loading
close
SON DAKİKALAR

Türkler Rusya'da üvey evlat gibi ortada kaldı

Türkler Rusya'da üvey evlat gibi ortada kaldı
Tarih: 12.02.2016 - 00:00
Kategori:

Yalçın Bayer; Uçak düşürme olayından sonra biz Türkler buralarda üvey evlat gibi ortada kaldık! Bu durumları elbette ki biz kendi kendimize yaratmadık. Neyse artık olan oldu.Peki şu andan itibaren bizlerin buradaki durumu ne olacak?

Uçak düşürme olayından sonra biz Türkler buralarda üvey evlat gibi ortada kaldık!
Bu durumları elbette ki biz kendi kendimize yaratmadık. Neyse artık olan oldu.Peki şu andan itibaren bizlerin buradaki durumu ne olacak? Buradaki bütün kapılar, yavaş yavaş yüzümüze kapanıyor. Krizler nedeniyle kötüleşen işler bu olaydan sonra iyice ‘durdu’. Hatta ‘döndü’ diyelim, çünkü daha doğru olur...

Bizlerin buralarda 30 yıla yakın bir zamanda oluşturduğumuz köprüler yıkıldı, ikili ilişkilerimiz kötüleşti. Türkiye’de TV’lere çıkıp ahkâm kesmek kolay da bu sorunlar nasıl çözülecek? Farz edelim ki bizler burada iyice battık, her şeyimizi kaybettik, bu yaştan sonra Türkiye’ye dönüp ne yapacağız?

Ufak bir olay yüzünden bütün buradaki biz Türkler, hepimiz buralarda geçirdiğimiz 20-30 yıla sünger çekip vatana sıfır mı döneceğiz? Bizler buralara tamamen kendi çabalarımız ve gayretimizle geldik ve her şeyimizi kendi çabalarımızla oluşturduk. Eğer devletimiz bizlere bir şeyler vermedi ise bizler neye göre devletimiz yüzünden kaybedeceğiz Allah aşkına? Yıllarca ülkemize dövizler gönderdik.

Başka insanların da buralara gelip çalışmalarına ve onların da ülkemize döviz göndermelerine vesile olduk.

NEDEN SIFIRLAYALIM

Rusya Federasyonu’ndaki Türkler, buralarda çok büyük işler yaptık, çok büyük işlere ve projelere imzalar attık. Peki şimdi soralım, bütün bu kazanımlarımızı neye göre gözden çıkarıp sıfırlayalım? Aile durumlarımızı ve çocuklarımızın geleceğini neye göre çıkmaza sokalım?

Eğer bizler bütün bunları, devletimizden kaynaklanan bir sorun yüzünden kaybediyorsak, o zaman devletimiz bizlere sahip çıksın, kucak açsın, kayıplarımızı telafi etsin, geri versin... Bizler de ona göre dönelim vatanımıza.

Çünkü devletimizin şu anki tutum ve davranışlarına göre, bu olaylar yakın bir zamanda hiç düzeleceğe de benzemiyor.Bir konuyu daha sizlere aktaralım; önceki gün Moskova’da yerel bir gazetedeki haberi okuduk. Gerçekten insanı çökerten, psikolojisini bozan bir haber...

Rostov şehrinde bir inşaat ihalesi açılıyor, teklif verecek firmalar için eklenen özel bir maddeyi sizlerle paylaşalım. Madde aynen şu! (Bu ihaleye Türkiye menşeili temsilcilik olarak Rusya Federasyonu’nda kurulan firmalar ile Rusya Federasyonu’nda kurulup, yöneticiliğini Türklerin yaptığı firmalar katılamaz!) Tabiri caiz ise buyurun buradan yakın! Daha bu sadece bir örnek...

Bunun gibi daha nice ilanlar var. Allah aşkına nerelerden ne hallere düştük. ‘Kral’ iken ‘çöpçü’ pozisyonuna düştük! Faruk Bildirici, Yalçın Bayer beyler, sizlerin aracılığıyla durumumuzu devlet büyüklerine aktarılmasını ve sorunun nasıl, ne şekilde çözüleceğini öğrenmek istiyoruz.

Moskova Büyükelçiliğimize de defalarca yazdık ama sağ olsunlar bugüne kadar en ufak bir cevap vermediler. Kimselere ulaşamıyoruz.
Rusya Federasyonu’nun Türk mağdurları


Elektrik zammına reçete...


“ELEKTRİKTE yine zam, yine zam... Türkiye enerjide nereye sürükleniyor” diye soruyor TMMOB Kimya Mühendisleri Odası... Bir tepki bildirisi yayınladı. Deniliyor ki:

Son yıllarda ülkemiz, enerji tercihleri ve yatırımlarında ne yazık ki küresel sermayenin tercihlerine boyun eğmek zorunda kalmıştır. Pahalı elektrik üretimi tercih edilmiştir.

Elektrik üretiminde tek kurtuluş yerli ve yenilenebilir kaynaklara yönelmektir. Şu anda Türkiye’nin bilinen ama devreye almadığı kaynakları (hidroelektrik, rüzgâr, güneş, jeotermal, linyit ve biyokütle) toplamda yaklaşık 750 milyar kilovat saatlik bir elektrik üretimine denktir.

Bu olumsuz gidişi durdurmak ancak elektrik üretiminde öncelik ve ağırlığın dışa bağımlılığı artıran, ithalat faturasını yükselten doğalgaz ve ithal kömüre değil yerli ve yenilenebilir kaynaklara verilmesi, elektrik üretiminde özel sektörün elindeki % 75 oranındaki kurulu gücü oransal olarak azaltacak şekilde kamu yatırımlarının ve üretiminin teşvik edilmesi, elektrik ve doğalgazda KDV ve ÖTV oranlarının düşürülmesi ile mümkün olacaktır.”


Bulgaristan’ın ‘ajanları’ndan hesap sorulacak

11 ŞUBAT 2016, yani dün Bulgaristan ve Türklük için önemli bir gündü. Dün Sofya’da iktidar partisi ile koalisyon ortağı iki küçük partinin milletvekillerinin katıldığı, 10 yıl önce çıkarılan ve Türkleri yakından ilgilendiren bir kanunun zaman aşımına uğramaması için ne yapılabileceğini görüştüler.

“Bulgaristan’da insanlara eza ve eziyet çektirilmiştir. Aileler parçalanmış ve zorunlu olarak göç ettirilmiştir” denilerek yasaya sahip çıkılması AB’ye giren Bulgaristan’ın demokratlığının güçlenmesi için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Eski Başbakanlardan demokrat İvan Kostov’un çıkardığı, “eski komünist dönemin kirli istihbarat ve işkence, iftira düzeninde sorumlu olanların siyasetten ve bürokrasiden temizlenmesi, dışlanması yasasının 10. yılına girilirken bazı çevrelerce yasa zaman aşımına sokularak ‘komünist ajanların’ korunması amaçlanıyor.

Demokrat kesim ise ”İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı şartı da olamaz” diyor.İktidardaki Boyko Borisov’un GERB partisi ve ‘demokrat’ milletvekillerinin desteği ile yasa kadük olmazsa, geçmişle ilgili daha çok bilgiye ulaşılacağı ve faili meçhullerin aydınlanacağı görüşü ileri sürülüyor.Bulgaristan Adalet Federasyonu (İnsan Hakları Derneği gibi) Başkanı Sezgin Mümin bu yasanın sürmesini istiyorlar.

Bugün parlamentoya davet edilen Mümin bir konuşma yapacak. Bulgaristan’da Türk kökenli bir siyasetçi,“Rumeli, Balkan politikaları derneklere bırakılamayacak kadar önemli bir Türklük meselesidir. Biz Hak ve Özgürlükler Partisi’ni (HÖH) kurarken, aramızda bu kadar ajan olduğunu bilmiyorduk. HÖH eski Genel Başkanı Ahmet Doğan’ın Türkleri, ünlü Belen adasına nasıl sürgün ettiği, aslında onun Jivkov’un yetiştirdiği bir ajan olduğu ortaya çıktı.

”Bulgaristan’da eğitim yatırımları bulunan ancak ülkeye sokulmayan, ANAP eski Milletvekili Yalçın Koçak bakın gelişmeler için ne diyor:“Bulgaristan’ı Jivkov’dan kurtardınız ama komünizmden ve komünistlerden kurtaramadınız, demokrasiye geçiremediniz, sözünün de herhalde zamanı geldi.”HÖH dışında Kasım Dal ve Korman İsmailov’la kurduğu Hürriyet ve Şeref Halk Partisi bulunuyor. Lütfü Mestan’ın da Dost adlı bir parti kuracağı bildiriliyor. (thaber.bg’yi izleyebilirsiniz.)

MESAJ PANOSU

“SAYIN Selek, sizinle aynı düşünmüyorum. Ama size karşı ‘kayyumlu gazete’ tarafından gerçekleştirilmiş olan nefret suçunu şiddetle kınıyorum. Gerçekleştirilmiş olan bir insanlık suçudur. Sizi yürekten kutluyorum. Yalnız değilsiniz. Algan HACALOĞLU

“60 kuruşluk buğdaydan yapılan ekmeğin kilosu 400’den 500 kuruşa çıktıysa çiftçinin sırtında taşıdığı buğday çuvalı değil, ülkenin çöken ekonomisidir.” Murat SEVGİ

Yalçın Bayer - Hürriyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları