loading
close
SON DAKİKALAR

Oku bunu demokrat!

Oku bunu demokrat!
Tarih: 25.07.2014 - 00:00
Kategori:

Melih Aşık; Ve siz ona diktatör diyorsunuz... Şimdikilere ise demokrat!

Basında baskının görülmedik boyutlara ulaşması... Demokrasinin tık nefes olması... Tek adam rejiminin her alana yayılması... Bunlara karşılık ikide bir tek parti dönemine vurulması günümüzün tartışmalarını oluştururken... Bir bölümünü Atatürk’ün bizzat yazdığı 1931 tarihli “Medeni Bilgiler” kitabını açıyoruz... Bakın aynen ne diyor:
* Milli egemenlik temeline dayalı temsili bir hükümette kamuoyu büyük bir rol oynar...
* Basın ve toplantı hürriyeti olmadan ve halkın tamamına ait işler hakkında geniş bir eleştiri alanı bırakılmadan kamuoyu görevini yerine getiremez...
* Eleştiri ve tartışma tamamen hürdür. Bu hürriyet herkes tarafından, hiç kimsenin etkisi olmadan kendi kendine kullanılır.
* Kamuoyunun eleştiri hürriyeti birçok yayın ile olur.
* Eleştiri hürriyeti hükümet ile millet arasında bir anlaşma ortamı meydana getirir.
* Hükümet yayıncılık aracılığıyla kamuoyunu anlar ve gerektiğinde gerekli olan belgelerle onu aydınlatır.
Atatürk kısaca diyor ki...
Eleştiri ve tartışma hürriyeti milletin düşüncesini su yüzüne çıkarır.
Kamuoyunun düşüncesi yayın yoluyla iktidarlara ulaşır...
Hükümet bu yoldan milletin düşüncesini öğrenir.
Böylece hükümet ile millet arasında bir anlayış köprüsü kurulur.
Bundan 83 yıl önce Atatürk bu düşünceleri kâğıda geçiriyor. Okullarda yurttaşlık bilgisi dersi olarak okutulmasını istiyor.
Ve siz ona diktatör diyorsunuz... Şimdikilere ise demokrat!

Gurbette futbol!


Galatasaray ve Beşiktaş başta olmak üzere Süper Lig takımlarımızın önemli bölümü yeni sezon hazırlık kampına Avrupa’da girerler. Hazırlık ve dostluk maçlarını orada yaparlar. Gurbetçilerimiz bu sayede takımlarını izleme olanağı bulurken takımlarımız kamp masraflarını çıkardıkları gibi çoğu zaman kâra da geçerler.
Bu maçların değişmeyen, adeta kural haline gelmiş manzarasına gelince... Tribünlerde maytap yakılır, sahaya maytap atılır, maçın sonlarına doğru bir ya da birkaç ya da bir çok seyirci sahaya girer. Kimi sevdiği oyuncuya koşarak boynuna sarılır, kimi sahada bir tur attıktan sonra görevlilerce yaka - paça dışarı çıkarılır. Kimi sevdiği futbolcuyla fotoğraf çektirme peşindedir kimi forma kapma derdinde... Avrupalı futbolcular, hakemler ve tribünlerdeki Avrupalı taraflarlar bu manzarayı hayretle, kimi zaman dehşetle izlerler. Bizim seyirciler ise sahaya girenleri marifet yapmışlar gibi alkışlar.
Bütün bu anlattıklarımız önceki akşam Viyana’da oynanan Galatasaray - Rapid Wien maçında aynen yaşandı. Sahaya seyirci girmesi nedeniyle maç iki kez durdu.
Sahaya girmeyenler de tribünden girenleri alkışladı...
Alman Futbol Federasyonu aldığı kararla Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş dahil Türk takımlarının Almanya’da hazırlık ve dostluk maçı yapmasını yasakladı.
Yakında kuşkunuz olmasın Avusturya ve diğer Avrupa ülkeleri de benzer karar alacaktır. Gurbetçilerimizi başka türlü durdurmaya olanak yok çünkü...

KANDİL

HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan Kandil’e giderken diyor ki:
“Yasa Meclis’ten geçmesine karşın, hükümet henüz
adım atmadı. Beklediğimiz
İzleme Kurulu’nun kurulmasına yönelik Kandil’e gidip, oradan perspektif alacağız. Sayın Abdullah Öcalan’la, KCK yetkilileri ile konuşacağız.
Konu netleşip olgunlaştıktan
sonra hükümetle görüşeceğiz...”
Bu partinin Genel Başkanı olan Selahattin Demirtaş da cumhurbaşkanı adayı...
Demirtaş kuşkusuz sempatik bir isim. Beğenilen bir politikacı tipi... İyi de...
Kandil’den perspektif, İmralı’dan direktif alarak Türkiye’yi kucaklayacak siyaseti yapılır mı?

Gezi’deki çocukların ölümlerini alkışlayanların, Gazze’deki çocukların ölümlerine ağlamalar hiç inandırıcı gelmiyor...
Akif Kökçe

RUSYA

Başbakan meydan nutuklarında Malezya’ya giden yolcu uçağını Ukrayna üzerinde Rusya’nın düşürdüğünü öne sürerek bu ülkeyi halka şikâyet ediyor. Böyle bir konuda elbet diplomasi alanında tavır koyarsınız. Peki seçim meydanlarında Rusya’yı halka şikâyet ne demek oluyor? Tahmin... Bölgede aramızın bozulmadığı bir Rusya kalmıştı. O ülkeyle de arayı bozmaya çalışıyor.

MARIO

Sosyal medyada “Boykot edilecek İsrail ürünleri” arasında Mario Levi’nin kitapları da gösterilmiş. “İstanbul Bir Masaldı”, “Karanlık Çökerken Neredeydiniz”, “Bir Şehre Gidememek” gibi yapıtların yazarı olan Mario Levi, Türkçeyi en iyi kullanan kalemlerden biri. Bu yapıtlarıyla edebiyat ödülleri aldı. Hedef gösterilmek elbette üzmüş kendisini. Bu hep oluyor. İsrail’le ilgili sorun çıktığında Türkiye’deki Musevi yurttaşlar da bir biçimde taciz ediliyor. Oysa onlar İsrailli değil... Türk yurttaşları... Sadece dinen Museviler. Bunu öğrenmek ve anlamak çok mu zor...

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları