loading
close
SON DAKİKALAR

Onur Hamzaoğlu ve Fadime Çelebi hakkında tahliye kararı

Onur Hamzaoğlu ve Fadime Çelebi hakkında tahliye kararı
Tarih: 19.07.2018 - 18:33
Kategori: Gündem

Mahkeme, HDK Eş Sözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ile ESP Genel Başkanvekili Fadime Çelebi hakkında tahliye kararı verdi.

HDK Eş Sözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ve ESP Genel Başkan Yardımcısı Fadime Çelebi, Afrin operasyonuna karşı barış çağrısı yaptıkları için yargılandıkları davada 5 ay süren tutukluluğun ardından ilk defa hakim karşısına çıktı. 2'si tutuklu toplam 11 HDK ve bileşeni parti temsilcisi, sözlerinin arkasında olduklarını yinelediler. “İyi hal göstergesi” denilip kravat takmasına izin verilmeden duruşmaya çıkarılan Hamzaoğlu, savaşın insan eliyle yaratılan önlenebilir bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi. Fadime Çelebi ise “Biz barışa eşitliğe, kardeşliğe, halkların ortak yaşamına çağrı yaptığımız bir basın açıklamsı için yargılanıyoruz. Bana 5 ay değil, 5 bin yıl da verseler bunu söylemeye devam edeceğim” dedi. Savcılık mevcut delil durumu gerekçesiyle tutuklu yargılanan Hamzaoğlu ve Çelebi’nin tutukluluk hallerinin devamına dair mütaala verdi. Mahkeme, Onur Hamzaoğlu ve Fadime Çelebi için tahliye kararı verdi. Bir sonraki duruşma 29 Ocak 2019 tarihine ertelendi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve barış akademisyeni Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ile ESP Genel Başkan Yardımcısı Fadime Çelebi tutuklu olmak üzere toplam 11 siyasetçinin yargılandığı davanın ilk duruşması Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Afrin’e yönelik operasyonun ardından yapılan basın açıklaması gerekçesiyle yargılanan 11 siyasetçiden Hamzoğlu ve Çelebi 17 Şubat’tan bu yana tutuklu bulunuyor. Diğer siyasetçiler ise şöyle; HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDP eski Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, YSGP Eş Genel Başkanları Naci Sönmez ve Özlem Tuncaeli, SYKP Eş Genel Başkanları Ahmet Kaya,ve Tülay  Hatimoğlulları, HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir, SODAP Eş Sözcüsü Kezban Konukçu Kok.

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDP ve CHP Milletvekilleri, Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde Yeşiller Partisi milletvekilleri, sendika ve meslek örgütleri temsilcileri, ihraç edilen akademisyenler ve çok sayıda kişi duruşma salonuna sığmadı. Davanın başında Gülistan Koçyiğit Kılıç, Tülay Hatimoğlullaru, Musa Piroğlu Serpil Kemalbay’ın avukatları, milletvekili seçilenlerin dokunulmazlık nedeniyle durma talep etti. Mahkeme heyeti talebin daha sonra karar verilmesine karar verdi.

SAVAŞTAN KAÇANLAR AFRİN’E GİDERDİ
HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, Türkiye’nin Afrin’e yakın bölgesinde yaşayan Kürt, Arap ve Türkmen yurttaşların birinci derece akrabalarının sınırının öbür tarafında yaşadığını hatırlattı. Yüzlerce Suriye vatandaşının bayramlarda, cenazelerde sadece idari izin alarak bile öbür tarafa gidebildiğini ve günlerce kalabildiğini belirten Hamzaoğlu, halasının Halep’te yaşadığını ve kendi ailesinin de Suriye’ye gidip gelenlerden olduğunu söyledi. Afrin’in bir başka özelliğinin ise Suriye İç Savaşı’nda ortaya çıktığını anlatan Hamzaoğlu, Suriye’nin diğer yerlerinden farklı olarak Afrin’de farklı din ve kimliklerden insanların barış içinde yaşadığını, savaştan kaçanların ülkeyi terk etmediği durumda Afrin’e gittiğini söyledi.

SAVAŞ HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR
Ancak Afrin’e yönelik operasyonda yüzlerce kişinin öldüğünü, işgal ile birlikte yağmanın başladığını dile getiren Hamzaoğlu, siyasi iktidarın Afrin operasyonundan “beka”, “fetih”, “partinin metal yorgunkuğunu giderecek” şekilde bahsedildi. Bir hekim olarak hastaların hasta olmadan önce ne yapılması gerektiğiyle ilgilendiğini ifade eden Hamzaoğlu, “Günümüzde en çok öldüren sakat bırakan olaylar halk sağlığı sorunudur. Bunların en çok meydana geldiği savaşlar da önlenebilir halk sağlığı sorunudur” dedi. Basın açıklamasındaki sözlerde suç arandığını, ancak devletin doğrusu  ile hakikatin farklı olduğunu belirten Hamzaoğlu, devletin işgal kelimelerini kullanmayı suç saymasının hakikati değiştirmediğini söyledi. Kanaatlerin delil olarak sunulmamaması gerektiğini ifade eden Hamzaoğlu, ara karar ve kararların toplum vicdanına uygun olması gerektiğini dile getirdi.

SUÇ ALETİ: 322 KELİME
Ayrıca getirildiğinde konulduğu nezarethanede insan dışkılarının olduğunu anlatan Hamzaoğlu, mahkemeye kravatla çıkmasına da izin verilmediğini söyledi. Hamzaoğlu, bu engelin sebebini sorduğunda ise “kravat iyi hal göstergesi” yanıtı aldığını açıkladı. Annesinin yoğun bakımda kalmasına rağmen tutukluluğunun cezaya dönüştürüldüğünü, ölmeden önce son bir kez annesini göremediğini dile getiren Hamzaoğlu, “Peki suç aleti neydi? 322 kelime, 27 satırdan oluşan bir basın açıklaması. Savaş insan eliyle yaratılan önlenebilir bir halk sağlığı sorunudur. Ben insana kalabilmek istiyorum, tüm dostlarım gibi” dedi.

5 BİN YIL DA VERSELER DEVAM EDECEĞİM
ESP Genel Başkan Yardımcısı Fadime Çelebi, tutuklanmalarına gerekçe gösterilen basın açıklamasının yıllardır yaptıkları açıklamalardan biri olduğunu ve suç olmadığını söyledi. Afrin’e yönelik saldırıya karşı çıktıklarını belirten Çelebi, Afrin’e yönelik saldırıların kadınların ve çocukların öldürülmesi demek olduğunu dile getirdi. Türkiye ve Afrin halklarının arasında hiçbir sorun olmadığını, belki de Türkye’de bir çok kişinin Afrin’in adını duymadığını ifade eden Çelebi, “Biz barışa eşitliğe, kardeşliğe, halkların ortak yaşamına çağrı yaptığımız bir basın açıklamsı için yargılanıyoruz. Ben bunu söylemeye devam edeceğim.Çünkü barış halkların kardeşliğidir, çocukların ve kadınların öldürülmemesidir. Bana 5 ay değil, 5 bin yıl da verseler bunu söylemeye devam edeceğim” dedi.

PARTİMİZ VE AKP AYNI KANUNLA KURULDU
SODAP Eş Sözcüsü Kezan Konukçu Siyaset yapma ve düşünce özgürlüğünü kullandıklarını belirterek isnat edilen suçu kabul etmedi. HDP ve bileşenleri olarak her zaman barıştan yana tavır sergilediklerini ifade eden Konukçu, açıklamada kullanılan işgal kelimesine ilişkin ise bir ülkenin başka bir ülkeye yönelik askeri operasyonunun işgal olduğunu ifade etti.

YSGP Eş Genel Başkanı Naci Sönmez, “AKP hangi kanunla kurulmuşsa, biz de aynı kanunla kurulduk. Ancak bir sabah saat 06.00’da eviniz özel timler tarafından basılıyor, 70 yaşında annenizin başına silah doğrultuluyor” dedi Bu muamalenin yalnızca kendilerine yönelik olmadığını belirten Sönmez, bunun tüm topluma yönelik saldırı olduğunu, barışın demorkasinin yargılandığını söyledi. 12 Eylül’de yargılandığını anlatan Sönmez, o dönemin sıkıyönetimin savcılarının bile delil aradığını dile getirdi.

Kaynak : Evrensel

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları