loading
close
SON DAKİKALAR

Şeker-İş Sendikası 25 Mart'ta özelleştirmelere karşı yürüyor

Şeker-İş Sendikası 25 Mart'ta özelleştirmelere karşı yürüyor
Tarih: 17.03.2018 - 11:49
Kategori: Sendika

Şeker-İş Sendikası çağrısı ile bir araya gelen sivil toplum örgütleri "Trakya Şeker Platformu"nu oluşturdu.Bir yandan Şeker İş Sendikasının devam ettirdiği imza kampanyasına destek verirken,diğer yandan da 25.Mart'ta Lüleburgaz Eski Hükümet Konağı önünde saat 14.00 toplanacak. ...

Kongre Merkezine bir yürütüş gerçekleştirecek olan Şeker İş Sendikası yürüyüşün ardından ortak bir basın açıklaması yapılacak. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı Şeker İş Sendikası'nın düzenleyeceği yürüyüş öncesinde çağrıda bulunarakhalka şu sözlerle seslendi:

ŞEKER FABRİKALARI VATANDIR, SATILAMAZ!

Sarayın 13 günlük harcaması şeker fabrikalarının tüm zararını karşılıyor. Saray harcamalarında 30’da 1 oranında tasarruf edilse milli şeker sanayimiz ve bu fabrikalardan geçinen 2,5 milyon insanımızın geleceği kurtulacak.

Şeker fabrikaları halkındır, SATILAMAZ!

Kurtuluş savaşından yeni çıkmış bir ülke... Çocuğuna yedirmeyip verdiği bir tas buğdayla, tavuğun altından aldığı yumurtalarla kurulan ata yadigarı şeker fabrikalarına fiyat biçilemez, çünkü bedelini bu halk ödenmiştir! SATILAMAZ! SATIN ALINAMAZ!

Obez değil, gürbüz çocuklar geleceğimizdir!

İktidar, “NBŞ üreten şirketlere kota tahsisi” verdi. Bu tahsiste nişasta bazlı şekeri (NBŞ) kayırıldı. Kota, yurt içinde üretilen pancar şekerinin %10 kadarıdır. Oysa AB ülkelerinde bu kota %5 ile sınırlandırılmış, bazı Avrupa ülkelerinde ise kullanımı yasaklanmıştır..

Şeker fabrikaları zarar etmedi, ettirildi!

Şeker Kanunu’nda Bakanlar Kurulu’na şeker kotasını %50 arttırma ve indirme yetkisi de verilmişti. Bakanlar kurulu bu yetkisini her yıl %35 arttırdı. Böylece Türkiye tek başına 28 AB ülkesinin ürettiği NBŞ’nin yarısını üretmeye başladı.

Bunun sonucu olarak:

İlk darbeyi önce pancar üreticisi yedi.

2003’te 460.000 çiftçi pancar ekerken, 2016 ta bu sayı 105.000 indi.

İkinci darbeyi devletin işlettiği şeker fabrikaları yedi.

2003 yılında Türk Şeker’in karı 265 Milyon TL idi. 2006’dan itibaren zarara dönmeye başladı ve 2016 zarar 76,5 TL’ye ulaştı.

Üçüncü darbeyi işçiler yedi.

2002 yılınca fabrikalarda çalışan işçi 19.000 kişiyken, 2016’da bu sayı 8.000 kişiye düştü.

Dördüncü darbeyi hayvancılık yedi.

Şeker pancarının yan ürünü küspe ve melas üretimi azaldı. Dışarıdan et ve canlı hayvan ithal eder hale geldik. Zaten dış kaynaklı tarım politikası altında ezilen çiftçi şeker pancarı fabrikalarının kapanmasıyla birlikte dışa bağımlılık arttı. Çocuklarımız et, süt, şeker yerine GDO ağırlıklı ürünlere mahkum edildi.

EY İKTİDAR! ÇİFTÇİNİN DEĞİL, İŞÇİNİN DEĞİL, BESİCİNİN DEĞİL… KİMİN İKTİDARISIN?

ÖZELLEŞTİRME NBŞ'YE YARIYOR!

Cargill’in hazırladığı ve hükümete verdiği, “Şeker Piyasası, Mevcut Durum ve Değerlendirme - Ocak 2018” isimli raporunda, Türkiye'nin önüne, ‘ya kotaların tamamen kaldırılması, ya kamunun elindeki şeker fabrikalarının satılması ya da kotaların otomatik olarak arttırılarak NBŞ'nin önünün tamamen açılması’ şeklinde üç seçenek konuldu. Kotaların tamamen kaldırılıp şeker fabrikalarının özelleştirilmesi halinde, halen 980 bin ton kapasiteye sahip Türkiye'deki nişasta bazlı şeker (NBŞ) üretimi, 700 bin ton artarak, 2023 yılında 1 milyon 590 bin tona yükselecek.

NBŞ normal şekerden 10 kat daha zararlıdır.

Bu tatlı zehir dünya azaltıyor ya da yasaklıyor, biz arttırıyoruz! Bir toplumu yok etmek istiyorsanız NBŞ kullanımı arttırın. Kalp krizi, felç, kanser, Alzheimer, şeker hastalığı; on kat daha fazla görülecek!

Gelelim bu lanet olası lifi alınmış NİŞASTA ŞEKERE. İnsanın sindirim sistemini darmadağın eden kimyasallardan oluşuyor. KANSER, ŞEKER HASTALIĞI, KOLESTROL, KISRLIK başta olmak üzere, her türlü hastalığı yapmaya müsait maddeler içeriyor. Bu konularda, TV ve gazetelerin sağlık köşelerinde, her gün BİLİMSEL AÇIKLAMALAR ve uyarıcı bilgiler veriliyor.

CARGİLL denilen, Amerikan sermayeli seri katil ile mücadele etmenin tek yolu; hangi partiye oy verirsek verelim, hangi sendikaya üye olursak olalım, inancımız ve etnik kimliğimiz ne olursa olsun, kadın/erkek, genç/yaşlı birlik olmaktır, birleşmektir.

Trakya’daki tüm sivil inisiyatiflere çağrımızdır. Gelin, güçlerimizi birleştirelim, mücadeleyi “Trakya Şeker Platformu” çatısı altında ortaklaştıralım.

EMPERYALİST ÜLKELER, SİLAH İLE YAPAMADIKLARI SOYKIRIMI GENETİĞİNİ BOZDUKLARI GIDA İLE YAPIYORLAR..

Şekere sahip çık Trakya!"

Kaynak : Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları