygulara dokunur. Bizi tek bir ruh gibi bir araya getirebilen bu kutsal sanatı icra edenleri olsun bari rahat bırakalım. Ne de olsa müziğin bağlanacak veya açılacak bir başı yok.


Sözlere takılıp da din yaşanmaz… 


Dinimiz kavga dini değildir. Sevginin adı savaş olamaz. İnanç sadece yürekten yüreğe ve sevgiyle yaşanır. Önce birbirimizi etiketlemeden sevmeyi öğrenelim. Sonrası gelecektir. 


Çağda Erzincan

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları