Yargıtay Başkanı konuşmakta neden bu kadar gecikti?

Mustafa Mutlu; Yargıtay Başkanı’nın adını ezbere söyleyebilir misiniz? Eminim ki, çoğunuz bunu yapamazsınız...

Yargıtay Başkanı’nın adını ezbere söyleyebilir misiniz? Eminim ki, çoğunuz bunu yapamazsınız...
Belki hakimler bilir ama avukatların yarısı bilir mi; doğrusu emin değilim!
Ben söyleyeyim:
Ali Alkan ...
Tam 15 yıldır Yargıtay üyesi...
İki yıl altı ay on sekiz gündür de Yargıtay Başkanı...
Yani; diğer bir deyişle ülkemizde yargı kurumlarının “bir numara”sı...
***
Hukukun yerle bir edildiği, suçluları korumak için yasaların değiştirildiği, hakimlerin dinamo taşı gibi yer değiştirildiği bir dönemde, eğer biz onun adını bile öğrenememişsek; emin olun bu bizim suçumuz değil...
Çünkü Yargıtay Başkanı Ali Alkan’ı önceki güne kadar bir kez olsun “eleştirirken, isyan ederken” görmedik!
Önceki gün çıktı, Yargıtay’da yeni daireler kurulmasını ve üye sayısının artırılmasını öngören yasa teklifine isyan etti!
Bunun ‘yürütmenin yargıya müdahalesi’ olduğunu öne sürdü.
***
İyi de Yargıtay’ımızın Sayın Başkanı; bu, AKP iktidarının yargıya ilk müdahalesi mi ki, konuşmak için iki yıl altı ay on sekiz gün beklediniz?
“İktidarın yargıya müdahalesi”ni keşfetmeniz için bu müdahalenin ille de bizzat Yargıtay’ın kendisine olmasına mı beklediniz?
Mahkemelere, hakimlere, savcılara yapılan bunca haksız uygulama...
Bağımsız yargıya, hukukun üstünlüğüne, temel hak ve özgürlüklere aykırı bunca yasa sizi hiç mi ilgilendirmedi?
***
Şimdi; başta Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç olmak üzere iktidar yetkilileri sizin için ne diyor biliyor musunuz?
“Görev süresinin dolmasına birkaç ay kaldı da ondan konuşuyor!”
Eğer, “Yargıçlar sadece kararları ile konuşur” diyenlerdenseniz, o zaman bugün neden konuşuyorsunuz?
Yok; yürütmenin yargıya tacizlerini anlatmanın, Yargıtay Başkanı’nın görevi olduğuna inanıyorsanız; bugüne kadar neden hiç konuşmadınız?
***
Bugün Türkiye’de neredeyse her gün “laikliğe” ya da “ülkenin bölünmez bütünlüğüne” karşı bir suç işleniyor ama savcılar dava açamıyor...
Hakimler, ellerindeki bu tür dosyaları apar topar kapatıyor...
Neden biliyor musunuz Başkan’ım?
Zat-ı âliniz, iktidarın yargı üzerinde kurduğu “korku imparatorluğu”na bugüne kadar tepki göstermediğiniz için...
Lütfen söyleyin:
Biraz geç kalmadınız mı?
***
Sözüm Yargıtay’ın sayın üyelerine:
Eğer Arınç’ın iddiası gerçekse lütfen bundan sonra Yargıtay’ın başına sadece emekliliğine çok az bir süre kalan arkadaşlarınızı seçin...
Baksanıza; görev süreleri azaldıkça, cesaretleri artıyor!
HUBER! (32)
Türkiye’de “cumhurbaşkanlığı” yapma onuruna erişen bir siyasetçi, herhangi bir kamu malını “işgal” eder mi?
Ne yazık ki ediyor.
On birinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tam üç aydır Huber Köşkü’nü babasının malı gibi kullanıyor!
Söyleneni duymazdan, yazılanı görmezden geliyor.
Başta Meclis’te grubu bulunan partiler olmak üzere siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri de her nedense bu işgal karşısında sessiz kalıyor.
Ne yalan söyleyeyim; Gül’ün tavrı kadar bu tepkisizlik de üzüyor beni...
Bir soru önergesi bile veremiyorlar...
Yazık!
GÜNÜN SORUSU
İktidar, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Yönetmeliği’ni değiştirmiş... Artık alışveriş merkezleri, hidroelektrik santralleri, hastane, toplu konut projeleri ve golf sahaları için ÇED raporu istenmeyecekmiş... Bunları yapacak olan müteahhitler çevreyi istedikleri gibi katledebilecekmiş! Sorum Çevre Bakanı’na:
Geriye ne kaldı?
‘MANEVİ OĞUL’A ŞUT!
AKP iktidarı, muhalif gazeteciler kadar olmasa da; yandaş ve yalaka gazetecilere de tahammülsüz...
En küçük bir yanlışlarında kapı önüne koyduruyorlar...
Geçmişte bunun çok örneğine tanık olduk.
Bir zamanlar yağcılıkta sınır tanımayan yüzlerce sözde (!) gazeteci ve yazar işten atıldı.
Ya çaptan düşüp kendilerinden bekleneni veremediler.
Ya “son kullanma tarihleri” doldu.
Ya da “yağcılık kulvarındaki rakipleri tarafından” egale edildiler!
Bu isimlere önceki gün üç sürpriz isim daha eklendi:
Kendisini “Erdoğan’ın ma-nevi oğlu” olarak tanıtan Star Medya Grubu Başkanı Mustafa Karaalioğlu, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert ve Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ocaktan...
***
Üzülmeyin; bu arkadaşların on yılda kazandıkları, on göbek torunlarına yeter!
GÜNÜN İSYANI
Görevinden ayrılan AKP Balıkesir İl Başkanı Avukat Mahmut Poyrazlı basına verdiği veda kahvaltısında “Şimdiye kadar ‘Yazmayın’ dediğimiz hiçbir şeyi yazmadınız” diyerek gazetecilere teşekkür etmiş. İsyanım Balıkesir’deki gazeteci kardeşlerime:
Adam doğru söylüyorsa, cebinizdeki o sarı basın kartlarından utanmıyor musunuz?

Mustafa Mutlu - Aydınlık