loading
close
SON DAKİKALAR

Sendikalaşma şart

Sendikalaşma şart
Tarih: 03.05.2016 - 00:00
Kategori:

Yalçın Bayer; Profesyonel Futbolcular Derneği’nin (PFD) yaptırım gücü yok, etkili değil. O nedenle sendikalaşmanın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.

KARTALSPOR yönetiminin ligden düşen takımın uçak biletlerini iptal ettirip Tarsus'ta bırakması, futbolcuların geceyi havalimanı mescidinde geçirmesi, aç karınlarının karşı takım yönetimi tarafından doyurulması alt liglerde top koşturan futbolcuların sahipsizliğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Olayın 1 Mayıs Emekçi Bayramı sürecinde meydana gelmesi Türk futbol tarihine kara bir leke olarak geçti.

Futbolun başaktörü oyuncuların bir bölümü aldıkları paralarla dünyalığını kurarken, değil amatör kulüpler, alt liglerdeki profesyonel futbolcular asgari ücret seviyesinde bir gelir bile sağlayamıyor.

Veya alıyorlardı, vaat edilenler kâğıt üstünde kalıyor ya da başkasının kasasına giriyor.

Çalışma Bakanı Süleyman Soylu ne diyordu: “Çalışanın kartıyla 1300 lirayı çekip 300 lirayı kendi cebine koyuyor, 1000 lirayı çalışana veriyor.” Aynı durum birçok kulüpte de oluyor.

Asıl sıkıntıyı, PTT 1. Lig’deki bazı takımlar ile 2 ve 3. ligde top çeviren oyuncular yaşıyor.

NEREDE SENDİKA

Profesyonel Futbolcular Derneği’nin (PFD) yaptırım gücü yok, etkili değil.

O nedenle sendikalaşmanın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.

Rahmetli Metin Kurt, 1970’li yıllarda futbolcuların sendikalaşmasına önayak olmuş, sendika bile kurmuştu. Ne var ki, başına gelmeyen kalmamış, futbol dünyasından adeta aforoz edilmişti.

Yine geçmişte Cihat Arman, Gündüz Kılıç, Turgay Şeren, Recep Adanır, Fikret Kırcan, Candemir Berkman ve Milli Takım’da oynayan diğer oyuncular birlikte sendika kurdu.

Ne yazık ki bu sendika ilgisizlikten ötürü kapandı. 2012’de kurulan Hak-İş’e bağlı Futbol-Sen faaliyette.

Ama bu sendikanın bugüne dek ne yaptığı, hangi hakları sağladığı bilinmiyor.

Yani kâğıt üstünde kalan bir sendikadan öteye geçemedi.

Onun için daha etkin bir sendikaya ihtiyaç var.

Tam bu sırada SGK ve Futbol Federasyonu, yükler belediyelerin sırtında olsa da Türkiye liglerinde sigortalı futbolcuların oranını açıklamalıdır.

Yabancı futbolcuların sendikaya ihtiyacı yok. UEFA-FIFA onların hakkını zaten koruyor.

Özellikle büyük kulüplerde top koşturan futbolcuların sendikaya üye olmaları sağlanmalı.

Futbol nankör bir oyundur, yarın kimin ne olacağı belli değildir.

GÜNÜN SÖZÜ

“Derinlemesine hasta bir topluma uyum sağlamak bir sağlık ölçütü değildir.” - Jiddu Krishnamurt


ÜRKÜTEN ŞAMPİYONLUK

YARIN başlayacak (4 Mayıs) ‘İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği’ haftasında yine bildik nutuklar atılacak, iş cinayetlerinin acı bilançosuna vurgu yapılacak, yetersiz önlemler, ihmaller, denetim eksikliği dile getirilecek ama yine değişen bir şey olmayacak.

Günde ortalama beş emekçinin canını alan iş kazalarından ötürü Türkiye, hem Avrupa hem de dünyada çok kötü bir sicile sahip.
Türkiye her 100 bin çalışan başına düşen ölümlü iş kazalarında, Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü sırada yer alıyor. İhmalkârlık, yetersiz denetim ve eğitim, ilkel çalışma koşulları, aşırı kâr hırsından mesai kavramının anlamını yitirmesi gibi nedenler Türkiye’yi iş cinayetlerinde sürekli Avrupa şampiyonluğuna taşıyor.

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 1995’te kabul ettiği madenlerde iş güvenliğine ilişkin 176 sayılı sözleşmeyi 20 yıl sonra çalışma mevzuatına alırsanız Türkiye tabii ki iş cinayetlerinde Avrupa şampiyonu olur.

Eğer, yasanın uygulanır olduğu denetlenmez, kayıt dışı çalışma önlenemez, taşeron işçilik kaldırılmaz, yasa tanımaz şekilde emekçi çalıştıran işverenlere çok ağır yaptırımlar uygulanmaz, emekçi iş güvenliği konusunda gereği gibi eğitilmez, işyerleri ilkel koşullardan arındırılmaz, sendika hakkı kısıtlanırsa iş cinayetleri çoğalarak can almaya devam eder.
Şükrü KARAMAN

TÜRKİYE ACİZ BİR ÜLKE MİDİR?

AKP’lilerin, Türkiye’nin Tayyip Erdoğan’ı başkan yapıp AKP iktidarının uzaması için çalışmaktan başka işi yok mu? Kilislileri ve diğer yerlerdekileri evlerine hapsedip evlerinden kaçıran, her gün can alan IŞİD saldırılarına karşı koyamayacak kadar aciz bir ülke mi olduk? Türkiye’nin bu durumundan fayda uman Türkler mi var? Türkiye savaş ve esaret yeri olursa zenginliklerin, mevkilerin bir değeri, faydası kalır mı? Türkiye esir olursa hepiniz yurtdışına mı kaçacaksınız. İnsaf...
Dinçer ÖNAL

ÖZEL OKULDA REZALET!

İZMİT Gölcük’teki Özel Erva Kanbak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde dönüşümlü olarak 500’ün üzerinde, otistik, down sendromlu, konuşamayan, duyamayan 0-15 yaş arası çocuklar devlet desteğiyle eğitim alıyor. Eğitim içinde 23 öğretmen görev yapıyor. Okul tam bir rezalet; etrafı kazılmış, temeli su alıyor, elektrik-su yok. Tuvalet meselesini yazmayayım. Sorunlar ne ilçe ne de İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün umurunda değil. Buranın işletmecisi AKP’li ‘ağır abi’nin yeğeni olursa kayırma ve rezillikler görmezden mi gelinecek?

FAHRİ MÜFETTİŞLERİN İSTEĞİ

FAHRİ Trafik Müfettişi Halis Kahraman, “Trafik Haftası’nda (1-7 Mayıs) Türkiye’de 30 bini aşkın fahri trafik müfettişi görev yapıyor. Zamandan tasarruf ve kendilerine de göndermede kolaylık olması için müfettişlerin tespit tutanaklarını e-devlet şifresini kullanarak e-devlet sitesi üzerinden Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Trafik Denetleme Daire Başkanlığı’nın ilgili merkezine ulaştırmalarına imkân verilmesini istiyorum. Bu önerimin; Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun başkanlığını üstlendiği Trafik Güvenliği Yüksek Kurulu tarafından değerlendirilmesini talep ediyorum” diyor.

BİLİYOR MUSUNUZ?

- CHP İstanbul milletvekili Didem Engin’in, Gaziosmanpaşa’da 9 mahalleye (Merkez, Bağlarbaşı, Karlıtepe, Küçükköy, Sarıgöl, Silahtarağa, Yenimahalle, Yenidoğan ve Yıldıztabya) yönelik Bakanlar Kurulu tarafından alınan ‘acele kamulaştırma’ kararına tepki göstererek Başbakan’dan kararın gerekçesini açıklamasını istediğini ve AKP iktidarında gerçekleştirilen acele kamulaştırma kararlarının toplum yararından ziyade, rant odaklı olmasının kamulaştırılan bölgelerde çok ciddi bir mağduriyet yarattığını belirttiğini...

- BAKIRKÖY Belediyesi’nin ev sahipliğinde MonoKL Yayınları işbirliği ile 7-8 Mayıs tarihinde Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nden yapılacak etkinlikte Jacques Rancière, Étienne Balibar, Bertrand Ogilvie, Ahmet Soysal ve Volkan Çelebi gibi tanınmış filozofların konuşacağını...

Yalçın Bayer - Hürriyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları