Yalçın Bayer: 'Kurtuluş kuruluştadır'
Yalçın Bayer: CHP pek ‘uysal’ kalmayacak gibi görünüyor.
CHP pek ‘uysal’ kalmayacak gibi görünüyor.
Dün Canan Kaftancıoğlu, görevi Cemal Canpolat’tan devraldığı saatlerde eski İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, Atatürkçülük odaklı sert bir çıkış yaparak 13 gün sonra yapılacak kurultayda aday olacağını bildirdi. ‘Ulusalcılık ve Atatürkçülük nedir’in tarifini yaptı; herkesin ‘Nutuk’u okumasını istedi ve “Rehber CHP’dir” dedi. CHP üzerine anlattıkları, bir manifesto idi.
Annesi Gümülcineli, babası Sinoplu olan Kocasakal’ı gür ve coşkulu sesiyle kendisini dinleyenler arasında bazı ADD’li üyeler, bir grup Batı Trakyalı hemşerisi, avukat arkadaşları ve ‘gizli’ CHP’liler vardı. Epeyce bir kadın da dinleyiciler arasındaydı.Kocasakal 10 sayfalık konuşmasında özetle şunları söyledi:
‘BEN her şeyini Cumhuriyet’e, Atatürk’e, bu ülkeye borçlu bir insanım. Bu benim çıkışım bir vicdan haykırışı ve isyanıdır. Aynı zamanda bu açıklamayı Mustafa Kemal’in bir ‘askeri’ olarak yapıyorum. Atatürk’ün askeri olmak emperyalizme karşı olmaktır. Bu askerlik üniformasız, gönüllü bir askerliktir.
Türkiye’nin tek çıkış yolu, Cumhuriyet’in kurucu değerlerine, Atatürk’e geri dönmektir.
Unutanlar veya unutturmak isteyenlere hatırlatırım. CHP, kökü Rumeli ve Anadolu Müdafaai Hukuk Cemiyeti’ne dayanan Milli Mücadele’yi yürütmüş, devleti ve Cumhuriyeti kurmuş, kurucusu Önder Mustafa Kemal Atatürk olan partidir. Sadece bunun değil, dünün ve yarının partisidir.
Cumhuriyet ve Atatürk’le barışık tüm yurttaşların partisidir. Antiemperyalisttir, tam bağımsızlıktan yanadır, halkçıdır, kamucudur, planlamacıdır, üretimden yanadır. Millidir, millicidir. Küreselci değil ulusalcıdır.
Dine en saygılı parti de CHP’dir, çünkü CHP dini siyasete, ticareti alet edip istismar etmez, din ve camiler üzerinden toplumu bölmez. CHP ulu bir çınardır, yurttaşlar ve ülke dara düştüğünde gidilecek baba ocağıdır.
Ancak partinin genetiğiyle, genleriyle, kimyasıyla, ruh kökleriyle ideolojisiyle uyuşmayan kişilerin birtakım söylem ve eylemleriyle partinin tüzel kişiliğine, kimliğini zarar verdiği görülmektedir. CHP kimsesizlerin partisidir ama kimsesiz ve sahipsiz de değildir. CHP şov yeri, bir fikir kulübü, münazara yeri, dernek, kooperatif de değildir. 2. Cumhuriyetçilerin, Atatürk ve Cumhuriyet’le sorunlu veya kavgaları olanların ileri karakolu veya toplanma yeri de değildir.
36. Kurultay bir şahlanış, bir umut, bir diriliş kurultayı olmalıdır. Uyuyan güç uyanmalı, efsane geri dönmelidir. Bunun için de denenmiş, 8 kez seçim kaybetmiş, başarısız olmuş, seçenek oluşturamamış parti
% 25’lere sıkışmış, oyunu arttıramamış; eylem ve söylemleriyle partinin toplumsal algısına, kimliğine zarar veren mevcut zihniyetin ve temsilcilerinin değişmesi gerekmektedir.
Meselem Kılıçdaroğlu yahut herhangi birisinin kişiliği ile ilgili değildir, meselem kişisel de değildir. CHP’nin bir programı vardır; ilkeleri, genetiği, gelenekleri vardır. Kimse bunun üstüne çıkamaz.
Ümit Kocasakal olarak şahsen değil ama milyonlarca Cumhuriyet ve Atatürk sevdalısı adına bu partinin gerçek taban ve sahipleri adına, partisini özleyenler ve seçenek arayanlar adına, onlara vekaleten CHP Genel Başkanlığı’na adayım. Kurultayda demokratik hakkımı kullanacağım. (125 delegenin oyunu alırsa adaylık başvurusu yapabilir Kocasakal...) Lütfen ayağa kalkınız, partinize ve ülkenize sahip çıkınız.
EMEKLİNİN UMUDU AİHM'YE KALDI
SANAYİ KENEVİRİNİ 43 KONUŞMACI ANLATACAK
BİLİYOR MUSUNUZ?
3-4 Şubat kurultayı öncesinde, partiden ihraç edilen Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ve disipline sevk edilen Mersin Milletvekili Fikri Sağlar’ın ‘cezalarının’ kaldırılmasının yarınki PM toplantısında gündeme gelebileceğini...
CANAN Kaftancıoğlu’nun kazanmasında payı olan Seyit Torun’un, yeni dönemde örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı olacağının gündeme getirildiğini...
CHP’li Utku Çakırözer’in, Maltepe Cezaevi’nde tutuklu Enis Berberoğlu’nu ziyaretinden sonra “Berberoğlu’nun tutuklu bulunduğu her geçen gün hukuk, demokrasi ayıbı yaşanmaktadır. Enis Berberoğlu bir an önce özgür kalmalıdır” açıklamasını yaptığını...
MESAJ PANOSU
(DİN) hocaları bir yorum yaptıktan sonra mutlaka, “En doğrusunu Allah bilir, ben bilmem” demeyi öğrenmelidir. / Ayşe ERKLİ
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları