loading
close
SON DAKİKALAR

Nihat Genç, Ezel dizisinde FETÖ izleri olduğunu iddia etti

Nihat Genç, Ezel dizisinde FETÖ izleri olduğunu iddia etti
Tarih: 23.11.2018 - 16:49
Kategori: Medya

Yazar Nihat Genç, 2009-2011 yılları arasında yayınlanan ve reyting rekorları kıran 'Ezel' dizisinde FETÖ'nün gizli mesajlarının saklı olduğu iddiasında bulundu.

Genç'in Odatv'de kaleme aldığı yazıda "Kafanızı karıştırmamak için ve konuyu boğmamak için sadece belli başlı gizli işaretlerden bir kaç tanesini verelim" diyen Genç, diziden bazı bölümleri paylaştı. 

Nihat Genç, "Eğer doğruysa, Ezel dizisi bir FETÖ'cülük nedir ne değildir gizli mesaj şifre nedir ne değildir konusunda sinema ve iletişim bölümlerinde ders diye okutulmalı. Öyleyse dizi baştan aşağı 'şifrelerle' dolu. Haklıysa asıl suç hepimizin, dizide bu kadar aleni FETÖ mesajını nasıl görmezden geldik?" diye yazdı.

"Nihat Genç'in yazısının bir bölümü şöyle:

1- Kenan İmirzalıoğlu'nun olduğu bir sahnede ve defalarca gösteriliyor duvarda FETÖ'nün maskı asılı duruyor. Üstelik maskı incelediğinizde bu maskın FETÖ'nün yüz kalıbından birebir aslına uygun aynen alınmış olma ihtimalini düşünüyorsunuz.

2- Haluk Bilginer'in öldürülme sahnesinde yakın planda Haluk Bilginer'in yüzü gölgelenmiş ve birebir ATATÜRK'e benzetilmiş. Bir reklam filminde daha önce de Atatürk'ü oynayan Haluk Bilginer'in yüzü şaşırtıcı derecede tıpkısının aynısı Atatürk'e benzetiliyor ve o an öldürülüyor.

3- 'Yeğen' diye konuşan Ramiz-Tuncel Kurtiz'in aslında FETÖ olduğu bir çok sahnede ayrıntılarıyla işlenmiş, şeker hastası olduğu söyleniyor, FETÖ'nün baba adı Ramiz ana adı Rabia alenen veriliyor.

4- Tuncel Kurtiz'in Hasan Sabbah'la ilgili o meşhur konuşması, sultanı korumalarıyla tehdit ediyor, en yakınındayız kelleni her an alabiliriz, şeklinde bir hikaye. Ezel dizisinden geriye kalan en meşhur sahne bu.

5- Galatasaraylı Can Kıraç'la ilgili tuhaf göndermeler gırla gidiyor, bir yerde üstünde CAN yazan bir kart vizit, diğer sahnede Galatasaray'ın Osmanlı dönemi amblemli bir yüzük hediye ediliyor ve sonra bir tehdit cümlesi.

6- Kahramanlardan birinin adı SEKİZ, diğerinin adı, TEMMUZ. 15 Temmuz'u yaşamamış olsaydık bu tuhaf isimler çok da dikkat çekmeyecekti. Bir büyük iddiaya göre NATO Toplantısı yüzünden 8 Temmuzda yapılması planlanan darbe 15 temmuza çekilmiş.

Şöyle düşünün darbeden beş yıl önce bir dizi çekiliyor ve kahramanların birinin adı Sekiz diğerinin adı Temmuz.
Ve dizide on yılda bir darbeler yapıldığı vurgusu imalı şekilde ve tehditvari söyleniyor.

7- Yine 15 Temmuz akşamı FETÖ'cüler Köprüyü tutmamış olsaydı bazı tuhaf sahneleri anlamayacaktık, şöyle bir sahne, derin devlet imalı bir karakter (ki muhtemel meşhur Yeşil göndermesi okunuyor) köprüye götürülüyor ve başına silah dayanıp soyunması isteniyor, soyunuyor ve ama başında sadece asker şapkası kalıyor.

15 Temmuz gecesi bu sahneyi yaşadık ama bu sefer üniformaları soydurulan FETÖ'cüler oldu, kime niyet kime kısmet, yani başında asker şapkalı olanlar soydurulup öldürülecekti, çok manidar sahneler.

8-Ve ınınınnn ın, final. Sızıntı Dergisi'nin meşhur bir kapağında bahara-dışarıya doğru açılan bir kapı vardır. Filmin son sahnesi Sızıntı Dergisi'nin bu dışarıya açılan kapı görüntüsüyle biter.

Sevgili okuyucu, dizinin oynadığı günlerde izleyicinin bir çok gizli şifreye uyanmamış olması insan anlayabiliyor, ancak.

Bahsedilen şifreler içinde en çok tuhafıma giden dizinin kötü karakteri Haluk Bilginer'in öldürülme sahnesi.

Bu sahnede Haluk Bilginer tam olarak Atatürk'e benzetilmiş.

Ben de doğal olarak sordum: Hadi izleyici bizler hızla akan sahneleri fark edemedik, ancak, Haluk Bilginer o sahnede kime nasıl ve niye benzetildiğini bilmiyor olabilir mi?

Ezel dizisinde bu sahne bugüne kadar yapılmış Atatürk benzetmelerinin en başarılısı.

Ve başına silah dayayıp kötü adam diye kodladıkları Atatürk'ü öldürüyorlar.

Bütün şifre tartışmalarını geçtim, açılım ve kumpaslar sürecinde yükselen Atatürk düşmanlığına son derece uygun görünüyor.

Sayın Haluk Bilginer bey,

Bu sahnede FETÖ'cüler'in sizi kime benzettiğini bilmiyor olamazsınız. Seyircinin gözünden kaçsa da özene bezene yaptığınız Atatürk makyajınızdan habersiz hiç olamazsınız.

Sizler yüksek kalitede sanatçılarsınız 'gerçeği' 'olup biteni' o uyanık sanatçı gözlerinizle görmemiş olabileceğinizi sanmıyorum.

Oynadığınız kötü adam rolünde Atatürk'ü canlandırıp sonra öldürtülmesi birilerinin hayal gücü haşa iftirası suçlaması mı? Sahneler tüm gerçekliğiyle ortada, uydurmuyorlar.

Nihat Genç'in yazısının tamamını okumak içn tıklayınız

Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları