loading
close
SON DAKİKALAR

Suç ortağıydınız

Suç ortağıydınız
Tarih: 10.10.2015 - 00:00
Kategori:

Şahin Mengü; Devleti yönetenlerin, "aldatıldık","kandırıldık" demek hakları yoktur. Aldatıldık söylemi, kocaman bir yalandır.

Tayyip Erdoğan'ın kendisine uygun savcı arayarak bulduğu hukuk katliamcılarının, bu ülkenin Ordusuna, aydınına karşı kurduğu komplo artık iyice ortaya çıktı.

Buradaki en büyük suçlu, bu ülkenin ordusuna, aydınına komplo kurulurken bile bile sessiz kalan ve hatta bunun önünü açan Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarıdır.

Devleti yönetenlerin, "aldatıldık","kandırıldık" demek hakları yoktur. Aldatıldık söylemi, kocaman bir yalandır.

Devletin bütün kurumları size bağlı olacak, siz hukukun ayaklar altına alındığını bilmeyeceksiniz.

Hiç inandırıcı değil, siz başından beri kurulan bütün tezgahları biliyordunuz.

İnsanlar zindanlarda feryat ederken, bir kere bile bu feryatları duymadınız, daha doğrusu duymak istemediniz.

Bu komplo kurulurken ABD'nin bu komploya niye destek verdiğini hiç düşünemediniz mi?

Diğer suç ortağınız ABD'ye yerleşip orada özel himayeye mazhar bir kişi olarak yaşaması size hiç mi ters gelmedi?

Nedir bunun sebebi diye hiç düşünmediniz mi?

Düşünmenize gerek yoktu siz sebebi biliyordunuz?

Ordunun iğdiş edilmesinden Amerikalılarla beraber memnundunuz.

İçeri alınanların tamamı, askeri, sivili, Cumhuriyetle sorunu olmayan, ona sıkı sıkıya bağlı olan insanlardı.

Siz bir anlamda Cumhuriyetten öç alıyordunuz, onun için şeriklerinizin kim olduğu sizin için hiç önemli değildi.

Sizin için önemli olan, Laik, demokratik Cumhuriyetin yıkılmasıydı.

Bölücülerle, Sevr özlemcileriyle görüşmeyi içinize sindirebildiniz ama zindanlardan feryat eden insanların ne dediklerini dinlemek, duymak bile istemediniz.

Etrafınızda var mıydı, bilemiyorum, ama üç tane namuslu hukukçudan bu adamlar ne diyor, bir inceleyin demek bile aklınıza gelmedi mi?

Gelmezdi, gelemezdi, zira o aradığınız savcının geçmişini biraz inceleseydiniz ki, incelememeniz, bilmemeniz mümkün değildi, ama işinize böyle karanlık, defolu bir kişi geliyordu.

Çünkü o sizin her dediğinizi yapacaktı, yoksa siz ona normal yapılması gerekeni yapardınız.

Sadece Aydının Çine İlçesinde yaptıkları ne mal olduğunu ortaya koyuyordu.

Bunu da bilmiyorduk demeyin, biliyordunuz.

Bu savcının mensubu olduğu cemaate "Ne istediniz de vermedik " diyen siz değil miydiniz?

Sizden istediklerinin sadece zırhlı araç olduğunu söylemeyin komik olursunuz, sizden istenen kurulan kumpasa önünü açarak yardımcı olmanızdı, oldunuz.

Terör örgütü Habur'dan içeri davul zurnayla militan sokarken, orada Türkiye Cumhuriyetine yakışmayacak çadır mahkemeleri kurdurdunuz.

O çadır mahkemelerine gelen çapulcu takımı rahatsız olur diye Atatürk resmi bile astırmadınız.

Bu kepazeliğin üstüne "Çok güzel şeyler oluyor" diyebildiniz.

Sizin için "çok güzel olan şeyler" bu ülkenin insanlarının çok büyük kesimi için çok rahatsız ediciydi.

Ordu alabildiğine yıpratılırken, PKK'nın iki numarası bir katilin gizli tanık olarak Türk silahlı kuvvetleri aleyhine tanıklık ettiğini bilmiyor muydunuz?

Nasıl bilmezsiniz, sizin görevlendirdiğiniz bir memur, Oslo'da, terör örgütü mensuplarına "Beğenmediğiniz, hoşlanmadığınız idarecileri, askerleri, emniyetçileri bize bildirin biz gereğini yaparız", dememiş miydi?

"Şehirleri silah deposu haline getirdiğinizi biliyoruz" cümlesi de gene emrinizdeki o memura ait değil miydi?
Bu sizin bilginiz dışında mıydı?

Haddine mi o zavallının sizin bilginiz dışında öyle konuşması. Hem de Amerikan uşağı bir İngiliz gözlemcinin önünde.

Sakın burada, Amerikalıyı, İngiliz'i suçlamayın, onlar bizim aleyhimize de olsa, biz kızsak da, kendi ulusal çıkarlarını koruyorlardı.

Türkiye'nin ulusal çıkarlarını korumak ve kollamak, Amerikalının, İngiliz'in işi değil sizin işinizdi.

Ama Atatürk Cumhuriyeti yıkılmak isteniyordu ya, olsun varsındı.

Ülkenin bir bölgesinde sizin yanlış politikalarınız nedeniyle terör örgütüyle her gün çatışılıyor.

Bunun tek müsebbibi sizsiniz.

Ülkeyi getirdiğiniz noktayı görün, muhakkak ki etnik kökeninden şeref duyan, ama ben Türk'üm diyen bir bilim adamının kazandığı "Nobel Ödülü" değil, etnik kökeni tartışılıyor.

Ama o etnik kökenini ön plana çıkartanların suratına "Ben Türk'üm diyerek" tükürür gibi cevap veriyor.

Hiç pişmanlık duyduğunuzu, kandırıldığınızı, aldatıldığınızı söylemeyin, Oslo'da, Silivri'de, laik demokratik Cumhuriyete kast edilirken hepiniz suç ortağıydınız.

Şahin Mengü

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları