loading
close
SON DAKİKALAR

TOKİ fena saldırıyor

TOKİ fena saldırıyor
Tarih: 31.05.2016 - 00:00
Kategori:

Yalçın Bayer; Kamuoyuna açıklanmalıdır:Bu yeri askeriye kaldırmak mı istiyor, yoksa TOKİ buralara göz mü koymuştur?

Çorlu'nun ortasından E-5 karayolu geçer; Omurtak Caddesi diye bilinir. Üzerinde askeri hastane, 5. Kolordu Komutanlığı ve Orduevi binaları vardır.

Bütün Trakya bu yapılarla şeref duyar. Mareşal Fevzi Çakmak tarafından projelendirilmiştir; bir ‘tahkim’ bölgesidir Çorlu... İstanbul’un işgal edilmesine karşı bir önlem olarak bir ‘yığınak’ yapılardır. Çünkü, 1. Dünya Savaşı öncesinde Rus askerlerin Yeşilköy’e kadar inmesi, Bulgarların Çatalca’yı işgal etmesi bu korkuyu her zaman gündemde tutmuştur o yıllarda.

Çorlu Askeri Hastanesi ve eski 5. Kolordu Karargâhı ile birlikte mevcut Kolordu Kışlası’nın içerisindeki 15 adet geç Osmanlı dönemine (1900’lerin başı) ait yapıların tamamı 13 Nisan 2016 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca ‘tescili’ yapılarak ‘koruma’ altına alınmıştır. Geç kalınmıştır ama yine bu yapıları düşünen de olmuştur.

Bu yapıları kimler mi yaptı?TC, ‘erken Cumhuriyet döneminin’ önemli Türk mimarlarından olan ve birçok tescilli esere imza atan (İÜ Fen-Edebiyat Fakültesi, AÜ Hukuk Fakültesi, İstanbul Operası birinci kısım inşaatı vb.) Yük. Mimar Müh. Abdullah Ziya Kozanoğlu’na aittir. 1939 yılında, dönemin Kolordu Komutanı Kurtuluş Savaşı’nın efsane komutanlarından ve Mustafa Kemal’in yakın arkadaşı Korgeneral Salih Omurtak Paşa tarafından yaptırılan Çorlu Askeri Hastanesi ve eski 5. Kolordu Karargâhı ile birlikte mevcut Kolordu Kışlası’nın içerisindeki 15 adet geç Osmanlı dönemine (1900’lerin başı) ait yapıların tamamı 13 Nisan 2016’da Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca ‘tescili’ yapılarak ‘koruma’ altına alınmıştır.

ASKER TESCİLİ KALDIRMAK İSTEDİ

Özellikle tescillenen Çorlu Askeri Hastanesi (600 yataklı) ve kolordu binası ile aynı dönem yapılan fakat henüz tescillenmeyen orduevi binası ‘erken Cumhuriyet dönemi modernizm etkisiyle Cumhuriyet’in ilk yıllarında Almanya, Avusturya ve İsviçreli dönemin ünlü mimarlarından Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı, Milli Savunma Bakanlığı Karargâhı gibi binaların mimarı Avusturyalı Clemens Holzmeister ve yine Ankara’da bulunan İsmet Paşa (Zübeyde Hanım) Kız Enstitüsü mimarı, Avusturya kökenli İsviçreli mimar Ernst Arnold Egli’nin dönemin kamu binalarında işlenen Orta Avrupa-Viyana ekolünden ithal edilen anıtsal, klasik biçimciliğe dayalı tarzı projelerine büyük benzerlikler göstermektedir.

Anlaşılacağı üzere özellikle bahse konu asker hastanesinin 175 metrelik cephesiyle ve yapıldığı dönemin mimari özelliklerini kusursuz bir şekilde yansıtması sonucu, sadece Çorlu için değil tüm Trakya’da eşsiz ve tek olduğunu toplumun maddi tarihini oluşturan kültür verileri içinde tarihsel, simgesel, anı ve estetik nitelikleriyle korunması zorunlu yapılardan olduğunu değerlendirmek yanlış olmayacaktır.

ALBAYRAK VE BAYSAN SUSKUN

Buraya kadar her şey normal; peki 82 dönüm içerisinde bulunan ve şehir merkezinde bulunan askeri hastanenin ne oldu da 1.5 ay sonra tescilden çıkarılması için 31.05.2016 tarihinde yapılacak kurul gündemine MSB İnşaat Emlak Dairesi Başkanlığı’na başvuruldu?

Söylentiler, Çorlu’daki 5. Kolordu Komutanı Korgeneral Alparslan Erdoğan’nın bizzat tescilden kaldırılması yönünde istediği iddia ediliyor.

Peki Tekirdağ Büyükşehir ve Çorlu belediyeleri ne yapıyor?

Peki kurulda hangi yönde oy kullanılacağı bilinmeyen birer temsilciyle bulunan CHP’li Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ve Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan Çorlu’nun kent merkezinde bulunan 82 dönüm üzerindeki ağaçlar içinde anıtsal yapı için ne düşünüyorlar?

Ayrıca bahse konu alanın, park yapılması için kamuoyunun ve STK’ların yoğun girişim gösterdiği 16 dönümlük eski devlet hastanesi arazisine komşu olması ilgi çekici bir detay değil mi?

Kamuoyuna açıklanmalıdır:Bu yeri askeriye kaldırmak mı istiyor, yoksa TOKİ buralara göz mü koymuştur?Çorlu ve Tekirdağ’da daha da önemlisi Trakya Mimarlar, İnşaat ve Şehir Planlaması Odaları’nın hiçbir görüşü yok mudur?Uyanın, korkmayın... (Buna Edirne Koruma Kurulu da dahildir.)

GEZİCİLER NEFES ALMAK İSTİYOR

GEZİ direnişi, bu toprakların gördüğü en insancıl, en barışçıl ve en haklı direnişlerinden biri olarak tarihe geçti. Tek adama karşı sesini yükselten milyonların, özgürlükleri her geçen gün daha da kısıtlanan gençlerimizin, gittikçe artan baskı rejiminden bir an olsun kurtulup nefes alabilmek için özgür ve yeşil alan isteyen yurttaşların bir araya gelerek başlattığı toplumsal eylemler dalgası oldu. Her siyasi görüşten, her mezhepten, her etnik kimlikten, her takımdan insanlar bir araya gelerek özgürlük mücadelesi verdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Gezi direnişinin 3. yılında ne diyor?“Bu haklı direniş, yalanlarla, iftiralarla, tehditlerle ve cinayetlerle durdurulmaya çalışılsa da milyonlarca yürek bir olup baskıcı rejimine karşı göğsünü siper etti. Etmeye de devam edeceğiz.”

YARGIYA SAYGI BÖYLE OLUR

YARGITAY’ın 6 Eylül 1960 tarihindeki açılış töreninde bir anımı paylaşmak istiyorum. 27 Mayıs’ın Devlet ve Hükümet Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel tören sonunda Yargıtay Başkanı Recai Seçkin’i (Büyük bir hukuk adamı olan Seçkin, kendisine önerilen Yassıada Mahkemesi Başkanlığı’nı kabul etmemişti )önüne geçirip onun arkasından yürümüş, bu davranışını ‘Yargıya saygı’ olarak açıklamıştı. (Bu olay 7 Eylül 1960 tarihli gazetelerden teyit edilebilir.) Daha sonra Yargı’nın tam bağımsızlığı, Türk tarihinin en çağdaş ve özgürlükçü anayasası olan 1961 Anayasası’nda sağlanmıştı. Yargının bugünkü durumu ile karşılaştırarak, özellikle o tarihler konusunda yanlış algılara sahip genç kuşakları aydınlatmak amacıyla tarihe not düşmek istedim.
Çınar ALDEMİR- Emekli Büyükelçi

SARAYBURNU HEYKELİNİN ÇEVRESİ REZİL EDİLDİ

İLK Atatürk anıtı, İstanbul halkı tarafından kurtarıcısı Halaskâr Gazi’ye minnetlerini belirtmek için 1926’da Sarayburnu’na dikildi. Anıt on yıllardır bakımsız kaderine terk edilmiş durumda. Kaide üzerindeki kitabeler yok edildi. Anıtının çevresi, 2004’ten beri inşaatına başlanan Marmaray şantiyesinin teneke duvarlarıyla kapatılmış durumda. Marmaray 29 Ekim 2013 yılında hizmete girdi. Üsküdar Şemsi Paşa’daki Marmaray şantiyesi kaldırıldığı halde, Sarayburnu şantiyesi hiçbir işlevi kalmamasına rağmen neden kaldırılmıyor?
Erkan ÇETİNKAYA- Yük. Müh.

BİLİYOR MUSUNUZ?
PROF. Örsan Öymen ve Türker Ertürk’ün Çağlayan Adliyesi’nde bugün Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasından ayrı ayrı yargılanacaklarını...

Yalçın Bayer - Hürriyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları